e-BİLGİ, e-SAĞLIK

Filler Neden Kanser Olmaz

filler-neden-kanser-olmaz

Bu Önemli Bir Yayındır...

Filler Neden Kanser Olmaz?..
Filler kanserle savaşan önemli bir genin 20 kopyasını kullanıyor, insanlarda ise sadece bir tane var…

Bilim insanları buna Peto’nun paradoksu diyor: Kanser, zaman içinde hücrelerde biriken gen mutasyonlarından kaynaklanır, ancak filler ve balinalar gibi çok sayıda hücreye sahip olan uzun ömürlü hayvanlar neredeyse hiç kansere yakalanmaz. Neden mi?

En azından filler için cevabın bir kısmı, insanlar ve diğer birçok hayvanın replikasyon sırasında hasar gören DNA’yı onarmasına da yardımcı olan ve genellikle p53 olarak bilinen gen olabilir. Filler bu genin 20 kopyasına sahiptir. Her biri alel adı verilen iki varyasyona sahip olan bu kopyalar, insanların – ve çoğu hayvanın – iki protein üreten tek kopyasına kıyasla toplam 40 protein üretir.

Molecular Biology and Evolution dergisinde yayımlanan yeni araştırma, fillerin çok sayıdaki kopyasının kanserle mücadelede nasıl avantajlar sağladığını inceliyor. Fransa Ulusal Sağlık ve Tıbbi Araştırma Enstitüsü‘nden moleküler onkolog Robin Fåhraeus, çalışmanın “hem fillerde hem de insanlarda hücrelerin kendilerini hasarlı bir genomdan nasıl koruduklarını incelemek için birçok yeni olasılık açtığını" söylüyor.

Memelilerde p53, mutasyona uğramış hücrelerin tümöre dönüşmesini önlemede çok önemli bir rol oynar. Çoğalmayı duraklatarak ve ardından onarımı başlatarak ya da hasar çok büyükse hücrelerin kendi kendini yok etmesine neden olarak çalışır. P53’ün etkisi olmadan kanser kolaylıkla yerleşebilir: tüm insan kanserlerinin yarısından fazlasında genin işlevi rastgele mutasyonlar yoluyla kaybolmuştur.

Bilim insanları fillerin 40 p53 proteinini sanal olarak modelleyip inceleyerek, genin fillerin kanserden kaçınmasına yardımcı olabileceği iki yol buldu. İlk olarak, fillerin birden fazla kopyaya sahip olması, p53’ün mutasyonlar nedeniyle artık çalışmama ihtimalini azaltıyor. Buna ek olarak, fillerin p53 kopyaları farklı moleküler tetikleyicilere yanıt olarak aktive olur ve bu nedenle hasarlı hücrelere farklı tepki verir, bu da muhtemelen mutasyonları tespit ederken ve ayıklarken bir avantaj sağlar.

Avustralya’daki Peter MacCallum Kanser Merkezi‘nde hücre biyoloğu olan ve çalışmaya dahil olmayan Sue Haupt, bu “dikkat çekici" sonuçların, fillerin p53’ün çalışabileceği bir araç yelpazesine sahip olduğunu ima ettiğini söylüyor. Haupt, bunun “insanlarda kanserden korunmaya yönelik güçlü yeni yaklaşımların keşfedilmesi için heyecan verici olasılıklara" işaret ettiğini de sözlerine ekliyor.

Fåhraeus ve meslektaşları şimdi Viyana Hayvanat Bahçesi‘ndeki bir Afrika filinden alınan kan örneklerini kullanarak bu sonuçları takip ediyor. Filin p53 proteinlerinin hasarlı hücreler ve diğer kilit moleküllerle nasıl etkileşime girdiğini araştırıyorlar ve bu bulguları insan hücrelerinden elde edilen sonuçlarla karşılaştırmayı planlıyorlar.

Çalışmada yer almayan Fox Chase Kanser Merkezi virologu Virginia Pearson, “Düşük kanser insidansına sahip filler, DNA hasarına karşı içsel hücresel tepkiyi anlamak için insan kanser araştırmalarında şaşırtıcı bir kaynak olarak ortaya çıktı" diyor. “Bu önemli bir yayındır."

Bu içeriği beğendiyseniz lütfen çevrenizle paylaşınız…
Etiketler: ,
error: İçerik korunmaktadır !!