Bulutların Hikayede Kilit Bir Rol Oynaması...
08:40:40
Dünya Beklenenden Daha Hızlı Isınıyor
Bilim insanları artık nedenini bildiklerini düşünüyor. Geçen yıl kayıtlara geçen en sıcak yıldı, okyanuslar kaynadı ve buzullar endişe verici oranlarda eridi ve bilim insanlarını tam olarak ne olduğunu anlamak için çabalamaya itti…
Geçen yıl kayıtlara geçen en sıcak yıl oldu, okyanuslar kaynadı, buzullar endişe verici oranlarda eridi ve bilim insanlarını tam olarak nedenini anlamaya zorladı.
Olağanüstü sıcaklığın, başta fosil yakıtların yakılmasından kaynaklanan gezegeni ısıtan kirlilik ve doğal iklim modeli El Niño olmak üzere bir dizi faktör tarafından körüklendiğini biliyorlar. Ancak bunlar tek başına alışılmadık derecede hızlı sıcaklık artışını açıklamıyordu.
Şimdi Science dergisinde Perşembe günü yayımlanan yeni bir çalışma, bulmacanın eksik parçasını belirlediğini söylüyor: bulutlar.
Daha açık bir ifadeyle, araştırmaya göre, ısınmadaki hızlı artış, okyanuslar üzerindeki alçak bulutların azlığı nedeniyle süper güçlendi -bulgular gelecekteki ısınma için endişe verici etkilere sahip olabilir.
Almanya’daki Alfred Wegener Enstitüsü‘nden rapor yazarı ve iklim fizikçisi Helge Goessling, basit bir ifadeyle, daha az parlak, alçak bulutun gezegenin “karardığı” ve daha fazla güneş ışığı emmesine izin verdiği anlamına geldiğini söyledi.
Bu olgu “albedo” olarak adlandırılır ve yüzeylerin güneş enerjisini uzaya geri yansıtma kabiliyetini ifade eder.
Rapora göre, Dünya’nın albedosu 1970’lerden bu yana azalmaktadır; bunun nedeni kısmen açık renkli kar ve deniz buzlarının eriyerek güneş enerjisini daha fazla emen ve gezegeni ısıtan daha koyu renkli kara ve suları açığa çıkarmasıdır.
Alçak bulutlar da güneş ışığını yansıtarak bu etkiyi besliyor.
NASA uydu verilerini, hava durumu verilerini ve iklim modellerini inceleyen bilim insanları, alçak bulutlardaki azalmanın gezegenin albedosunu geçen yıl rekor düşük seviyelere indirdiğini tespit etti. Çalışmaya göre, Kuzey Atlantik Okyanusu’nun bazı bölgeleri de dahil olmak üzere, özellikle önemli bir düşüş yaşandı.
Goessling CNN‘e verdiği demeçte, geçen yılın alçak bulut örtüsünün on yıllık düşüşüne uyduğunu söyledi.
Çalışmanın henüz kesin olarak açıklayamadığı şey, bunun neden gerçekleştiğidir. Goessling, “Bu çok karmaşık bir canavar ve çözülmesi çok zor” dedi.
Goessling bunun muhtemelen bir dizi faktörün bir araya gelmesinin sonucu olduğuna inanıyor. Bunlardan ilki, endüstrinin zararlı sülfür emisyonlarını azaltmayı amaçlayan düzenlemeler nedeniyle nakliye kirliliğinin azalmasıdır. Bu insan sağlığı için bir kazanç olsa da, bu tür kirlilik bulutları aydınlatarak gezegenin soğumasına da yardımcı oluyordu.
Değişen okyanus örüntüleri de dahil olmak üzere doğal iklim değişkenlikleri de katkıda bulunmuş olabilir. Ancak Goessling üçüncü ve daha endişe verici bir faktöre işaret ediyor: küresel ısınmanın kendisi.
Düşük seviyeli bulutlar serin ve nemli bir alt atmosferde gelişme eğilimindedir. Gezegenin yüzeyi ısındıkça, bu durum bulutların incelmesine ya da tamamen dağılmasına neden olabilir; bu da alçak bulutların küresel ısınma nedeniyle yok olduğu ve yok olmalarının da daha fazla ısınmaya yol açtığı karmaşık bir geri besleme döngüsü oluşturur.
Goessling, eğer bu gerçekleşiyorsa, gelecekteki ısınma tahminlerinin hafife alınabileceğini ve “gelecekte oldukça yoğun bir ısınma beklememiz gerektiğini” söyledi.
Çalışmada yer almayan Lawrence Livermore Ulusal Laboratuvarı‘nda atmosfer bilimci olan Mark Zalinka, “bulutların hikayede kilit bir rol oynaması, esasen Dünya’nın güneş kremi olarak hareket ettikleri için mantıklı” dedi.
CNN‘e verdiği demeçte, bulut örtüsündeki küçük değişikliklerin “Dünya’nın albedosunu büyük ölçüde değiştirebileceğini” söyledi.
California Teknoloji Enstitüsü‘nde iklim bilimci olan Tapio Schneider, araştırmanın endişe verici sonucunun, küresel ısınmanın önemli miktarda bulut örtüsü değişiminden sorumlu olması durumunda, “daha önce tahmin edilenden daha güçlü bir küresel ısınma görebileceğimiz” olduğunu söyledi.
Bulutlar basit, hatta sıradan görünebilir, ancak sonsuz derecede karmaşıktırlar ve bilim insanları nasıl davrandıklarını çözmekten çok uzaktırlar. Goessling, bulutların iklim bilimindeki “en büyük baş ağrılarından biri” olduğunu söyledi.
Ancak Zalkina, bulutların küresel ısınmaya nasıl tepki vereceğini anlamanın kilit önemde olduğunu söyledi. “Gelecekte ne kadar ısınma olacağını tam anlamıyla belirliyor.”