14:32:29

Elon Musk’ın biyografi yazarı onun ‘şeytan moduna’ geçtiğini görmüş. İzlemesi zor ama aynı zamanda işleri de hallediyor, diyor…

Walter Isaacson, Elon Musk’ın “acımasız" olabileceğini ve zaman zaman “şeytan moduna" geçebileceğini söyledi. Biyografi yazarı, eleştirilerin verimli olduğunu, ancak bazı insanların ona gerçeği söylemekten korkmasına neden olduğunu söyledi…

Musk “açık ve net" geri bildirimler verdiğini ve insanları “öfkeyle kovmadığını" söyledi.

Elon Musk‘ın biyografi yazarı Walter Isaacson, milyarderin zaman zaman “şeytan moduna" geçebildiğini söyledi – Isaacson‘ın “karanlık" ve “gerçek bir empati eksikliği" olarak nitelendirdiği, ancak aynı zamanda oldukça üretken bir durum.

Perşembe günü bir Twitter Spaces röportajı sırasında, Musk‘ın eski kız arkadaşı olan müzik sanatçısı Grimes‘ın bu terimi icat ettiğini söyledi. Grimes, Musk‘ın şeytan modundayken etrafında olmanın “tatsız" olabileceğini ama aynı zamanda bu modun “işleri halleden" mod olduğunu söyledi.

Asıl adı Claire Boucher olan Grimes‘ın Musk‘tan iki çocuğu var.

Isaacson, Musk hakkındaki biyografisini Eylül ayında yayımlamayı planlıyor. Isaacson, aralarında Steve Jobs ve Leonardo da Vinci‘nin de bulunduğu çok sayıda yenilikçi hakkında biyografi yazmıştır. Musk ve Jobs gibi pek çok parlak ve başarılı insanın “karanlık bir çizgisi" olduğunu söyledi.

Isaacson, bu kişilerin çok fazla empati kurmadıklarını ve sonuç olarak daha büyük bir misyonu gerçekleştirmeye daha fazla odaklanabildiklerini iddia ediyor.

Biyografi yazarı, Musk‘ın durumunda, milyarderin bazı çalışanları için korkutucu olabilecek “çılgınca bir aciliyet duygusuna" sahip olduğunu söyledi. İnsanlar onun aciliyet duygusuna uymadığında CEO’nun tüm tavrının değişeceğini söyledi.

“Karanlığa bürünürdü ve o kişiyi parçalara ayıracağını bilirdim" diyen Isaacson, milyarderin Twitter‘ı ilk devraldığında ve sosyal medya sitesinin personelinin yarısından fazlasını işten çıkardığında bunun yaygın bir olay olduğunu sözlerine ekledi.

Yaklaşık iki yıl boyunca Musk‘ın günlük yaşamının gözlemcisi olan biyografi yazarı, öfke anlarını izlemenin kendisi için “rahatsız edici" olduğunu söyledi.

Isaacson, “O çok acımasız" dedi. “Fark ettiğim şey, bunu yapmayı bitirdiğinde – ve bu asla fiziksel değildi ve neredeyse düz bir monotonlukta yapılıyordu – ama insanlara gerçekten saldırıyor ve birkaç gün sonra, eğer dersi özümsemişlerse, bunu unutuyordu. Sanki Dr. Jekyll’den Hyde’a dönüşmüş ve sonra da insanlara ne kadar sert davrandığını o kadar düşünmemiş ya da hatırlamamış gibi olurdu."

Isaacson, Musk‘ın eleştirilerinin yaklaşık %80 oranında etkili göründüğünü, %20 oranında ise “sorunlu" olduğunu, hatta insanları “ona kötü haber vermekten korkar" hale getirdiğini söyledi. Bazen Musk‘ın azarladığı kişinin iki hafta önce çocuğunu kaybetmek gibi kişisel sorunlar nedeniyle hata yaptığını öğrendiğini söyledi.

Isaacson, Musk‘ın kendisine, daha büyük bir misyon pahasına tek bir kişiyle empati kurmak istemenin bir tür “egoizm" olduğunu söylediğini aktardı. Biyografi yazarı, kitabının Musk‘ın karmaşıklığını ve “karanlık çizgisi" ile Tesla ve SpaceX‘te yaptığı inanılmaz işler arasındaki dengeyi göstermeyi amaçladığını söyledi.

Isaacson, Musk’ın “karanlık çizgisini" ve risk alma isteğini babasıyla olan ilişkisine ve gençliğinde maruz kaldığı zorbalığa bağlıyor.

Isaacson, “Elon Musk’ın hem kişisel hem de profesyonel yaşamında drama arzusu da var" dedi. “Kendisini en çok bir kasırga ya da dalgalanma emri verdiğinde rahat hisseden biri."

Isaacson, Musk‘ın annesi Maye Musk‘ın, oğlunun “olağanüstü" olmasına rağmen babası gibi olma “tehlikesi" olduğu yönündeki endişelerini dile getirdiğini söyledi.

Maye Musk kitabında eski kocasıyla olan ilişkisini istismarcı olarak tanımlıyor. Musk, babası Errol Musk‘ın “korkunç bir insan" olduğunu söyledi. Maye Musk açıklamalarının ardından konu hakkında yorum taleplerine yanıt vermedi.

Errol Musk 2017 yılında Rolling Stone‘a verdiği demeçte, evine yasadışı yollardan girdiğini söylediği üç kişiyi vurarak öldürdüğünü söylediği bir senaryo hariç, hiç kimseye kasıtlı olarak zarar vermediğini söyledi.

Errol Musk, bir e-posta yoluyla yaptığı açıklamada Musk‘ın “karanlık çizgisine" katkıda bulunduğunu reddetti ve “bugünlerde Elon ve ben oldukça iyi ilişkiler içindeyiz" dedi.

Isaacson, Elon Musk‘ın öfke nöbetlerine eğilimli olabileceğine işaret eden ilk kişi olmaktan çok uzak.

Tesla’nın kurucu ortağı Martin Eberhard daha önce Musk‘ın Tesla ile ilgili basında çıkan haberler üzerine kendisine bağırdığını söylemişti. The Wall Street Journal‘dan Tim Higgins de Musk hakkında daha önce yazdığı bir biyografide, milyarderin Tesla‘daki üst düzey yöneticilere ve montaj hattındaki çalışanlara patlamasıyla, hatta bazılarını öfkeyle işten çıkarmasıyla ünlü olduğunu söylemişti.

Musk geçmişte çalışanlarını öfkeyle işten çıkardığı iddialarını reddetmiş, Twitter‘da bu iddiaları “yanlış" olarak nitelendirmiş ve çalışanlarına “açık ve samimi" geri bildirimler verdiğini söylemişti.

Bu içeriği beğendiyseniz lütfen çevrenizle paylaşınız…