01:11:36

Doktorlar, COVID-19’un İyileşme Sonrası Bile Kalp Krizini Tetikleyebileceği Konusunda Uyarıyor

COVID-19 sadece solunum yollarını etkileyen bir hastalık değil -kalbi de sessizce hedef alabiliyor. Yeni araştırmalar, virüsün atardamarlarda plak birikimini hızlandırarak, iyileşme sonrasında bile kalp krizi ve felç riskini artırdığını ortaya koyuyor…

Yeni bir çalışma, SARS-CoV-2 virüsünün neden olduğu COVID-19’un koroner arterlerde hızlandırılmış plak oluşumu ile bağlantılı olduğunu ve bunun kalp hastalıkları riskini artırdığını gösterdi. Bulgular, 4 Şubat Radyoloji dergisinde, Kuzey Amerika Radyoloji Derneği (RSNA) tarafından yayımlandı.

“COVID-19 Kalp-Damar Sistemini de Etkiliyor"

Çalışmanın kıdemli yazarı, Şanghay’daki Fudan Üniversitesi Zhongshan Hastanesi Kardiyoloji Bölümü Direktörü Prof. Dr. Junbo Ge, şunları söyledi:
“COVID-19, başlangıçta akut akciğer hasarı ve solunum yetmezliği ile karakterize edilir. Ancak, yeni kanıtlar COVID-19’un aşırı bir iltihabi yanıt oluşturarak kalp-damar sistemini de etkileyebileceğini gösteriyor.”

Enfeksiyon Sonrası Devam Eden Enflamasyonun Etkileri

Dr. Ge, COVID-19’un tetiklediği bu iltihaplanmanın enfeksiyondan sonraki ilk ayın ötesine geçtiğini ve kalp hastalıkları ile ölüm riskini artırdığını belirtti.

Bu etkiyi anlamak için araştırmacılar, koroner BT anjiyografi (CCTA) kullanarak, koroner arter çevresindeki dokulardaki değişiklikleri inceledi. Çalışmada, iltihaplanma belirtileri, plak oluşumu ve yüksek riskli tıkanıklıkların varlığı analiz edildi.

Geriye dönük (retrospektif) çalışma, Eylül 2018 – Ekim 2023 tarihleri arasında CCTA taraması yapılan hastaları içeriyordu. Araştırmada, ortalama yaşı 63,9 olan ve 543’ü erkek toplam 803 hasta incelendi.

• 329 hasta (41%) COVID-19 pandemisinden önce tarandı.
• 474 hasta, pandemi sırasında tarandı ve bunların 25’inin SARS-CoV-2 ile enfekte olduğu doğrulandı.

Plak Büyümesi ve Yüksek Riskli Lezyonlar

Araştırmacılar toplam 2.588 koroner arter lezyonunu analiz etti:

• SARS-CoV-2 pozitif hastalarda 2.108 lezyon,
• Enfekte olmayan hastalarda 480 lezyon incelendi.

Tüm hastalar için, başlangıç ve takip ölçümleri karşılaştırılarak plak hacmindeki değişimler, yüksek riskli plak varlığı ve iltihaplanma incelendi. Ayrıca, SARS-CoV-2’nin kalp krizi veya damar açma işlemleri (revaskülarizasyon) ile ilişkisi araştırıldı.

Kalp Krizi ve Felç Riski Artıyor

Çalışmanın başında, damar daralmasının (stenoz) ortalama oranı %31,3 olarak ölçüldü ve sadece %8,1 oranında lezyon, %50 veya daha fazla daralmaya sahipti.

Ancak, enfekte olmayan hastalarla karşılaştırıldığında:

• SARS-CoV-2 hastalarında plak hacmi daha hızlı büyüdü.
• Bu hastalardaki lezyonların %20,1’i yüksek riskli plaklara dönüşme eğilimindeydi (enfekte olmayanlarda %15,8).
• Koroner enflamasyon oranı da COVID-19 hastalarında daha yüksekti (%27’ye karşı %19,9).
• Hedef lezyon yetmezliği (arter tıkanması nedeniyle kalp krizi veya felç riski) COVID-19 hastalarında daha yaygındı (%10,4’e karşı %3,1).

Çalışmaya göre, COVID-19 sonrası enflamasyon, özellikle kireçlenmemiş yüksek riskli plaklarda büyümeye neden olabilir.
Dr. Ge, SARS-CoV-2 enfeksiyonu geçiren kişilerin bir yıl boyunca kalp krizi, akut koroner sendrom ve felç riskinin arttığını belirtti.

Uzun Vadeli Kalp Sağlığı Takibinin Önemi

Dr. Ge, bu etkilerin sadece yaş, hipertansiyon veya diyabet gibi hastalıklarla ilişkili olmadığını, COVID-19 sonrası kalıcı bir risk oluşturduğunu söyledi.

“Bu hastalar için etkili yönetim stratejileri geliştirmek zorunludur,” dedi.

Bulgular, SARS-CoV-2 enfeksiyonunun, plak ilerlemesini hızlandırarak ve koroner arterlerde iltihabı artırarak kalp-damar hastalıkları riskini kötüleştirebileceğini gösteriyor. Ancak, bu sürecin biyolojik mekanizmalarını daha iyi anlamak, koruyucu ve tedavi edici yöntemler geliştirmek için önemli olacak.

“Çoğu insan akut SARS-CoV-2 enfeksiyonundan iyileşiyor, ancak gelecekte daha fazla kalp-damar hastasının ortaya çıkmasını beklemeliyiz,” diye ekledi Dr. Ge.

Bu içeriği beğendiyseniz lütfen çevrenizle paylaşınız…