Bir güzel sanatlar yarışmasını kazanmak için yapay zekâyı kullandı. Hile mi yapıyordu?..
Jason Allen, “Théâtre D’opéra Spatial" adlı eserini geçen hafta Colorado Eyalet Fuarı’nın güzel sanatlar yarışmasına sunduğunda, görkemli baskı hemen büyük ilgi gördü…

Bir jüri üyesi çarpıcı eserin Rönesans sanatını çağrıştırdığını söyledi. Ancak bazı eleştirmenler bunu ‘bir maratona katılıp bitiş çizgisine kadar Lamborghini sürmeye’ benzetti.
Jason Allen, “Théâtre D’opéra Spatial" adlı eserini geçen hafta Colorado Eyalet Fuarı‘nın güzel sanatlar yarışmasına sunduğunda, görkemli baskı anında büyük ilgi gördü ve “dijital olarak manipüle edilmiş fotoğraf" kategorisinde 20 sanatçıyı geride bırakarak birincilik mavi kurdelesini ve 300 dolarlık ödülü kazandı.

Ancak Allen‘ın sadece ima ettiği şey, eserin büyük ölçüde, kullanıcının komutuyla gerçekçi görüntüler üretebilen bir yapay zekâ aracı tarafından üretilmiş olduğuydu. Yerlere dökülen pelerinler giymiş, parlak bir öteye bakan üç figürün portresi o kadar ince detaylara sahipti ki jüri bunu anlayamadı.

Allen‘ın eseri, yapay zekâ tarafından üretilen sanatın ne kadar hızlı geliştiğinin açık bir örneğini sunuyor. Milyarlarca internet görüntüsü üzerinde eğitilen sistemler, bilgisayarların yaratabileceklerinin sınırlarını önemli ve kararlı bir şekilde zorluyor.

Ancak aynı zamanda sanatın anlamı üzerine büyük bir tartışmayı da ateşledi ve Allen, bir makineden yaratmasını istediği bir şeyle diğer insan sanatçıları geride bırakarak aldatıcı olduğu suçlamalarıyla karşı karşıya kaldı.

Metinden görüntüye araçlar hızla karmaşıklaştı ve yapay zekâ alanındaki en sıcak konulardan biri haline geldi. Bu araçlar yalnızca sahte insanlar, nesneler ve mekânlar üretmekle kalmıyor, aynı zamanda tüm görsel stilleri de taklit edebiliyor. Kullanıcılar sanat eserinin bir çizgi film hikaye kitabı, tarihi bir diyagram ya da Associated Press fotoğrafı gibi görünmesini talep edebiliyor ve sistem de bunu yerine getirmek için elinden geleni yapıyor.

Ancak yapay zekâ tarafından üretilen sanat, otomatik intihal olarak eleştirildi, çünkü daha sonra toplu olarak papağan gibi tekrarlanan milyonlarca yutulmuş sanat eserine dayanıyor. Ayrıca daha derin korkuları da körükledi: insanların yaratıcı çalışmalarını yok etmek, gerçekliğin sınırlarını bulanıklaştırmak ya da insan sanatını boğmak gibi.

Allen, sanat eserinin, insanların yeni icatları güçlendirebilecek ve dünyamızı yeniden şekillendirebilecek bir teknolojiye karşı “inkarlarını ve korkularını aşmaları" gerektiğini gösterdiğini söyledi. Yapay zekâ, “tıpkı boya fırçasının bir araç olması gibi bir araçtır. İnsan olmadan yaratıcı güç de olmaz."

Ama aynı zamanda yapay zekâ tarafından üretilen sanatındaki derin mesajı takdir etmediğine inandığı eleştirmenlere de meydan okudu.

“Yapay zekânın asla sizin kadar iyi olamayacağını, sizin yaptığınız işi asla yapamayacağını söylediniz ve ben de ‘Gerçekten mi? Peki ya buna ne dersiniz? Ben kazandım’ dedim" dedi. “O artık burada. Bunun farkına varın. Gerçeği inkar etmeyi bırakın. Yapay zekâ yok olmayacak."

39 yaşındaki Allen, memleketi Colorado Springs’in güneyinde yaşıyor ve masa üstü fantezi oyunları yapan Incarnate Games adlı bir şirketi yönetiyor. Liseden sonra Hava Kuvvetlerine girmiş ve Colorado’daki bir teknik okulda bilgisayar bilimleri eğitimi almış. Kendisini bir sanatçı olarak görmüyor ve daha önce hiçbir sanat yarışmasına katılmamış.

Bu yılın başlarında, insanların sosyal medyada daha fazla yapay zekâ sanatı paylaştığını fark etmeye başladığını, ancak “manevi nedenlerden" dolayı başlangıçta kendisinin de denemeye şüpheyle yaklaştığını söyledi. Elon Musk‘ın yapay zekâyı “şeytanı çağırmaya" benzettiğini ve bu uygulamanın “bilinmeyenle iletişim kurmaya açılan bir kapı" olabileceğini düşündüğünü hatırlıyor.

“İşte böyle hissettiriyor. Bu bir insan tarafından yaratılmıyor," dedi Allen Perşembe günü Las Vegas’ta bir jiu-jitsu turnuvasını izlerken. “Gerçekliğimize ruhani müdahaleler hakkında söylenecek çok şey var. İnsanlığı etkilemek için ellerinden gelen her şeyi yaparlar."

Ama sanat o kadar karmaşıktı ki, onun hakkında düşünmeyi bırakamadığını söyledi. Yapay zekâ destekli sanat araçlarıyla oynamaya, kullanmaya başladı ve bu konu takıntılı hale geldi.

Kendisini “insan türünün hayal gücünü genişleten … bağımsız bir araştırma laboratuvarı" olarak tanımlayan start-up, büyük ölçüde sohbet hizmeti Discord‘daki 1 milyon takipçili bir ağ üzerinden faaliyet gösteriyor ve odalar karakter yaratmaya, ortamlara ve “göster ve anlat“a ayrılmış durumda.

Kurumsal bir hesap için ödeme yaptıktan sonra Allen binlerce resim üretmeye başladı ve her yaratımda metin istemlerini değiştirdi. Yeni ortamlar, senaryolar ve efektler denedi. Leonardo da Vinci ve Amerikalı psychedelic sanatçı Alex Grey‘in tarzlarında görüntüler istedi.

Bu içeriği beğendiyseniz lütfen çevrenizle paylaşınız…