Google Android Lockbox, Google’ın Android telefonlardaki Google dışı uygulama etkinliğinde esasında “casusluk” yapmak için kullandığı bir araçtır. Veri toplamanın amacı, Google’ın ürünlerini geliştirmesi ve potansiyel olarak tüketiciler arasında popüler olabilecek rakip ürünler geliştirmesine yardımcı olmasıdır diye açıklanır.

Google, bu aracın varlığını doğruladı, verilerin aracı kabul ederek kullanan kullanıcılardan toplandığını ve bilgilerin anonimleştirildiğini söyledi. Ancak Google, bu verilerin üçüncü taraflar için mevcut uygulamalarla rekabet edebilecek ürünler oluşturmak için kullanılıp kullanılmadığını ise kesinlikle açıklamadı.

Facebook, WhatsApp’a 2014 yılında 19 milyar dolar ödedi; bu, bir mobil sohbet uygulaması için inanılmaz derecede yüksek bir rakam gibi görünüyordu. WhatsApp zaten büyük bir kullanıcı tabanına sahipti, o zamandan beri iyice büyüdü. O büyük ödemenin neticesinde Facebook’un parasını ne zaman geri alacağı ise belli değildi. Ancak birkaç yıl sonra, Facebook’un Onavo adlı bir VPN hizmetini ticari rakiplerini gözetlemek için farklı bir uygulama olarak kullandığını öğrendik.Yani Facebook aslında doğrudan Messenger’a karşı rekabet edebilecek bir ürün satın almak için o yüksek rakamı ödemişti.

2020’ye gelelim ve Google şimdi benzer bir stratejiyi açıklamak zorunda kalacak. Yeni bir rapor, şirketin uygulama etkinliğinizi gözetleyerek ölçebilecek dahili bir araç kullandığını söylüyor. Mesele, Google’ın ürünlerini geliştirmesine veya başkalarını oluşturmasına izin vermektir. Google, bir sonraki WhatsApp’ı aramak yerine, kendi hit uygulamalarını yaratmak için kullandığınız uygulamalarda kullanım şeklinizi gözetliyor olabilir. Google zaten bu hizmeti kullandığını kabul etmiştir ve gelecekteki araştırmalar bize Google’ın bu verileri nasıl elde ettiği ve kullandığı hakkında daha fazla bilgi verecektir. Yeni edinilen bilgilere göre Google, kullanıcıların Google olmayan Android uygulamalarıyla nasıl etkileşime girdiğini izlemek için Android Lockbox adlı bildirilmemiş bir Google aracı kullanmaktadır.

Şirket çalışanları bir uygulamanın ne sıklıkta açıldığı ve ne kadar süreyle kullanıldığı da dahil olmak üzere, diğer uygulamalar hakkındaki “hassas" verileri görebilir. Google, Gmail uygulamasındaki rakiplerini izlemek, Facebook ve Instagram kullanımlarına izlemek için Lockbox’ı kullandı. Hizmet, Google’ın TikTok rakibi olan Shorts’a ilham vermek için kullanılmış olabilir.

Google çalışanlarının verileri kullanmak için izin istemeleri gerekir ve bu istekler kullanıcılar tarafından her zaman onaylanmaz. Raporda, kullanıcıların yararlı bilgiler sunmak için Lockbox için Google ile bilgi paylaşmayı kabul etmesi gerektiği belirtiliyor. Kullanıcılara, Android kurulum işlemi sırasında bilgilerin Google’ın daha kişiselleştirilmiş bir deneyim sunmasına yardımcı olacağı söylenir, ancak hizmet aynı zamanda şirketin rakipleriyle rekabet edebilmesi için kullanıcının haberi olmadan bir yandan da araştırma verileri toplar.

Google, rakip uygulamalardan bu tür bilgilerin bulunduğunu doğruladı, ancak programın herkese açık olduğunu ve diğer geliştiricilerin de benzer verilere erişebileceğini söyledi. Ancak, Google’ın Android’i kontrol ettiği ve kullanıcılardan geliştiricilerin çıkarabileceğinden çok daha fazla bilgi toplayabileceği düşünüldüğünde bu adil bir karşılaştırma değildir. Google ayrıca verilerin kullanıcıların tek tek uygulamalarda nasıl davrandığı hakkında bilgi toplamadığını da belirtti. Ancak Google, Lockbox’ın yeni uygulamalar oluşturmak gibi rekabet amaçlı olarak kullanıp kullanmadığını açıklamadı.

Beklendiği gibi Google, verilerin anonim olduğunu ve kullanıcıları tanımlayamayacağını söyledi. Şirket ayrıca veri toplamanın kullanıcılara açıklandığını ve üzerinde kontrol sahibi olduklarını da kaydetti.

Antitröst düzenleyicileri, Google dahil teknoloji devlerini hedefleyen bu yaklaşımları muhtemelen tartışacaktır. İlginç olan, Google’ı hedefleyen yeni açılan bir davada, kullanıcılar Web ve Uygulama Etkinliğini kapattıktan sonra bile Google’ın telefonlardan mobil kullanım hakkında veri topladığının iddia edilmesidir. Davanın konusu tabii ki veri toplamak. Uygulama geliştiricilerinin veri depolamasına, bildirimler göndermesine, kullanıcıların tıklamaları ve yaşadığı teknik sorunlar gibi olayları izlemesine izin veren bir yazılım çözümü olan Google’ın Firebase aracılığıyla bu bilgileri elde ettiği şeklinde.