06:22:51

En Yüksek Dezenformasyon Oranına Sahip

AB, Twitter‘ın En Yüksek Dezenformasyon oranına sahip olduğunun tespit edilmesinin ardından Elon Musk‘ı uyardı. Musk‘a, artık X olarak bilinen platformunun sahte haberler ve Rus propagandasıyla mücadele etmek için tasarlanan yeni yasalara uyması gerektiği söylendi…

Eski adıyla Twitter olarak bilinen X‘in tüm büyük sosyal medya platformları arasında en yüksek dezenformasyon paylaşım oranına sahip olduğunun tespit edilmesinin ardından AB, Elon Musk‘a yalan haber ve Rus propagandasıyla ilgili kapsamlı yeni yasalara uyması için bir uyarıda bulundu.

TikTok ve LinkedIn tarafından kaldırılan milyonlarca sahte hesapla birlikte, AB genelinde sosyal medyadaki sahte haberlerin boyutunu ilk kez gözler önüne seren yeni bir rapor için dezenformasyon oranı analiz edildi.

Ağustos ayında yürürlüğe giren Dijital Hizmetler Yasası (DSA) kapsamında AB genelinde yasadışı sayılacak paylaşımların kaydedildiği ilk rapora göre Facebook en kötü ikinci suçlu oldu.

Bununla birlikte Facebook ve aralarında Google, TikTok ve Microsoft‘un da bulunduğu diğer teknoloji devleri, AB’nin yeni yasaların sınırları içinde faaliyet göstermeye zamanında hazır olabilmelerini sağlamak için hazırladığı uygulama kurallarına imza attılar.

Twitter uygulama kurallarından ayrıldı ancak yeni yasa uyarınca kurallara uymak ya da AB çapında bir yasakla karşılaşmak zorunda.

Yeni dezenformasyonla mücadele yasasının uygulanmasından sorumlu Avrupa Komisyonu üyesi Věra Jourová, “Musk, uygulama kurallarını terk ederek paçayı kurtaramayacağını biliyor," dedi.

“Katı yasa kapsamında yükümlülükler var. Dolayısıyla Twitter/X’e mesajım, buna uymak zorunda olduğunuzdur. Ne yaptığınızı izliyor olacağız."

Gazetecilere verdiği demeçte “X, eski adıyla Twitter, Facebook’la birlikte en büyük yanlış/dezenformasyon oranına sahip platform" dedi.

200 sayfalık rapor, büyük platformların 2023’ün ilk altı ayında yeni yasaya uyum sağlamak için yaptıkları çalışmaları anlatıyor ve Facebook ve diğerlerinin Rus propagandası, nefret söylemi ve diğer dezenformasyonu engellemek için perde arkasında yürüttükleri çabaları gözler önüne seriyor.

Jourova, “Rus devleti, demokrasinin otokrasiden daha iyi olmadığına dair yanlış bir imaj yaratmak için bilgi alanımızı yarı gerçek ve yalanlarla kirletmek üzere fikir savaşına girişti" dedi.

LinkedIn‘in sahibi Microsoft, 6.7 milyon sahte hesabın oluşturulmasını durdurdu ve 24,000 adet sahte içeriği kaldırdı

Google‘ın sahibi olduğu YouTube, AB‘ye “Rus devlet destekli İnternet Araştırma Ajansı ile bağlantılı koordineli etki operasyonlarına dahil olan 400’den fazla kanalı" kaldırdığını söyledi.

Tiktok yaklaşık 6 milyon sahte hesabı ve 410 doğrulanamayan reklamı kaldırdı.

Google, “devlet destekli propaganda siteleri" ile bağlantılı yaklaşık 300 siteden reklamları kaldırdı ve 140.000’den fazla siyasi reklamvereni “kimlik doğrulama süreçlerinde başarısız oldukları" için reddetti.

Rapora göre Meta, doğruluk kontrolünü AB‘deki 22 dili kapsayan 26 ortağa genişletti ve artık Çekçe ve Slovakça’yı da içeriyor.

Raporda ayrıca kullanıcıların %37’sinin sahte haberlerden haberdar olduklarında paylaşımlarını iptal ettikleri belirtiliyor ki bu da AB‘ye göre tüketicilerin dezenformasyonu etiketlemeye verdikleri değerin bir göstergesi.

AB özellikle Pazar günü Slovakya’da ve 15 Ekim’de Polonya’da yapılacak önemli seçimler öncesinde sosyal medyada devam eden Rus propagandasından endişe duyuyor.

Yakın zamanda çocuklarla ilgili veri koruma kurallarını ihlal ettiği için 345 milyon € (300 milyon £) para cezasına çarptırılan TikTok da DSA‘ya uymak için çalışıyor.

Raporda, bu ağ aracılığıyla Ukrayna’daki savaşla ilgili 832 videonun kontrol edildiği ve bunlardan 211’inin kaldırıldığı belirtildi.

Uygulama kurallarının bir diğer katılımcısı olan Microsoft, AB‘ye Ukrayna’daki savaşla ilgili 800.000 arama sorgusuyla ilgili olarak ya bilgileri desteklediğini ya da şüpheli bilgileri düşürdüğünü söyledi.

Jourová raporun Rusya’nın bir “fikir savaşı" içinde olduğunun kanıtı olduğunu ve Kremlin dezenformasyonunun büyük platformlarda hâlâ çok yaygın olduğunu söyledi.

Kremlin’in Polonya’dan ziyade Slovakya’yı bölünme ve demokrasiye müdahale için “verimli toprak" olarak seçtiğini söyledi.

Büyük platformlara yönelik ana mesajlarından birinin, gelecek yıl Avrupa Parlamentosu seçimleri de dâhil olmak üzere, seçimlerin ve “dezenformasyon riskinin" farkında olmaları olduğunu söyledi.

Kremlin propagandasının “hem Rusları hem de Avrupalıları ve dünyanın geri kalanını hedef alan milyonlarca avroluk bir kitlesel manipülasyon silahı" olduğunu söyledi. “Bu konuyu ele almalıyız. Çok büyük platformlar bu riski ele almalıdır."

Ukrayna’daki savaş en sık propaganda konusu olmakla birlikte, platformlar göç, LBGTQ+ toplulukları ve iklim kriziyle ilgili nefret söylemi de bildirdiler.

Jourová, “Bence dezenformasyonun avantajlarından biri, çok öngörülebilir olmaları," dedi ve bunun doğruluk kontrolcülerinin bulmasını kolaylaştırdığını söyledi.

Twitter‘da “dezenformasyon aktörlerinin dezenformasyon yapmayan muadillerine göre önemli ölçüde daha fazla takipçiye sahip oldukları ve dezenformasyon yapmayan kullanıcılara göre platforma daha yakın zamanda katılma eğiliminde oldukları tespit edilmiştir" dedi.

Bu içeriği beğendiyseniz lütfen çevrenizle paylaşınız…