e-BİLGİ, e-HABER

Sonsuza Kadar Kalıcı Kimyasal

sonsuza-kadar-kalici-kimyasal

Antarktika'dan Tibet Platosu'na ...

Sudaki Kimyasallar Dünya Çapında Yağmur Sularını Kirletti…

Yeni bir araştırma, kimyasalların sadece suda sonsuza kadar bulunmadığını, aynı zamanda tüm dünyadaki yağmur sularında, tüm yağmur sularını içilemez hale getirdiği bildirilen seviyelerde bulunduğunu keşfetti.

Genellikle “sonsuza kadar kalıcı" kimyasallar olarak adlandırılan PFAS kimyasalları, bu kalıcı kimyasalların içme suyundan havaya, anne sütünden gıda ambalajlarına kadar her yerde bulunduğuna dair sürekli keşifler sayesinde son yıllarda gündemde olan bir konu olmuştur.

Ve şimdi, yeni bir çalışma bu kalıcı kimyasalların sadece suda değil, aynı zamanda tüm dünyada yağmur suyunda da bulunduğunu ve bu seviyelerin tüm yağmur sularını içilemez hale getirdiğini ortaya çıkardı.

Stockholm Üniversitesi ve ETH Zürih‘ten araştırmacılar 2 Ağustos Salı günü Environmental Science & Technology dergisinde, tamamı PFAA (perfloroalkil asitler) olan dört tip PFAS’ı (per- ve polifloroalkil maddeler) inceleyen yeni bir makale yayımladı: PFOA, PFOS, PFHxS ve PFNA.

PFAS, 1940’lardan bu yana çeşitli ürün ve endüstrilerde yaygın olarak kullanılan sentetik tehlikeli kimyasallardır. Hormon bozulması, kanser, üreme sorunları ve fetal gelişim sorunları ile bağlantılıdırlar. PFAS kimyasalları esasen çevrede parçalanmadıkları için, genellikle sonsuza kadar kalıcı kimyasallar olarak adlandırılırlar.

PFOA, PFAS kimyasallarının en yaygın kullanılan sınıflarından biridir ve Amerikan Kanser Derneği’ne göre PFAS üzerine yapılan çalışmaların çoğu PFOA’ya odaklanmaktadır.

Bu yeni çalışma için araştırmacılar son 10 yıllarını hem saha hem de laboratuvar çalışmalarını kullanarak PFAS’ın atmosferik varlığını ve taşınmasını incelemekle geçirdiler. Sonunda ekip, PFAS kimyasallarının atmosferde kolayca yayıldığını, yani Antarktika’dan Tibet Platosu’na kadar “Dünya’nın en uzak yerlerinde bile" yağmur suyu, toprak, yüzey suları ve kar gibi “çeşitli küresel çevresel ortamlara" ulaştığını tespit etti.

Green Science Policy Institute sözcüsü raporun yayımlanmasından önce gönderdiği bir e-postada, araştırmacıların “EPA’nın yeni sağlık tavsiyelerine dayanarak her yerdeki yağmur suyunun içmek için güvenli olmadığı" sonucuna vardıklarını söyledi.

Yağmur suyundaki PFOA ve PFOS seviyelerinin EPA, Danimarka hükûmeti ve Avrupa Birliği İç Suları için Çevresel Kalite Standardı tarafından belirlenen seviyeleri “genellikle büyük ölçüde aştığını" tespit ettiler; ayrıca bu kirlilik, önerilen Hollanda yönergelerini aşan seviyelerde küresel toprakları da etkiledi.

Yağmur suyundaki PFAS sizi etkilemeyebilir, ancak içme suyu için yağmura güvenen birçok insanı etkileyecektir.
Araştırmanın başyazarı Stockholm Üniversitesi‘nden Ian Cousins, “İçme suyunda PFOA’ya ilişkin en son ABD yönergeleri temel alındığında, her yerde yağmur suyunun içilmesi güvensiz olarak değerlendirilecektir" dedi. “Endüstriyel dünyada yağmur suyunu sık sık içmesek de, dünyadaki pek çok insan yağmur suyunun içmek için güvenli olduğunu umar ve yağmur suyu pek çok içme suyu kaynağımızı besler."

Bu da önemli bir noktayı gündeme getiriyor: gelişmiş bölgelerde yaşayanlar ve filtrelenmiş ya da şişelenmiş su içmeye gücü yetenler bu haberden pek etkilenmeyecekken, içmek için yağmur suyuna güvenenler bundan büyük ölçüde etkilenebilir. Bu durum, iklim krizine en çok katkıda bulunanların krizden en az etkileneceği, en az katkıda bulunanların ise krizden en çok zarar göreceği ilkesini yansıtmaktadır.

Çalışmanın yazarlarından Profesör Martin Scheringer, “PFAS’ın küresel yayılımı nedeniyle, çevresel ortam her yerde insan sağlığını korumak için tasarlanmış çevresel kalite yönergelerini aşacak ve PFAS kontaminasyonunu azaltmak için çok az şey yapabiliriz" diye ekledi. “Başka bir deyişle, özellikle PFAS için gezegensel bir sınır tanımlamak mantıklıdır ve makalede sonuçlandırdığımız gibi, bu sınır artık aşılmıştır."

Scheringer‘in doğadaki PFAS kirliliğini azaltmak için yapabileceğimiz fazla bir şey kalmadığına inanması endişe vericidir – ancak bunların “sonsuza kadar" kimyasallar olduğu düşünüldüğünde mantıklıdır. PFAS’ı atmosferden ve yağmur suyundan temizleyemesek de, endüstrilerin daha fazla PFAS kimyasalı üretmesini ve kullanmasını önleme gücüne sahibiz ve bu da ancak yasa koyucuların adım atması ve sonsuza kadar kalıcı kimyasallara ilişkin daha sıkı düzenlemeler getirmesiyle gerçekleşecektir.

Bu içeriği beğendiyseniz lütfen çevrenizle paylaşınız…
Etiketler: ,
error: İçerik korunmaktadır !!