Dikkat:Bahsi geçen araştırmalar ABD, Avrupa ülkelerinde uygulanan aşılar için yapılmıştır.

S on birkaç hafta içinde yeni COVID-19 vakalarının sayısı bazı yerlerde önemli ölçüde düşüyor. Ancak yine de her gün yüz binlerce kişiye teşhis konuluyor ve her gün on binlerce kişi koronavirüs komplikasyonlarından ölmeye devam ediyor. Aşılama kampanyaları, şimdiye kadar 200 milyondan fazla insanın en az bir aşı dozu almasıyla kayda değer bir dönüm noktasına ulaştı. Bu gelişmelere rağmen, özellikle 2020’nin sonlarında ve 2021’in başlarında keşfedilen büyük mutasyonlar düşünüldüğünde, pandemi hâlâ dünya çapında bir endişe kaynağıdır. Yeni koronavirüs, diğer bulaşıcı mikroorganizmalar gibi genetik değişikliklere uğrar ve yeni mutantların bazıları aşılara daha da dirençlidir. Mutasyonlar, ek dalgaları körükleyebilir ve özellikle bu genetik değişiklikler aşı korumasından kaçabilirse, pandeminin sonunun gelmesini daha da geciktirebilir.

Bir çift yeni koronavirüs aşısı çalışması, tek bir dozun COVID-19’dan kurtulanlarda güçlü bir bağışıklık tepkisi oluşturduğunu gösteriyor ve bu da yetkililerin hastalığı olan kişiler için bir protokol değişikliği düşünmesi gerektiğini gösteriyor.

Bir çalışmada, tek bir aşı dozunun antikor sayısını bin kat artırarak, Güney Afrika mutasyonunu ve hatta 2013’teki SARS virüsünü etkisiz hale getirecek bir düzeye çıkarmak için yeterli olduğunu gösterdi.

Ayrı bir çalışmada ise tek bir dozdan sonra COVID-19’dan kurtulanlarda aynı güçlü bağışıklık tepkisi kanıtlandı. Şubat ayının başlarında, diğer iki çalışma da COVID-19’dan kurtulanların tek bir aşı dozundan sonra güçlü bir bağışıklık tepkisi geliştirdiğini gösterdi ve bu da aşılama protokolünde bir değişikliğin gerekli olabileceğini gösteriyor.

Pfizer ve BioNTech‘teki son gelişmeler, iki şirketin aşı tedarikini artırmasına olanak tanıyacak. Aşıları daha yüksek sıcaklıklarda saklanabilir ve bu da aşılama kampanyalarına erişimi kolaylaştırabilir. Dahası, Johnson & Johnson‘ın aşı adayı gibi aşılar yakında acil kullanım için yetkilendirilebilir ve COVID-19’u önleyebilecek aşı adayları havuzunu büyütebilir. Ancak artık aşı kullanılabilirliğini daha da artıracak ek bir gelişme söz konusu olabilir. Yeni araştırmalar, koronavirüs aşı protokollerinin daha fazla insana daha fazla aşı yapılmasını sağlayacak önemli bir değişikliğe yol açabileceğini gösteriyor.

Şubat ayı başlarında, COVID-19 bağışıklığının çeşitli yönlerini ele almak için dört koronavirüs çalışması yapıldı. Bunlardan biri, enfeksiyondan sonra bağışıklığın en az altı ay sürdüğünü gösterdi. Ayrı bir çalışma, COVID-19 yeniden enfeksiyonunun beklediğimizden daha yaygın olabileceğini, ancak yeniden enfeksiyonun asemptomatik COVID-19 vakalarına yol açmasının muhtemel olduğunu gösterdi. Diğer iki ekip bağımsız olarak, COVID-19’u atlatmış kişilerde aslında ikinci bir aşı dozuna gerek olmadığı sonucuna vardı. Araştırmacılar ve bilim insanları her bir tek aşı dozunun hayatta kalanlarda güçlü bir bağışıklık tepkisi ortaya çıkaracağını kanıtladı ve bu da COVID-19’u atlatmış kişileri aşılamak için yeni bir strateji getirebilir.

O zamandan beri, iki yeni çalışma yapıldı ve aynı sonuçlara ulaşıldı. Enfeksiyondan kurtulan kişiler, tek bir aşı dozundan sonra çok güçlü bir bağışıklık tepkisi geliştiriyorlar.

İlk çalışma, Seattle’daki Fred Hutchinson Kanser Araştırma Merkezi‘nden geldi. Araştırmacılar, hayatta kalanlardan alınan kan örneklerine baktılar ve mevcut antikorların, Güney Afrika’da ortaya çıkan B.1.351 mutasyonunu nötralize etmekte daha zorlanacağını buldular. Bu, COVID-19’dan kurtulanların Güney Afrika suşu ile yeniden enfekte edilebileceğini öne süren son araştırmalarla uyumludur. Ancak iyi haber kötüden çok daha ağır basıyor.

Araştırmacılar, gönüllüleri Pfizer  ve BioNTech veya Moderna‘dan tek bir aşı ile aşıladılar. The New York Times‘a göre bu, kanlarındaki antikorların bin kat artmasına yol açtı. İmmünolog Andrew T. McGuire, gazeteye bunun bağışıklık sisteminin “muazzam bir desteği" olduğunu söyledi.

Daha da ilginci, aşılamadan iki ila üç hafta sonra alınan kan örnekleri, tüm katılımcıların B.1.351 suşunu nötralize edebildiğini gösterdi. Üstelik, antikorlar 2003 salgınına neden olan SARS virüsünü bile etkisiz hale getirebiliyor. The Times, antikorların COVID-19’u olmayan ve iki aşı dozu alan kişilerde olduğundan daha iyi performans gösterdiğini belirtiyor.

McGuire, “Onların önceden var olan bağışıklıklarını artırdığımız oldukça açık görünüyor" dedi. Araştırmacılar ayrıca virüsü hatırlayan ve onunla savaşan bağışıklık hücrelerinde de artış gördüler.

Bunlardan ayrı olarak, New York Üniversitesi‘nden bilim insanları, aşının ikinci bir dozunun, tek bir aşıya kıyasla COVID-19 sağ kalanlarda bağışıklık tepkisini iyileştirmediğini buldular. Yazarlar, COVID-19 ile enfekte olduktan sekiz veya dokuz ay sonra aşılanan insanları  inceledi. İlk dozdan sonra antikor sayısı yüz kat ile bin kat arasında artmıştı. Ancak ikinci dozdan sonra daha fazla artmadılar.

NYU Langone Aşı Merkezi direktörü Dr. Mark J. Mulligan, The Times‘a “Tek bir doz alarak büyük bir artışa sahip olmaları immünolojik hafızanın gücünün gerçek bir kanıtı” dedi . COVID-19 olanların “kesinlikle aşılanması" gerektiğini ekledi.

İki yeni çalışma hakem incelemesine tabi tutulmadan yayımlanırken, önceki araştırmalardan elde edilen bulguları doğruluyor. Bu keşifler, aşılama protokollerinde ileriye dönük değişikliklere yol açabilir. Cumartesi sabahı itibariyle, test başladığından beri dünya çapında 111 milyondan fazla kişiye COVID-19 teşhisi kondu ve 2,47 milyondan fazla insan öldü. Birçok çalışmaya göre, birçok insan asla test edilmediğinden, gerçek COVID-19 enfeksiyonlarının sayısının muhtemelen önemli ölçüde daha yüksek olduğu düşünülüyor. Hayatta kalanları tek bir dozla aşılamak, yüz milyonlarca dozu başkalarının kullanabilmesinin önünü açabilir ve mevcut aşılama uygulamalarını önemli bir şekilde etkileyebilir.

Bu içeriği beğendiyseniz lütfen çevrenizle paylaşınız…