02:18:53
Sırtını Bir Fransız’a Dayayan ‘Bilim İnsanlarının’ Yarattıkları Panik Ortamı Sorunu Daha da Derinleştirmekten Başka Bir Şeye Yaramayacak…

Bir kaç ‘bilim insanı’ hayal aleminde yaşıyor. İstanbul gibi bir mega kentin yeniden yapılandırılması ne kadar bir bütçe ve zaman gerektiriyor bunu bile farkında değillermiş gibi davranıyorlar. Elbette tedbir alınması gerekiyor ama telaşla değil. Telaşlı çözüm çabaları konuyu daha ağır hatalara doğru sürükleyebilir…

Ülkede deprem olmayacak diyen kimse yok, herkes biliyor ki deprem olacak…
Deprem totosu çok revaçta…
Deprem olacak demek bedava, hiç bir sorumluluğu yok…
Olmayacak demek yürek ister ama zaten böyle düşünen olmadığından söyleyen de yok…

Anlıyoruz bazı ‘bilim insanları’ şu ortamı fırsat bilip psikolojik baskı yaratarak çalışmalara hız verdirmek gayesi güdüyor – bir bakımdan hak verilebilir, çünkü hem vatandaş hem idareciler gereken duyarlılığı göstermediler bu güne kadar.

Örneğin, İBB tarafından oluşturulan “Deprem Bilim Kurulu" bildiğimiz kadarıyla ilk kez toplandı…

Maalesef deprem uyarı sistemi son büyük depremde yine çalışmadı – gerçi çalışsa bile süre, bir kişinin deprem merkez üssüne ne kadar yakın olduğuna bağlı olarak sadece birkaç saniye mertebesinde olacaktır.

Anlı şanlı hocalar ve ulusal basın gezegende bizden başka kimsenin tespit etmediği bir depremin – ikinci deprem diye adlandırdıkları 5,8 – üzerine yorumlar yaptılar…

Günümüzde bile bir depremin ne olduğunu ya da olmadığını idrak edemeyenlerin 1500’lü yıllara ait bilgilere bakarak geleceğe dair ahkâm kesmeleri – onlar kestirim diyorlar – epey trajikomik hikayeler…

Uzun lafın kısası mesleki anlamda insan kalitesini yükseltemezsek ne yaparsak yapalım sonuç aynı olacaktır…

Sonuçta binalar kendi kendilerine dikilmiyorlar, onları ayağa diken yine insanlar olacak…

Bu içeriği beğendiyseniz lütfen çevrenizle paylaşınız…