ABD’li bilim insanları Rus yarasa virüsünün bir sonraki COVID olabileceği konusunda uyarıyor…

Tam da COVID-19 pandemisinin sonunu görebileceğimizi düşünürken, ABD’li bilim insanları bir Rus yarasa virüsünün bir sonraki küresel sağlık korkusu olabileceği konusunda uyarıyor. COVID-19’un arkasındaki virüs olan SARS-CoV-2 Çin’de ortaya çıktığında ve kısa sürede tüm dünyayı durma noktasına getirdiğinde, dönemin Başkanı Donald Trump bu virüsten “Çin virüsü" olarak bahsetmekten hoşlanıyordu. Aradan iki buçuk yıl geçti ve ABD’li bilim insanları, Rus at nalı yarasalarının barındırdığı yeni keşfedilen bir virüsün de insanları enfekte edebileceği ve COVID-19 antikorları ve aşılarından kaçabileceği konusunda uyarıda bulunuyor.

PLoS Pathogens dergisinde yayımlanan yeni bir çalışmaya göre, Khosta-2 olarak adlandırılan yarasa virüsü, SARS-CoV-2 ile aynı koronavirüs alt kategorisi olan bir sarbecovirus olarak biliniyor ve “tedirgin edici özellikler" sergiliyor.

Washington Eyalet Üniversitesi (WSU) Paul G. Allen Küresel Sağlık Okulu‘ndaki araştırmacılar tarafından yönetilen bir ekip, Khosta-2’nin SARS-CoV-2’nin yaptığı gibi insan hücrelerini enfekte etmek için başak proteinlerini kullanabildiğini buldu.

WSU‘da virolog ve çalışmanın yazarlarından Michael Letko yaptığı açıklamada, “Araştırmamız ayrıca Asya dışındaki vahşi yaşamda – Khosta-2 virüsünün bulunduğu batı Rusya gibi yerlerde bile – dolaşan sarbecovirüslerin küresel sağlık ve SARS-CoV-2’ye karşı devam eden aşı kampanyaları için de bir tehdit oluşturduğunu göstermektedir" dedi.

Letko, bu keşfin sadece Omicron gibi SARS-CoV-2’nin bilinen varyantlarını hedef almayan, aynı zamanda tüm sarbecovirüslere karşı koruma sağlayan yeni aşıların geliştirilmesi ihtiyacını vurguladığını söyledi.

‘Tuhaf Rus virüsleri’
Son yıllarda keşfedilen yüzlerce sarbecovirüsün çoğu Asya yarasalarında bulunmuştur ve insan hücrelerini enfekte etme yeteneğine sahip değildir.

Çalışmanın yazarlarına göre Khosta-1 ve Khosta-2 virüsleri 2020 yılında Rusya’nın Sochi Ulusal Parkı yakınlarındaki yarasalarda keşfedildi ve başlangıçta insanlar için bir tehdit oluşturmadıkları görüldü.

Letko, “Genetik olarak, bu garip Rus virüsleri dünyanın başka yerlerinde keşfedilen diğer virüslere benziyordu, ancak SARS-CoV-2’ye benzemedikleri için kimse bunların gerçekten heyecanlanacak bir şey olduğunu düşünmedi" dedi.

“Ancak onlara daha fazla baktığımızda, insan hücrelerini enfekte edebildiklerini görünce gerçekten şaşırdık. Bu, bu virüslere, nereden geldiklerine ve hangi bölgelerin endişe verici olduğuna dair anlayışımızı biraz değiştirdi".

‘Tedirgin edici özellikler’
Letko ve meslektaşları Khosta-1’in insanlar için düşük bir risk oluşturduğunu, ancak Khosta-2’nin daha endişe verici olduğunu belirledi.

Özellikle, SARS-CoV-2 gibi, Khosta-2 de insan hücrelerinde bulunan anjiyotensin dönüştürücü enzim 2 (ACE2) adı verilen bir reseptör proteine bağlanarak hücreleri enfekte etmek için spike proteinini kullanabilir.

Bilim insanları daha sonra virüsün önceki koronavirüs enfeksiyonları ya da COVID-19 aşıları tarafından sunulan bağışıklıktan kaçıp kaçamayacağını öğrenmek istedi.

Ekip, COVID-19’a karşı aşılanmış kişilerden elde edilen serumu kullanarak Khosta-2’nin mevcut aşılar tarafından nötralize edilmediğini keşfetti.

Ayrıca Omicron varyantı ile enfekte olmuş kişilerden alınan serumu da test ettiler, ancak antikorlar yine etkisizdi.

Neyse ki yazarlar, yeni virüsün bağışıklık sistemini “antagonize ettiği" ve insanlarda hastalığa katkıda bulunduğu düşünülen bazı genetik özelliklerden yoksun olduğunu yazıyor – ancak Khosta-2’nin SARS-CoV-2 gibi ikinci bir virüsle yeniden birleşerek hasara yol açma riski var.

Letko, “SARS-2’nin insanlardan vahşi yaşama yayılma kabiliyetine sahip olduğunu gördüğünüzde ve bu hayvanlarda gerçekten sahip olmalarını istemediğimiz bu özelliklere sahip Khosta-2 gibi başka virüsler beklediğinde, potansiyel olarak daha riskli bir virüs oluşturmak için birleşene kadar zar atmaya devam ettiğiniz bu senaryoyu oluşturuyor" dedi.

Bu içeriği beğendiyseniz lütfen çevrenizle paylaşınız…