e-HABER

Hatalı Siyaset ve Covid-19

hatali-siyaset-ve-covid-19

Aslında Sürpriz Değil...

Romanya, haftalık ortalama vaka sayıları ve önceki tüm koronavirüs dalgalarını aşan ölümlerle pandeminin en karanlık günlerine girmiş durumda. Ülkenin hastaneleri o kadar şiddetli bir baskı altında ki hükûmet Pazartesi günü acil olmayan ameliyatları ve hasta kabullerini askıya almak zorunda kaldı. Hatta ülke AB Sivil Koruma Mekanizmasını devreye sokarak tıbbi malzeme konusunda AB’den yardım istiyor.

AB ülkelerine milyonlarca doz koronavirüs aşısı teslim edilirken, vakalar ve ölümler arasındaki ilişkinin koparak ülkelerin kademeli olarak yeniden açılmasına izin vermesi bekleniyordu. Aşılar vaatlerini yerine getirdi – Letonya, Estonya ve Slovenya gibi Avrupa’daki bazı ülkelerde çok sayıda yeni vaka var, ancak ölümler nispeten düşük kalıyor. Her üçü de yetişkin popülasyonlarının %50’sini veya daha fazlasını tamamen aşılamış durumda.

Aşılama açısından en kötü performans gösteren iki AB ülkesinde ise farklı bir durum yaşanıyor: Romanya ve Bulgaristan. Her ikisinde de artan vakaların ölümlerde artışa dönüştüğü görülüyor. Romanya yetişkin nüfusunun sadece %34’ünü tam olarak aşılarken, Bulgaristan %23’ünü aşıladı. Her ikisi de milyon kişi başına son yedi gündeki ölümler açısından Avrupa’da ilk üç ülke arasında yer alıyor.

Romanya’nın sağlık sistemi üzerindeki artan baskı, ülkenin Acil Durumlar Dairesi başkanı Raed Arafat‘ın Pazartesi akşamı düzenlediği basın toplantısında, ameliyat veya yeniden planlanabilecek diğer tedaviler için hastaneye yatışlara 30 günlük bir askıya almanın uygulanacağını söylemesiyle sonuçlandı. Bu, oksijen destekli ve yoğun bakım kapasiteli yatakların elde olmasını sağlamak içindir.

Romanya’da ortaya çıkan durum aslında sürpriz değil. Mayıs ayına kadar hükûmet, aşı tereddüdü ve kırsal alanlarda yaşayan insanların aşılara erişememeleri ile ilgili bir sorun olduğunu fark etti. Ancak bunu düzeltme çabaları üst düzeyde değildi. Bu arada, Ortodoks Kilisesi’nin aşılamada artışa öncülük etmesi ve yıkıcı bir dördüncü dalgayı önlemesi umuluyordu; bu da olmadı. Bulgaristan’da da benzer yaygın bir aşı tereddüdü rapor edildi.

28 Eylül’deki bir Facebook gönderisinde, Romanya’nın aşı kuruluşu, Romanya’da o gün Avrupa ortalamasından milyon kişi başına 2,65 daha fazla ölümün rapor edildiğini söyledi. “Durumun olabildiğince kötü olduğunu ne zaman anlayacağız?” diye sordu.

Aşı oranlarının diğer AB ülkelerinden önemli ölçüde düşük olduğu Romanya ve Bulgaristan’daki sıkıntılı durum, Kıta’nın geri kalanında vaka artışlarına neden olabilir. Ancak İngiltere’nin durumu normalse, diğer Avrupa ülkelerinde aşı kapsamı iyiyse, aylarca süren yüksek vaka sayıları hastaneye yatışlarda ve ölümlerde keskin artışlara yol açmayacaktır.

Bu durumun yapacağı şey, Romanya ve Bulgaristan’ın zaten önemli ölçüde baskıya maruz kalan sağlık sistemlerine daha da fazla yük bindirmesiyle neticelenecektir. Bulgaristan’da bir YBÜ yöneticisi Associated Press‘e hastaneye COVID-19 nedeniyle yatan hastalarının hiçbirinin aşılanmadığını söyledi. Sabila Marinova, “Çok yorulduk. Bu dehşetin sonu yok gibi görünüyor.” Dedi.

Romanya ayrıca pandemi sırasında hastanelerinde bir dizi yangınla sarsıldı ve en son 1 Ekim’de çıkan yangın nedeniyle yedi kişi yaşamını yitirdi. Romanya Cumhurbaşkanı Klaus Iohannis yaptığı açıklamada, ‘Bu yangın, COVID-19 pandemisinin dördüncü dalgası tarafından düşünülemez bir baskı altına alınan ve eski sistem olan Rumen sağlık sisteminin yetersiz altyapısını doğrulayan korkunç bir yeni drama’ dedi.

Romanya hükûmeti Salı günü bir gensoru önergesinin ardından düştü ve işler iyice karmaşık hale geldi. Gelinen durum erken seçime yol açabilir, ancak bunun neticelenmesi aylar alabilir ve ülkeyi dördüncü dalgasıyla savaşırken işleri iyice zora sokabilir.

Romanya’daki kriz, hükûmeti mecburen AB’den yardım istemeye itti. İlk odak noktası, Roche tarafından yapılan daha fazla anti-inflamatuar tocilizumab stoğu üzerine. Bu istek söz konusu ilaç için artan küresel talebin tam da ortasında geliyor. Ağustos ayında Roche, tocilizumab talebinin “küresel olarak benzeri görülmemiş seviyelere” yükseldiğini söyledi ve önümüzdeki haftalarda ve aylarda tedarik zorluğu yaşanacağı konusunda uyarıda bulundu.

Tocilizumab, AB’de koronavirüs hastalarında kullanım için henüz onaylanmamıştır, ancak Dünya Sağlık Örgütü tedavi olarak kullanılmasını tavsiye etmiştir. Avrupa İlaç Ajansı, 16 Ağustos’ta ilaçla ilgili bir değerlendirmeyi başlattı. Arafat, Romanya’nın iki veya üç hafta daha yetecek kadar arzı olduğunu, diğer AB ülkelerinin sahip oldukları malzemeleri kendileriyle paylaşabilmelerini umduğunu söyledi.

Sağlık bakanlığı, oksijenatörlere odaklanarak hangi tıbbi ekipmana ihtiyaç duyduğunu da değerlendiriyor. Diğer AB ülkelerine hasta nakli konusunda ise Arafat, bunun gerçekleşmesinin lojistik zorluklarını açıkladı ve “sorunu çözen sihirli bir çözüm olamayacağını” söyledi.

“Kapasite ve muhtemelen personel sayısı artırılarak sorun çözülmeli” dedi.

Bu içeriği beğendiyseniz lütfen çevrenizle paylaşınız…