Doğal Olması Yeterli Değil...
Sağlık tercihleriyle ilgili yanlış bilgilerden cinsiyetçilik, ırkçılık ve kusurlu ekonomi politikalarının gerekçelerine kadar, doğal olanın “iyi” anlamına geldiğine inanmanın geniş kapsamlı zararlarını anlatarak aydınlatıyor.
İnsanlar doğal olanı sever: Yemek yemenin en iyi yolu, ebeveyn olmanın en iyi yolu, hatta hareket etmenin en iyi yolu – doğal olarak, tıpkı doğanın amaçladığı gibi. Doğanın bilgeliğine yapılan başvurular, insan düşünce tarihindeki en güçlü argümanlar arasındadır. Yine de Doğa (büyük D ile) ve doğal iyilik nesnel veya bilimsel değildir. Bu çığır açan kitapta, din bilgini Alan Levinovitz, bu inançların aslında dini temelli olduğunu göstermekte ve karmaşık gerçeklerin yerine basit mitleri koymanın birçok tehlikesinin altını çizmektedir. Organik gıda için ekstra bir bedel ödemek söz konusu olduğunda bu bir sorun gibi görünmeyebilir. Peki ya “doğal olmayan” cinsel aktivitenin kınanması? “Doğal” bir doğum yapmamanın getirdiği suçluluk? “Doğal” piyasaların özünde var olan iyilikle meşrulaştırılan ekonomik kuralsızlaştırmaya ne demeli?
Natural‘da okuyucular, Peru yağmur ormanlarından Yellowstone Park’taki taşraya, ‘doğal’ bir vücut geliştirme yarışmasından ‘doğal’ bir kanser tedavisi kliniğine kadar destansı bir yolculuğa çıkıyorlar. Sonuç, Doğanın iyiliğine olan inancı sarsan ve daha iyi bir alternatife işaret eden temel bir yeni bakış açısıdır. Doğayı ona tapmadan sevebiliriz, tabu ve bağnazlık yerine alçakgönüllülük ve diyalogla daha iyi bir dünya için çalışabiliriz diyor Alan Levinovitz…