03:36:44

Avrupa, Dünyanın İlk Kapsamlı Yapay Zekâ Kuralları Üzerinde Anlaşmaya Vardı

Avrupa Birliği müzakerecileri Cuma günü dünyanın ilk kapsamlı yapay zekâ kuralları üzerinde anlaşmaya vararak, günlük yaşamı dönüştürmeyi vaat eden ve insanlığa yönelik varoluşsal tehlikeler konusunda uyarılara yol açan ChatGPT gibi popüler üretici yapay zekâ hizmetlerinde kullanılan teknolojinin yasal olarak denetlenmesinin önünü açtı…

Avrupa Parlamentosu ve bloğun 27 üye ülkesinden müzakereciler, Yapay Zekâ Yasası için geçici bir siyasi anlaşma imzalamak üzere, jeneratif yapay zekâ ve polisin yüz tanıma gözetimini kullanması gibi tartışmalı noktalarda büyük farklılıkların üstesinden geldi.

Avrupa Komisyonu Üyesi Thierry Breton gece yarısından hemen önce “Anlaştık!" diye tweet attı. “AB, yapay zekânın kullanımı için net kurallar belirleyen ilk kıta oldu."

Sonuç, Cuma sabahı ikinci turun başlamasından önce 22 saat süren ilk oturumla birlikte bu hafta kapalı kapılar ardında yapılan maraton görüşmelerin ardından geldi.

Yetkililer, amiral gemisi mevzuat için siyasi bir zafer elde etmek istiyorlardı, ancak muhtemelen daha fazla arka oda lobiciliği getirecek olan ince baskı üzerinde çalışmak için kapıyı daha fazla görüşmeye açık bırakmaları bekleniyordu.

Avrupa Parlamentosu‘nun önümüzdeki yılın başlarında bu taslağı oylaması gerekecek, ancak yapılan anlaşmayla bunun bir formalite olduğunu belirten, kurumun müzakere çabalarına eş liderlik eden İtalyan milletvekili Brando Benifei, Cuma günü geç saatlerde verdiği demeçte şunları söyledi:

Anlaşmanın istediği her şeyi içerip içermediğinin sorulması üzerine kısa mesajla “Çok çok iyi," dedi. “Açıkçası bazı tavizleri kabul etmek zorunda kaldık ama genel olarak çok iyi." Nihai yasa en erken 2025 yılına kadar tam olarak yürürlüğe girmeyecek ve ihlaller için 35 milyon avroya veya bir şirketin küresel cirosunun %7’sine kadar sert mali cezalar tehdidinde bulunuyor.

OpenAI‘nin ChatGPT‘si gibi üretken yapay zekâ sistemleri, insan benzeri metinler, fotoğraflar ve şarkılar üretme becerisiyle kullanıcıların gözlerini kamaştırarak dünyanın bilincinde patladı, ancak hızla gelişen teknolojinin istihdam, gizlilik ve telif hakkı koruması ve hatta insan yaşamının kendisi için oluşturduğu risklerle ilgili korkuları artırdı.

Şimdi, ABD, İngiltere, Çin ve 7 büyük demokrasiden oluşan Grup gibi küresel koalisyonlar yapay zekâyı düzenlemek için kendi önerileri ile devreye girdiler, ancak hâlâ Avrupa’yı yakalamaya çalışıyorlar.

AB ve dijital düzenlemeler konusunda uzman olan Columbia Hukuk Fakültesi profesörü Anu Bradford, AB‘nin güçlü ve kapsamlı düzenlemelerinin “düzenlemeyi düşünen birçok hükûmet için güçlü bir örnek oluşturabileceğini" söyledi. Diğer ülkeler “her hükmü kopyalamayabilir, ancak muhtemelen birçok yönünü taklit edeceklerdir.“

Bradford, AB‘nin kurallarına uymak zorunda kalacak olan yapay zekâ şirketlerinin bu yükümlülüklerin bir kısmını kıta dışındaki pazarlara da yayacaklarını söyledi. “Sonuçta, farklı pazarlar için ayrı modelleri yeniden eğitmek verimli değil" dedi.

Diğerleri ise anlaşmanın aceleye getirilmesinden endişe duyuyor.

Bir teknoloji endüstrisi lobi grubu olan Bilgisayar ve İletişim Endüstrisi Birliği‘nin Avrupa ofisi başkanı Daniel Friedlaender, “Bugünkü siyasi anlaşma, YZ Yasası’nın hâlâ eksik olan önemli ayrıntıları üzerinde önemli ve gerekli teknik çalışmaların başlangıcına işaret ediyor" dedi.

YZ Yasası başlangıçta, düşükten kabul edilemeze kadar risk düzeylerine göre belirli YZ işlevlerinden kaynaklanan tehlikeleri azaltmak için tasarlanmıştı. Ancak yasa yapıcılar, ChatGPT ve Google‘ın Bard sohbet robotu gibi genel amaçlı YZ hizmetlerinin temelini oluşturan gelişmiş sistemler olan temel modelleri de kapsayacak şekilde genişletilmesi için bastırdı.

Temel modeller Avrupa için en büyük sorun noktalarından biri olacak gibi görünüyordu. Ancak müzakereciler, OpenAI‘nin destekçisi Microsoft da dahil olmak üzere büyük ABD’li rakiplerle rekabet eden yerli Avrupalı üretici yapay zekâ şirketlerine yardımcı olmak için öz düzenleme çağrısında bulunan Fransa’nın başını çektiği muhalefete rağmen, görüşmelerin başlarında geçici bir uzlaşmaya varmayı başardılar.

Büyük dil modelleri olarak da bilinen bu sistemler, internetten kazınan çok sayıda yazılı eser ve görüntü üzerinde eğitiliyor. Bu sistemler, önceden belirlenmiş kuralları kullanarak verileri işleyen ve görevleri tamamlayan geleneksel yapay zekânın aksine, üretken yapay zekâ sistemlerine yeni bir şey yaratma yeteneği kazandırıyor.

Anlaşma kapsamında, en büyük “sistemik riskleri" oluşturan en gelişmiş temel modeller, sistemleri eğitmek için ne kadar bilgi işlem gücü kullanıldığı gibi daha fazla bilgiyi ifşa etme gereklilikleri de dahil olmak üzere ekstra incelemeye tabi tutulacak.

Araştırmacılar, bir avuç büyük teknoloji şirketi tarafından inşa edilen bu güçlü temel modellerin, çevrimiçi dezenformasyon ve manipülasyonu güçlendirmek için kullanılabileceği konusunda uyarıda bulundu.

Bu içeriği beğendiyseniz lütfen çevrenizle paylaşınız…