Büyük Ölüm'den Kısa Bir sSüre Sonra...
02:13:21
Tarihin en ölümcül kitlesel yok oluşunun ardından okyanus yaşamı gelişmiş olabilir…
Deniz ekosistemleri Permiyen -Triyas yok oluşundan sadece bir milyon yıl sonra yeniden faaliyete geçti…
Okyanus yaşamı, Dünya’nın en ölümcül kitlesel yok oluşunun ardından hızla toparlanmış olabilir. Güney Çin’de bulunan fosiller, Permiyen-Triyas kitlesel yok oluşundan sonra okyanus yaşamının sadece bir milyon yıl içinde toparlanmış olabileceğini gösteriyor.
Araştırmacılar 10 Şubat tarihli Science dergisinde, Dünya tarihinde bilinen en şiddetli kitlesel yok oluşun ardından, canlı deniz ekosistemlerinin sadece bir milyon yıl içinde toparlanmış olabileceğini bildirdi. Bu, daha önce düşünülenden milyonlarca yıl daha hızlı. Güney Çin’deki Guiyang şehri yakınlarında keşfedilen bozulmamış fosillerden oluşan bu kanıt, günümüz okyanus ekosistemlerinin ilk temellerini temsil ediyor olabilir.
Araştırmada yer almayan San Francisco’daki Kaliforniya Bilimler Akademisi‘nden paleontolog Peter Roopnarine, geleneksel hikayenin, bu kitlesel yok oluştan sonra okyanusun milyonlarca yıl boyunca ölü olduğu yönünde olduğunu söylüyor. “Bu doğru değil. Okyanus çok canlıydı."
Büyük Ölüm ya da Permiyen-Triyas kitlesel yok oluşu, yaklaşık 251,9 milyon yıl önce, Permiyen Dönemi’nin sonunda, bir dizi büyük volkanik patlamanın ardından meydana geldi.
Roopnarine, “Okyanuslar önemli ölçüde ısındı ve asitleşme, oksijensizleşme – yaygın ölü bölgelere neden oldu – ve zehirlenme olduğuna dair kanıtlar var" diyor. “Okyanusun bazı kısımlarına sülfür gibi çok sayıda zehirli element girdi."
Denizlerdeki yaşam zarar gördü. Deniz canlılarının yüzde 80’inden fazlasının nesli tükendi. Hatta bazı araştırmacılar, bir ekosistemin besin ağındaki tüm trofik seviyelerin yok olmuş olabileceğini öne sürdüler.
Tüm bu kayıpların ardından yaşamın tam olarak ne kadar sürede toparlandığını anlamak zor olmuştur. 2010 yılında Çin’deki Luoping biyotasından elde edilen fosilleri inceleyen araştırmacılar, karmaşık deniz ekosistemlerinin 10 milyon yıl içinde tamamen toparlandığını öne sürdü. Daha sonra, Amerika Birleşik Devletleri’nin batısındaki Paris biyotası ve Çin’deki Chaohu biyotası gibi diğer fosil buluntuları, bilim insanlarının deniz ekosistemlerinin sadece 3 milyon yıl içinde kendilerini yeniden kurduklarını öne sürmelerine yol açtı.
Ardından 2015 yılında, tesadüfi bir keşif aradaki farkı tekrar daralttı. O zamanlar Wuhan’daki Çin Yerbilimleri Üniversitesi’nde lisans öğrencisi olan paleontolog Xu Dai, Guiyang şehri yakınlarındaki bir saha gezisi sırasında erken Triyas dönemine ait kayaları incelerken bir parça siyah şeyli yararak açtı. Kayanın içinde, daha sonra ilkel bir ıstakoz olarak tanımlanacak olan şaşırtıcı derecede iyi korunmuş bir fosil keşfetti.
Eklembacaklının kusursuz durumu, bir dizi geri dönüş gezisini tetikledi. Şu anda Fransa’nın Dijon kentindeki Burgundy Üniversitesi‘nde görev yapan Dai ve meslektaşları 2015’ten 2019’a kadar fosilleşmiş yaşamdan oluşan bir bricolage ortaya çıkardı: Beyzbol sopası kadar uzun yırtıcı balıklar. Girdaplı kabuklu ammonoidler. Yılanbalığı benzeri konodontlar. Erken dönem karidesleri. Süngerler. Bivalvler. Fosilleşmiş kaka.
Ve ödüller gelmeye devam etti. Dai ve meslektaşları Guiyang biyotasının hem altında hem de içinde volkanik kül yatakları keşfetti. Küldeki uranyum ve kurşun miktarlarının analizi, Guiyang biyotasının yaklaşık 250,7 ila 250,8 milyon yıl öncesine ait fosiller içerdiğini ortaya koydu. Tarihlendirme, bulunan fosil türleri ve kayalardaki farklı karbon formlarının analiziyle de desteklendi.
Dai, bu yaşta bir yaşam potpurisi bulmanın, deniz ekosistemlerinin Büyük Ölüm’den sonra, sadece 1 milyon yıl içinde hızla toparlandığını gösterdiğini söylüyor.
Araştırmada yer almayan Almanya’daki Hamburg Üniversitesi‘nden paleontolog William Foster, alternatif olarak bu durumun, yok oluş olayının tüm trofik seviyeleri yok edemediğini gösterebileceğini söylüyor. “Çevresel açıdan gerçekten stresli bir dünyanız var, ancak bazı eski deniz ekosistemleri hayatta kalıyor."
Ne olursa olsun, bu ekosistemlerin dayanıklı olduğu açık görünüyor. Tektonik plakaların hareketi nedeniyle, Guiyang biyotasında korunan topluluk erken Triyas döneminde tropik bölgelerde bulunuyordu. O dönemde deniz yüzeyinin sıcaklığı yaklaşık 35⁰ Celsius idi ve geçmiş araştırmalar birçok organizmanın sıcaktan kaçmak için göç etmiş olabileceğini öne sürmüştü. Ancak Foster, Guiyang biyotasının keşfinin buna meydan okuduğunu söylüyor. Deniz canlıları “bunu bir şekilde tolere ediyor, uyum sağlıyorlar."
Dai‘ye göre fosiller, günümüz deniz ekosistemlerinin köklerinin Büyük Ölüm’den kısa bir süre sonra yerleştiğinin kanıtı olabilir. “Bu gruplar, ataları olan modern balıklar, ıstakozlar ve karideslerle akraba" diyor. “Bugünküne benzer deniz ürünleri bulabildiğimiz en eski zaman Guiyang biyotası – dönemidir."
Ancak Roopnarine şüpheci. Guiyang biyotasının günümüz ekosistemlerine nasıl bağlandığının tam olarak bilinmediğini söylüyor. Fosil topluluğu, istikrarlı bir topluluktan ziyade geçici bir yaşam topluluğunu temsil ediyor olabilir, diye ekliyor ve ammonoidlerin ve konodontların neslinin tükendiğine işaret ediyor.
Dai, daha fazla çalışmanın Guiyang biyotası ile ortaya çıkarılan birçok sorunun çözülmesine yardımcı olacağını söylüyor. O ve meslektaşları, 2019’dan bu yana ilk kez bu yaz sahaya geri dönmeyi planlıyor. Başka bir ıstakoz için gözlerini dört açıp açmayacağı sorulduğunda ise şöyle yanıtlıyor: “Elbette."