Doktorlar 2 Yıl Ömür Biçmişti...
1 954’te 63 yaşında olan Minot sakini Annie Wilkins hayatından bıkmış durumdaydı. İki başarısız evliliği vardı, babası ve erkek kardeşi ise yakın zamanda ölmüştü, bunlar yetmezmiş gibi onu neredeyse öldüren bir zatürre hastalığından da yeni kurtulmuştu ve açıkçası artık sıkılmıştı. Her zaman yaşadığı hayattan büyük bir değişikliğe ihtiyacı vardı – Androscoggin ilçesindeki ailenin domuz çiftliğinde onlarca yıldır yaşıyor ve orada yaşlanıyordu.
Wilkins cesur bir hamle yaptı. Ev yapımı turşularını satarak para biriktirdi, evini ipotek etti, bir at satın aldı ve California’ya gitmeye karar verdi. Wilkins, annesinin her zaman California’yı görmek istediğini ama bu gerçekleşemeden öldüğünü söylemişti.
Destansı yolculuğu 8 Kasım 1954’te, yakındaki bir yaz kampından satın aldığı eski bir yarış atı olan atı Tarzan ve Depeche-Toi (“acele et" adlı bir spaniel-dachshund karışımı olan) sevgili köpeğiyle birlikte Minot’tan yola çıktığında başladı. Zamanının cinsiyet rollerinden kaçınmış olarak kadife bir tulum ve bir şapka giyiyordu. Wilkins‘inin yolculuğu hakkındaki “Hayatının Yolculuğu” isimli kitabını geçen ay piyasaya çıkaran yazar Elizabeth Letts‘e göre sadece atını eyerledi ve gitti.
Wilkins, Pennsylvania’da Brendibadesi Nehri bölgesindeki Chadds Ford kasabasında oldukça kibar bir hancı tarafından misafir edildi. Chadds Ford Tarih Kurumu‘na göre, hem Chadds Ford’un hem de Maine’in ünlü sakini Andrew Wyeth, eksantrik yaşlı kadın ve atıyla tanışmak için geldi ve hatta birlikte içerek sarhoş oldular.
Wilkins, yolculuğu boyunca Minot’taki bir arkadaşına yoldaki hayatın iniş çıkışlarını anlatan mektuplar yazıyordu. Waverly, Tennessee’deyken, hapishanelerde, evlerde veya otellerde uyumak hakkında, yeni hayatından bir “kader serserisi” olarak gurur duyduğunu ve eşyaları taşımak için başka büyük bir at satın aldığını yazdı – Rex adlı bir yük atı. Letts‘e göre Wilkins, zor ve huzursuz uyumak konusunda epey sıkıntı çekmiş olsa da, yolda karşılaştığı insanlardan büyük bir nezaket ve cömertlikte de gördü.
Destansı yolculuğuyla ilgili haberler yayılırken, medya, duraklarının çoğunda onunla röportaj yapmaya geldi. Mayıs 1955’te Missouri’de hem radyo hem de televizyon istasyonları tarafından röportaj yapıldığını ve yolculuğu hakkında konuşmak için yerel bir okulu ziyaret ettiğini yazdı. Sarf malzemeleri için para kazanmak adına fotoğraf ve kartpostal sattı. Çeşitli kasabalara giderken kendisine sık sık bir polis eskortu verildi.
Wilkins bir ara “Kendimi Paris’ten Lindbergh gibi hissettim ama daha çok Buffalo Bill’in karısına benziyor olmalıyım” dedi .
Ağustos 1955’te mektuplarına göre Cheyenne, Wyoming’e varmış ve burada dünyanın en büyük rodeolarından birine ev sahipliği yapan uzun süredir devam eden ve festival olan yıllık Sınır Günleri’ne tanık olmuştu. Idaho’da kar fırtınalarını aştı, tehlikeli dağlarda gezindi, zehirli yılanlardan kaçtı ve ani sel baskınlarından kurtuldu – ama Wilkins, Tarzan, Rex ve Depeche-Toi yılmadı.
Aralık 1955’te yolculuğunun sonuna yaklaşıyordu. Eve dönüş mektubunda, Minot’taki insanların onun hakkında ne düşündüğünü merak ederek, kendi kendine düşünmeye başladı.
“Minot’u bir daha görebilecek miyim acaba?" diye yazdı. “Orada çoğu insanın gerçekten deli olduğumu düşünüp düşünmediğini bilmek isterim.”
Yolda bir yıldan fazla bir süre geçirdikten sonra nihayet Aralık ortasında, California’da Redding’e ulaştı. Kış boyunca Kaliforniya’da kaldı, eyalet içinde çeşitli yerlere at sürdü ve Pasifik Okyanusu’nu ilk kez gördü. Ancak, “Art Linkletter’s House Party"de yer alacağı Hollywood’a gitmeden hemen önce, yük atı Rex paslı bir çiviye basarak tetanoza yakalandı ve 1 Mart 1956’da öldü.
Wilkins, 1957’de Maine’e dönmeden önce bir yıl kadar Kaliforniya’da kaldı. Eve döndüğünde, Minot’tan Lincoln County’deki Whitefield kasabasına taşındı ve günlerinin geri kalanını burada yaşadı. 1960’ların ortalarında gazeteci arkadaşı Mina Titus Sawyer ile nihayet günlüklerini ve kartpostallarını toplamak ve maceraları hakkında bir kitap yazmak için çalışmaya başladı. “Eyer Serserilerinin Sonuncusu”, uzun süredir baskısı tükenmiş olmasına rağmen, 1967’de yayımlandı.
Wilkins 1980’de, 1954’te zatürreye yakalandığında doktorların ona yaşaması için verdiği iki yıl yerine 24 yıl daha uzun yaşayarak 88 yaşında öldü. Mechanic Falls’taki Maple Grove Mezarlığı‘na gömüldü, mezar taşında ‘Eyer Serserilerinin Sonuncusu’ yazıyor.