21:46:17
ABD istihbaratına göre ‘Havana Sendromu’ yabancı düşmanlardan kaynaklanmıyor…

Çarşamba günü açıklanan gizliliği kaldırılmış bulgulara göre, ABD istihbarat topluluğunun kapsamlı bir soruşturması, dünya çapında ABD diplomatlarını ve istihbarat görevlilerini etkileyen “Havana sendromu" rahatsızlıklarından yabancı bir düşmanın sorumlu olma ihtimalinin “çok düşük" olduğu sonucuna vardı.

Yüzlerce ABD personelinin enerji dalgalarını silah olarak kullanan gizli bir düşman tarafından hedef alındığı ve hastalandığına dair uzun süredir tartışılan bir teoriyi yıkan bir istihbarat raporuna göre, “Havana sendromu" olarak bilinen gizemli rahatsızlık yabancı bir düşmanın eylemlerinden kaynaklanmadı.

Yeni istihbarat değerlendirmesi, CIA ve diğer bazı ABD istihbarat kurumlarının, dünyanın dört bir yanındaki ABD misyonlarında görev yapan kariyer sahibi diplomatların, istihbarat görevlilerinin ve diğerlerinin neden garip ve acı verici akustik hisler olarak tanımladıkları şeyleri yaşadıklarını açıklamak için yıllarca süren çabalarını kapsıyor. Bu gizemli travmanın etkileri kariyerleri kısalttı, büyük tıbbi faturalar çıkardı ve bazı durumlarda ciddi fiziksel ve duygusal acılara neden oldu.

İlk kez 2016 yılında Küba’nın başkentindeki ABD yetkilileri arasında rapor edilen gizemli rahatsızlık, denizaşırı ülkelerdeki ABD diplomatlarını, yetkililerini ve aile üyelerini etkiledi. Belirtiler arasında migren, mide bulantısı, hafıza kayıpları ve baş dönmesi yer alıyor.

ABD istihbarat değerlendirmesi, herhangi bir Amerikan düşmanının sendromla tutarlı semptomlara neden olabilecek bir silah veya cihaza sahip olduğuna dair inandırıcı bir kanıt bulamadı.

ABD’li bir yetkili gazetecilere verdiği brifingde, altı yıldan fazla süren soruşturmanın bir parçası olarak, ABD istihbarat kurumlarının Havana sendromundan dünya dışı varlıkların sorumlu olma ihtimalini değerlendirdiklerini ancak bunu elediklerini söyledi.

Ocak ayında bir CIA yetkilisi, kurumun anormal sağlık olaylarının çoğuna Rusya’nın ya da başka bir “yabancı aktörün" neden olma ihtimalinin düşük olduğunu tespit ettiğini söyledi.

Havana Sendromu‘na ilişkin bir ara raporun sonuçlarını açıklayan yetkili, 1.000 vakanın çoğunun “daha önce teşhis edilmemiş hastalıklar da dahil olmak üzere tıbbi koşullar veya çevresel ve teknik faktörlerle makul bir şekilde açıklanabileceğini" söyledi.

Yetkililer, analistlerin ABD elçilikleri de dahil olmak üzere bildirilen vaka kümelerini incelerken, tek tek vakaları birbirine bağlayabilecek herhangi bir model veya ortak koşullar kümesi bulamadıklarını söyledi. Ayrıca, adli tıp bilgileri ya da coğrafi konum verileri de dahil olmak üzere, bir düşmanın radyo dalgaları ya da ultrasonik ışınlar gibi bir tür yönlendirilmiş enerji kullandığını gösteren hiçbir kanıt bulamadılar. Yetkililerden biri, bazı vakalarda ABD tesislerinde çalışan etkilenmiş personelle “doğrudan görüş hattı" bulunmadığını, bunun da varsayımsal bir enerji silahının suçlu olabileceği olasılığı üzerinde şüphe uyandırdığını söyledi.

Yetkililerden biri, ABD istihbaratının kötü niyetli müdahale belirtileri için çevreyi etkin bir şekilde izleme yeteneğine sahip olduğu coğrafi konumlarda bile, analistlerin personeli hedef alan bir düşmana dair hiçbir kanıt bulamadıklarını söyledi.

Bu içeriği beğendiyseniz lütfen çevrenizle paylaşınız…