19:09:48
BM: Kentsel su kıtlığı ile karşı karşıya olan nüfus 2050 yılına kadar iki katına çıkabilir…

Dünya genelinde su kıtlığıyla karşı karşıya olan kentsel nüfusun, kuraklık nedeniyle 2050 yılına kadar iki katına çıkarak 1,7 ila 2,4 milyara ulaşması ve gezegenin ekosistemlerini zorlaması bekleniyor. Birleşmiş Milletler tarafından Salı günü yayınlanan yeni bir rapora göre, dünya genelinde su kıtlığı ile karşı karşıya olan kentsel nüfusun kuraklık nedeniyle 2050 yılına kadar iki katına çıkması ve gezegenin ekosistemlerini zorlaması bekleniyor.

Yaklaşan BM 2023 Su Konferansı öncesinde yayımlanan BM Dünya Su Kalkınma Raporu, 2016 yılında 930 milyon olan kentsel su kıtlığı ile karşı karşıya olan küresel nüfusun 2050 yılına kadar 1,7 milyar ila 2,4 milyar kişiye yükselmesinin beklendiğini ortaya koydu.

Güvenli içme suyunun azalan mevcudiyetinin bitki ve hayvan yaşamını etkileyeceğine dikkat çekilen raporda, su krizinden kaçınmak için insanların ortak zorlukların üstesinden gelmek üzere birlikte çalışabileceği yollar vurgulanıyor.

UNESCO Genel Direktörü Audrey Azoulay, “Küresel su krizinin kontrolden çıkmasını önlemek için güçlü uluslararası mekanizmaların kurulmasına acil ihtiyaç var" dedi. “Su bizim ortak geleceğimizdir ve onu adil bir şekilde paylaşmak ve sürdürülebilir bir şekilde yönetmek için birlikte hareket etmemiz şarttır."

Raporun genel yayın yönetmeni Richard Connor ise düzenlediği basın toplantısında dünya liderlerinin olası bir içme suyu sıkıntısını görmezden gelemeyeceklerini, zira suyun yaşam için hayati önem taşıması nedeniyle ileride kaynaklar üzerinde kavgalara ve savaşlara yol açabileceğini söyledi.

Connor, “Eğer bu konuyu ele almazsak, kesinlikle küresel bir kriz yaşanacak," dedi. Mevcut tarım ihtiyaçlarının tek başına dünya arzının %70’ini tükettiğini söyledi.

Connor, 153 ülkenin yaklaşık 900 nehir, göl ve akifer sistemini paylaştığına dikkat çekti. Bunların çatışma için pek çok fırsat yarattığını, ancak aynı zamanda işbirliğine de elverişli olduğunu söyledi. Connor, 153 ülkenin yarısının halihazırda bazı anlaşmalar imzalamış olduğunu da sözlerine ekledi.

Sel ve kirlilik kontrolleri, veri paylaşımı ve atık su arıtma sistemlerinin finanse edilmesinin, sulak alanların korunması ve sera gazı emisyonlarının azaltılmasının yanı sıra ülkelerin ve diğerlerinin bir su krizinden kaçınmak için birlikte çalışabilecekleri yollar olduğunu söyledi.

Geçtiğimiz Ağustos ayında UNICEF olarak da bilinen Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu, Afrika Boynuzu ve Sahel bölgesindeki çocukların su güvensizliği nedeniyle ölebileceği uyarısında bulunmuştu. Etiyopya, Kenya ve Somali’de güvenli suya erişimi olmayan insan sayısı dramatik bir şekilde artarak 9,5 milyondan 16,2 milyona ulaşmıştı.

Bu içeriği beğendiyseniz lütfen çevrenizle paylaşınız…