İyi Sulanmış ve Kesilmemiş Bitkiler Çok Daha Sessizdir...
21:23:10
Yeni bir araştırmaya göre, suya ihtiyaç duyan ya da yaralanan bitkiler sesli olarak “ağlayabiliyor"
Araştırmacılar, suya ihtiyaç duyan ya da yakın zamanda gövdeleri kesilen bitkilerin saatte yaklaşık 35 ses çıkardığını tespit etti. Ancak iyi sulanmış ve kesilmemiş bitkiler çok daha sessizdir ve saatte sadece bir ses çıkarırlar. Susuz bir bitkinin ses çıkardığını muhtemelen hiç duymamış olmanızın nedeni, seslerin ultrasonik olmasıdır – yaklaşık 20-100 kilohertz. Bu da çok az insanın duyabileceği kadar tiz oldukları anlamına gelir…
Tel-Aviv Üniversitesi‘nden Lilach Hadany ve meslektaşları susamış ya da yeni kesilmiş bitkilerin ultrasonik tıklama sesleri çıkardığını belirledi. Bu sesler oldukça tiz ve büyük olasılıkla sadece yakınlardaki bazı hayvanlar – örneğin yarasalar ve fareler – tarafından duyuluyor. Hadany, “Biraz patlamış mısıra benziyor – çok kısa tıklamalar" diyor. “Şarkı söylemek gibi değil."
Cell dergisinde yayımlanan bir araştırmaya göre, bitkiler susadıklarında ya da strese girdiklerinde “havadan gelen sesler" üretiyor; suya ihtiyaç duyan ya da yeni kesilmiş bitkiler saatte 35’e kadar ses çıkarıyor. Ancak bu sesler ultrasoniktir ve sadece yarasa, fare ve güve gibi bazı hayvanlar tarafından duyulabilir.
Bitkilerin bu sesleri nasıl çıkardığına dair teori, hava kabarcıkları oluştuğunda veya kırıldığında potansiyel olarak patlama sesleri çıkaran ksilemlerine odaklanıyor. Bir bitkinin su stresi altında olup olmadığını veya kesilip kesilmediğini çıkardığı seslerden yaklaşık %70 doğrulukla çıkarmak için bir makine öğrenimi modeli geliştirildi ve bu da tarım ve bahçecilikte bitkilerin sesle izlenmesinde olası bir rol olduğunu gösteriyor. Bitki seslerinin ekosistemlerdeki önemini ve bitki ve hayvanların davranışları üzerindeki potansiyel etkilerini belirlemek için daha fazla araştırmaya ihtiyaç var.
Bitkilerin ses telleri ya da akciğerleri yoktur. Hadany, bitkilerin nasıl ses çıkardığına dair mevcut teorinin, köklerinden gövdelerine ve yapraklarına su ve besin taşıyan tüpler olan ksilemlerine odaklandığını söylüyor. Ksilemdeki su, tıpkı bir pipetten emilen su gibi yüzey gerilimiyle bir arada tutulur. Ksilemde bir hava kabarcığı oluştuğunda veya kırıldığında, küçük bir patlama sesi çıkarabilir; kuraklık stresi sırasında kabarcık oluşumu daha olasıdır. Ancak Hadany, kesin mekanizmanın daha fazla çalışma gerektirdiğini söylüyor.
Ekip, çıkardığı seslerden bir bitkinin kesilip kesilmediğini veya su stresi altında olup olmadığını anlamak için yaklaşık %70 doğrulukla bir makine öğrenimi modeli üretti. Bu sonuç, tarım ve bahçecilikte bitkilerin sesle izlenmesinin olası bir rolünü ortaya koyuyor.
Peki bitki sesleri ekosistemlerin önemli bir özelliği midir ve hem bitkilerin hem de hayvanların davranışlarını etkiler mi? Avustralya’nın Sidney kentindeki Macquarie Üniversitesi‘nde çevre bilimi alanında uzmanlaşmış emekli bir biyolog olan Graham Pyke‘a göre kanıtlar henüz net değil.
Hayvanların stres altındaki bitkilerin iniltilerini dinlediğine şüpheyle yaklaşıyor. “Bu hayvanların bu kadar uzaktan sesleri gerçekten duyabilmeleri pek mümkün değil" diyor. Seslerin çok zayıf olacağını düşünüyor. Daha fazla araştırma konuya daha fazla ışık tutacaktır. Ancak Pyke, bitkilerin strese girdiklerinde ‘ciyakladıklarını‘ kabul etmeye tamamen istekli olduğunu söylüyor.