A şı dozlarımın tamamını yaptırdım acaba COVID-19’a karşı bağışıklığımı kontrol etmek için bir antikor testi yaptırmalı mıyım diye düşünen insan sayısı oldukça fazla. COVID aşınızın işe yarayıp yaramadığını öğrenmek için bir antikor testi yaptırmak isteyebilirsiniz. Ama konunun uzmanları şimdilik HAYIR diyor. İmmünoloji uzmanları, bir dizi nedenden ötürü, şimdilik bir antikor testinden elde edilecek çok az şey olduğunu söylüyor.

Cincinnati Üniversitesi Tıp Fakültesi‘nde bulaşıcı hastalıklar uzmanı olan Dr. Carl Fichtenbaum, kabakulak ve kızamık gibi hastalıklar için aşılardan korumayı doğrulamak için antikor testleri var ama, “Bunların gelişmesi onlarca yıl sürdü ve COVID-19 için ise sadece bir buçuk yıl söz konusu"

Fichtenbaum, araştırmacılar bazı testler geliştirdiler ve bunları mükemmelleştirmek için çalışıyorlar, ancak daha yapılacak çok iş var, diyor ve Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri (CDC ) şimdilik aşılamadan sonra antikorların kontrol edilmesini önermiyor. Gerekçeleri ise, ticari laboratuvarlar tarafından kullanılan birkaç COVID-19 antikor testi var ve çoğunun kullanımdaki aşılar tarafından üretilenlerden farklı antikorlar aradığı ve bu yüzden fazla bilgi veremeyecekleri gerçeği. .

Mevcut COVID-19 aşıları, SARS-CoV-2 spike proteinini hedef alır, bu nedenle antikor testi bu proteine ​​karşı antikor aramadıkça, test sonuçlarının hiçbir anlamı olmayacaktır. UTHealth’teki McGovern Tıp Fakültesi için yeni bir blog gönderisinde, üniversitenin tıp fakültesi bulaşıcı hastalıklar başkanı Dr. Luis Ostrosky, “Çoğu insan bir teste yaptırdığında çoğu laboratuvar ve sağlayıcı tipik olarak anti- nükleokapsid antikorları arayacak. Bununla ilgili sorun, aşı tarafından oluşturulacak antikorlar değil, sadece doğal enfeksiyon yoluyla oluşturulacak olan antikorlar olmasıdır." Diğer bir deyişle, şu anda mevcut olan birçok antikor testi aşıyla ilgili bir durumu yansıtmayan ve size yalnızca COVID kapmanızın bir sonucu olarak antikorunuz olup olmadığı bilgisini verebilir. Ancak Ostrosky, NPR‘ye giderek artan bir şekilde, laboratuvarların spike proteinine karşı antikorları tespit edebilen testler de üretmeye başladığını söylüyor.

Baylor Tıp Koleji Ulusal Tropikal Tıp Okulu dekanı Dr. Peter Hotez, bu testlerin hâlâ kullanılamayacak kadar erken dönemde olduğunu söylüyor. “Test sonuçları, kişinin spike proteine ​​karşı sahip olduğu antikorların sayısını gösterecek, ancak bir kişinin korunması için kaç antikora ihtiyaç duyduğuna dair henüz hiç bir fikrimiz yok."

Ostrosky, laboratuvarların şu anda korumayı gösteren antikorların seviyesini anlamaya çalıştığını söylüyor. Ostrosky, testler FDA tarafından onaylandığı için, ticari laboratuvarlar testleri bireylerin kullanımına sunabilir ve hazırlıyor, ancak şu an için testlerin yeterli bağlamdan yoksun olduğunu söylüyor. “Birinin antikoru olmayabilir, ancak bu, virüse karşı koruması olmadığı anlamına gelmez. Virüse maruz kalırsa, B ve T hücreleri gibi diğer yardımcı hücreler, aşılama sonucunda kurtarmaya gelebilir."

Hotez, test yaptırmama tavsiyesinin bir istisnasının aşılanmış ve bağışıklığı zayıflamış kişiler olabileceğini söylüyor. Doktorlar, COVID-19 geliştirme riski nedeniyle, “Varsa, antikorların mevcut olup olmadığına dair en azından bazı göstergelerin olmasını" isteyebilirler. Hotez, “Bu durumda, doktorunuzla birlikte hareket ederek protein antikor testini bulmaya çalışın." Diyor. “SARS-CoV-2’ye karşı koruma, bağışıklık sistemi baskılanmış kişilerde özellikle önemlidir, çünkü özellikle şiddetli hastalık riski altındadırlar ve antikorlarla ilgili bilgilere sahip olmak bize onların en azından ölümden korunabileceklerini hissettiriyor, “diyor Ostrosky. “Bağışıklığı baskılanmış bir hastanın antikorları yoksa, doktorlar korumalarını başka bir aşı dozu, sürekli maskeleme ve diğer önlemlerle desteklemeyi düşünebilirler"

İsrail de dahil olmak üzere bazı ülkeler, ülkeye giriş koşulu olarak başak proteine ​​karşı antikor testlerini talep ediyor ve bu, son zamanlarda ülkenin özel laboratuvarlarından birinde bir turistin 100 dolardan fazla harcamasına neden olan bir masraf. Hewlett, NY’deki Mount Sinai Nassau Güney Hastanesi‘nde bulaşıcı hastalıklar şefi Dr. Aaron Glatt, “Ancak bu, ne kadar korunduğunuzun bir ölçüsü değil" diyor “İsrail, basitçe değil, gerçekten aşı olup olmadığınızı kontrol ediyor. Bazı aşı kartlarının tahrif edilmiş olabileceğinden korktukları için “insanların kendilerine öyle olduklarını söylemelerine güveniyor" diyor Glatt.

Okuduğunuz için teşekkürler. Bu içeriği beğendiyseniz lütfen çevrenizle paylaşınız…