07:22:55

Hindistan’ın Güneş misyonunun bugün saat 11:50’de Andhra Pradesh Sriharikota’dan fırlatılması planlanıyor

Washington: Hindistan’ın ilk Güneş görevi olan Aditya-L1 için geri sayım başlarken, Uluslararası Uzay İstasyonu’nun eski komutanı Chris Hadfield Hindistan’ın “teknolojik becerisini" selamladı ve Dünya’daki herkesin “teknolojiye güvendiğini" söyledi.

Hindistan’ın Güneş misyonunun bugün saat 11:50’de Andhra Pradesh Sriharikota‘dan fırlatılması planlanırken, fırlatma provası ve aracın iç kontrolleri de tamamlandı.

Aditya-L1 Hindistan’ın ilk güneş gözlemevi olup PSLV-C57 tarafından fırlatılacaktır. Güneşin detaylı bir incelemesini yapmak üzere yedi farklı faydalı yük taşıyacak olup, bunlardan dördü güneşten gelen ışığı gözlemleyecek, diğer üçü ise plazma ve manyetik alanların yerinde parametrelerini ölçecektir.

Eski astronot Chris Hadfield verdiği özel bir röportajda Aditya L-1 görevinin bulgularının insanlı uzay uçuşunu nasıl etkileyeceğini anlattı.

“Aditya L-1 gibi bir şeyi Güneş’le aramıza koyup bunları algıladığımızda, Güneş’in nasıl çalıştığını ve Dünya’ya yönelik tehditlerini daha iyi anladığımızda, insan olarak bizi koruması açısından herkes için iyi olacaktır. Ama aynı zamanda, elbette, elektrik şebekemiz, internet şebekemiz ve yörüngedeki binlerce uydumuz için de iyi bir şey" dedi.

Aditya-L1, Dünya’dan Güneş yönünde 1,5 milyon km uzaklıkta bulunan Lagrangian Noktası 1 (ya da L1) etrafında bir halo yörüngeye yerleştirilecek. Bu mesafeyi dört ay içinde kat etmesi bekleniyor.

Uluslararası uzay kardeşliğinin Aditya L-1‘den beklentilerini dile getiren Hadfield şunları söyledi: “Dünya’daki herkes evlerinde ve işyerlerinde elektriğe sahip olmak ve iletişim kurmak için teknolojiye güveniyor… Biz ise gerçekten karmaşık ve birbirine bağlı bir küresel elektrik ve veri sistemine bel bağlıyoruz… Bu gerçekten faydalı bir bilgi, sadece ISRO için değil, sadece Hindistan uzay programı için de değil, dünya için hayati önem taşıyan bir uzay hava durumu."

Hindistan’ın güneş misyonunun başlıca hedefleri arasında güneş koronasının fiziği ve ısıtma mekanizması, güneş rüzgarı ivmesi, güneş atmosferinin bağlanması ve dinamikleri, güneş rüzgarı dağılımı ve sıcaklık anizotropisi ve Koronal Kütle Atımlarının (CME) ve patlamaların kökeni ve dünyaya yakın uzay havasının incelenmesi yer alıyor.

Güneş atmosferi, yani korona, tam güneş tutulması sırasında gördüğümüz şeydir. Bengaluru merkezli Hindistan Astrofizik Enstitüsü, VELC gibi bir koronagrafın güneş diskinden gelen ışığı kesen ve böylece çok daha sönük olan koronayı her zaman görüntüleyebilen bir araç olduğunu söyledi.

Chris Hadfield, ISRO‘nun Ay görevi Chandrayaan-3‘ün başarılı inişini “Hint teknolojisinin artan kapasitesinin güçlü bir göstergesi" olarak nitelendirdi.

“Bu Hindistan ve dünya için oldukça tarihi bir an."

Ayrıca Hindistan’ın teknolojik ilerlemesini de şu sözlerle selamladı: “Aya iniş, güneşe bir sonda gönderme ya da en azından güneşi izlemeye gitme ve Hintli astronotları uzayda uçmaya hazır hale getirme örneği, Hindistan’daki herkes için olduğu kadar dünyadaki diğer herkes için de Hindistan’ın teknolojik gücünün şu anda nerede olduğuna dair gerçekten gözle görülür bir örnek ve gelecekteki her şeyin bir tür ipucunu sunuyor."

Hindistan’ın Ay Görevi‘nin (Chandrayaan-3) bütçesi konusunda Uluslararası Uzay İstasyonu eski Komutanı Chris Hadfield şunları söyledi: “Bütçeyi bir perspektife oturtmak gerçekten önemli… Hindistan hükûmetinin yaptığı diğer her şeyle karşılaştırırsanız, gıda dağıtımı ya da Hindistan halkının sağlık ve refahı için harcanan miktarla karşılaştırırsanız, tüm bütçenin %1’inin 100’de biri gibi bir şey… Diğer ülkelerin benzer bir şeyi yapmak için harcadıklarıyla kıyaslandığında, bu Hindistan’ın en güçlü yanlarından biri… Bu onları (Hindistan’ı) son derece rekabetçi kılıyor… Hindistan’ın Ay’a inişini ucuz ve başarılı bir şekilde gerçekleştirmesi, tüm Hintli uzay şirketleri için dünyanın geri kalanından çok daha ucuza bir şeyler yapabileceklerinin kanıtıdır ve bu gerçekten iyi bir iş modelidir."

Uluslararası Uzay İstasyonu‘nun eski komutanı, teknolojiyi kârlı bir uzay işine dönüştürmek için ekonomik bir şekilde zorlama bağlamında da “Hindistan bunu yapmak için gerçekten güçlü bir kaldıraç konumunda" dedi.

“Başbakan Narendra Modi’nin bunu birkaç yıldır gördüğünü düşünüyorum. Kendisi Hindistan uzay ve araştırma organizasyonuyla doğrudan ilgileniyor. Dolayısıyla şu anda Hindistan’ın liderliğinin bunu zorlaması, geliştirmesi ve aynı zamanda işletmelerin ve dolayısıyla Hint halkının faydalanabilmesi için bunu özelleştirme sürecinde olması gerçekten akıllıca bir hareket" dedi.

Aynı zamanda bir astronot olan Chris Hadfield, ‘Apollo Cinayetleri‘ni kaleme aldı ve ‘The Defector‘un bir sonraki bölümünü Ekim ayında yayımlayacak.

“Yeni kitabım ‘The Defector’ ve 10 Ekim’de çıkıyor. Bu bir gerilim kurgusu, alternatif tarih kurgusu. Kitapta olan neredeyse her şey gerçek ama astronotlar, test pilotları, uzay programı ve devam eden nükleer program arasında bir olay örgüsü örmek çok eğlenceli" dedi.

Bu içeriği beğendiyseniz lütfen çevrenizle paylaşınız…