23:30:00

“Gelecekte bu tür karmaşık iklim risklerine hazırlıklı olmamız gerekiyor…"

Araştırmacılar Salı günü iklim değişikliğinin gıda sistemlerimiz için oluşturduğu tehdit hakkında bir “uyandırma çağrısı" olması gerektiğini söyledi. Gıda üretimi hem gezegeni ısıtan emisyonların önemli bir kaynağı hem de iklim değişikliğinin etkilerine yüksek oranda maruz kalıyor ve dünya ısındıkça etkilerin neler olabileceğini anlamak için iklim ve ürün modelleri kullanılıyor…

Nature Communications‘da yayımlanan yeni araştırmada, Amerika Birleşik Devletleri ve Almanya’daki araştırmacılar, birkaç büyük gıda üretim bölgesinin aynı anda düşük verime maruz kalma olasılığını inceledi.

Columbia Üniversitesi ve Alman Dış İlişkiler Konseyi‘nde araştırmacı olan baş yazar Kai Kornhuber, bu olayların fiyat artışlarına, gıda güvensizliğine ve hatta sivil huzursuzluğa yol açabileceğini söyledi.

AFP‘ye konuşan Kornhuber, “Sera gazlarının konsantrasyonunu arttırarak, ne tür aşırılıklarla karşılaşacağımız konusunda gerçekten doğru bir fikre sahip olmakta zorlandığımız bu keşfedilmemiş suya giriyoruz" dedi.

“Bu tür eşzamanlı olayların gerçekten büyük ölçüde hafife alındığını gözlemliyoruz."

Çalışmada 1960 ile 2014 yılları arasındaki gözlemsel ve iklim modeli verilerine, ardından da 2045 ile 2099 yılları arasındaki projeksiyonlara bakıldı.

Araştırmacılar ilk olarak jet akımının – dünyanın en önemli mahsul üretim bölgelerinin çoğunda hava modellerini yönlendiren hava akımları – etkisine baktılar.

Büyük dalgalar halinde akan jet akımının “güçlü menderesler çizmesinin" Kuzey Amerika, Doğu Avrupa ve Doğu Asya’daki önemli tarım bölgeleri üzerinde özellikle önemli etkileri olduğunu ve hasatta yüzde yediye varan bir azalmaya yol açtığını tespit ettiler.

Araştırmacılar ayrıca bu durumun geçmişte eşzamanlı mahsul kıtlıklarıyla da bağlantılı olduğunu tespit etti.

Kornhuber, bunun bir örneğinin 2010 yılında jet akımındaki dalgalanmaların hem Rusya’nın bazı bölgelerinde aşırı sıcaklarla hem de Pakistan’da yıkıcı sellerle bağlantılı olduğunu ve her ikisinin de mahsullere zarar verdiğini söyledi.

Risk değerlendirmesi

Çalışma ayrıca bilgisayar modellerinin bu riskleri ne kadar iyi değerlendirdiğine de baktı ve jet akımının atmosferik hareketini göstermede iyi olsalar da, bunun yerde ürettiği aşırı uçların büyüklüğünü hafife aldıklarını buldu.

Kornhuber, bu çalışmanın, iklim değişikliğinin gıda sektörü üzerindeki etkilerine ilişkin “belirsizliklerimiz açısından bir uyandırma çağrısı" olması gerektiğini, daha sık ve yoğun hava aşırılıkları ve giderek daha karmaşık hale gelen aşırılık kombinasyonları olduğunu söyledi.

“Gelecekte bu tür karmaşık iklim risklerine hazırlıklı olmamız gerekiyor ve şu andaki modeller bunu yakalayamıyor gibi görünüyor" dedi.

Pazartesi günü Birleşmiş Milletler‘in insan hakları şefi Volker Turk, iklim değişikliği kaynaklı aşırılıkların ekinleri, çiftlik hayvanlarını ve önemli ekosistemleri vurmasıyla açlık ve acının yaşanacağı “gerçekten dehşet verici" distopik bir gelecek konusunda uyarıda bulundu.

BM‘de gıda hakkı üzerine yapılan bir tartışmada 2021 yılında 828 milyondan fazla insanın açlıkla karşı karşıya olduğunu ve iklim değişikliğinin yüzyılın ortasına kadar bu sayıyı 80 milyon artırabileceğini söyledi ve dünya liderlerini kısa vadeli düşündükleri için eleştirdi.

Bu içeriği beğendiyseniz lütfen çevrenizle paylaşınız…