'Bu Keşfedilmemiş Bir Bölge..'
11:27:37
Yeni Araştırma: Yıkıcı Yeni Bir Vürüsün Tarihteki En Kötü Salgınlardan Biri Olduğunu Gösteriyor…
‘Bu Keşfedilmemiş Bir Bölge’
COVID-19, son birkaç yılda gezegeni önemli ölçüde etkileyen tek virüs değil. Geçtiğimiz yıl kümes hayvanları endüstrisini harap eden ve yumurta fiyatlarında %70’lik bir artışa neden olan kuş gribi (H5N1), evcilleştirilmiş türlerden daha fazlasını etkiledi…
Neler oluyor?
Yeni araştırmalar, yüz binlerce yabani kuşun ölümüne neden olan gribin tarihteki en yıkıcı hastalık salgınlarından biri olduğunu gösteriyor. hastalık beş kıtaya ve Kaliforniya akbabası gibi nesli tükenmekte olan türler de dahil olmak üzere yüzlerce türe yayıldı ve bu da onu “panzootik“, yani hayvanlar arasında görülen bir salgın olarak sınıflandırıyor.
Kuş gribi tipik olarak sadece ördek ve tavuk gibi evcilleştirilmiş kuşlarda ölüme neden olur ve bir salgında sürünün %90’ına kadarını öldürür. Ancak bu kez durum farklı.
ABD Jeolojik Araştırmalar Kurumu‘nda (USGS) yaban hayatı genetiği uzmanı olan Andrew Ramey yaptığı açıklamada “Şu anda gördüğümüz şey keşfedilmemiş bir bölge" dedi. Virüsün biyolojisi, vahşi türlere ve hatta memelilere saldırmasına neden oldu.
Tufts Üniversitesi‘nde moleküler virolog olan Wendy Puryear, “Çok geniş bir yelpazedeki yabani kuşlarda yüksek miktarda ölüme neden oluyor ki bu daha önce görülmüş bir şey değil" yorumunda bulundu. Bunun nedeni, mevcut kuş gribi virüsünün hastalığı kümes hayvanı çiftliklerinin dışına yaymaya ve ardından daha da fazla türü enfekte etmeye adapte olmasıdır.
Kuş gribi neden endişe verici?
Kuzey Amerika’da 2021 kışında ortaya çıkan mevcut kuş gribi salgını, dünya çapında yarım milyardan fazla kuşun ölümüne neden oldu ya da çiftçileri itlaf etmeye zorladı. Salgından etkilenen yabani kuşların sayısını takip etmek daha zor çünkü hükümetlerin her ölü kuşu test edecek kaynakları yok. Puryear yaptığı açıklamada, “Daha önce yabani kuşlarda bir grip salgınında bu tür rakamları hiç görmemiştik" dedi.
Kuş gribi, Michigan’ın tehdit altındaki Hazar sumruları ve Kaliforniya kondoru gibi nesli tükenmekte olan ve küçük kuş popülasyonlarını inceleyen biyologlar için özellikle sorunludur. Küresel olarak tüm kuş türlerinin neredeyse yarısı habitat kaybı veya değişimi, avlanma ve istilacı türler nedeniyle azalıyor. Kuş gribi, nüfus sayılarını geri kazanmanın önündeki engellerden sadece bir diğeri.
Bilim insanları, virüsün halihazırda büyük bir evrim potansiyeli göstermesi nedeniyle insanlar üzerindeki potansiyel etkisine karşı da temkinli. H5N1’in mevcut haliyle bir pandemiye yol açma ihtimali düşük olsa da, mutasyona uğrayabilir ve ilerleyen zamanlarda insanları enfekte edebilir.
Kuş gribiyle mücadele için neler yapılıyor?
Kuş gribinin dünya çapında yayılımını titizlikle takip etmek ve gribin mevcut olabileceği bölgeleri örneklemek için daha fazla çaba sarf ediliyor. Bu sayede kümes hayvanı yetiştiricileri gribin bölgede ne zaman görülebileceği konusunda daha fazla bilgi sahibi olacak ve böylece uygun biyogüvenlik önlemleri alınabilecektir.
Kuş gözlemcileri ve doğa bilimciler de virüsün yayılmasının izlenmesinde rol oynayabilir. iNaturalist gibi vatandaş bilimi programları ölü kuşları takip etme özelliğine sahiptir; bilgiler daha sonra uygun kuruluşlarla paylaşılır.
Ancak en büyük soru, kümes hayvancılığı endüstrisinin önümüzdeki yıllarda virüse ve kalıcı biyogüvenlik tehditlerine nasıl uyum sağlayacağıdır. Kompakt yetiştirme operasyonları sadece virüslerin kontrolsüz bir şekilde yayılmasına hizmet ediyor – ve bir uzmanın önerdiği gibi, bu muhtemelen et ve yumurtaya yönelik artan talebin ve sürdürülemez kümes hayvanı üretiminin doğrudan hatasıdır.
Boston Massachusetts Üniversitesi’nde bulaşıcı hastalıklar ekoloğu olan Nichola Hill, “Burada kurbanların yabani kuşlar olduğunu hatırlamakta fayda var" dedi. “HPAI’yi onlar yaydı ama asıl kaynak onlar değil. Benim sloganım şu oldu: Kuş gribi berbat, suçu tavuk nugget’larına at."