Çok Fazla Nüfuza Sahip...
23:46:28
Yatırım Yaptığı Ülkelerin İçişlerine Karışabileceğini Düşünüyor
“Tehlikeli": Elon Musk‘ın Avrupa’da “ayrılık tohumları ekmesi ve nefret yayması” yetkilileri alarma geçirdi. Trump‘ın Beyaz Saray adaylığını finanse eden dünyanın en zengin adamı, İngiltere ve Almanya’da aşırı sağı destekliyor…
Elon Musk herhangi bir Avrupa ülkesinin vatandaşı değil, ancak Almanya ve Birleşik Krallık’ta aşırı sağa verdiği desteği ikiye katlayarak, kendisini ve şirketlerini zenginleştirmek için tehlikeyi körüklemek ve diğer ülkelerin işlerine karışmakla suçlayan yetkililer arasında tepkiye yol açıyor.
Geçen yılın sonlarında bir X gönderisinde Almanya’nın aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) partisini desteklemiş olan Musk, muhafazakâr medya şirketi Axel Springer‘in sahibi olduğu Politico‘nun kardeş yayını Welt am Sonntag (“Word on Sunday”) için hafta sonu yayımlanan ve AfD‘yi “bu ülke için son umut kıvılcımı” olarak nitelendiren tercüme edilmiş bir görüş yazısı yazdı.
Musk, Almanya’daki yatırımlarının kendisine ülke siyaseti hakkında yorum yapma hakkı verdiğini iddia ettiği yazısında AfD‘nin “ülkeyi ekonomik refah, kültürel bütünlük ve teknolojik inovasyonun sadece temenni değil, gerçek olduğu bir geleceğe götürebileceğini” yazdı. Musk‘ın seçtiği parti, zaman zaman Nazi yankıları taşıyan aşırılıkçı ve yabancı düşmanı söylemleri nedeniyle geniş çapta kınandı ve bazı şubeleri Alman mahkemeleri tarafından kınandı.
Amerikalı milyarder, AfD‘nin “aşırı sağcı” olarak nitelendirilmesinin“açıkça yanlış” olduğunu, çünkü lideri Alice Weidel‘in Sri Lanka’dan eşcinsel bir partneri olduğunu savundu. “Bu size Hitler gibi mi geliyor?” diye yazdı. “Lütfen!”
Welt muhabiri Franziska Zimmerer‘e göre Musk‘ın yazısı yazı işleri ofisinde “yoğun tartışmalara” neden oldu ve “pek çok meslektaş yayımlanmasına karşı çıktı”. Alman gazetesinin bu yazıyı yayımlama kararı kendi fikir editörünü o kadar kızdırmış ki, editör istifa etmiş. “WELT ve WAMS’ın görüş bölümünü yönetmekten her zaman keyif almışımdır. Bugün Welt am Sonntag’da Elon Musk’ın bir makalesi yayımlandı. Yazı baskıya girdikten sonra dün istifamı verdim,” diye yazdı Eva Marie Kogel Musk‘ın sahibi olduğu sosyal medya platformu X‘te.
Yeni genel yayın yönetmeni de Almanya’nın ekonomik sıkıntılarına ilişkin “Musk’ın teşhisinin” doğru olduğunu, ancak Almanya’yı sadece AfD‘nin kurtarabileceği şeklindeki tedavi yaklaşımının ölümcül derecede yanlış olduğunu yazdı.
Anketler 23 Şubat’taki seçimlerde AfD‘nin ikinci sıraya yükseldiğini gösteriyor ancak anketlerde önde giden merkez sağ Hıristiyan Demokrat Birlik (CDU) onlarla çalışmayı reddettiği sürece bir hükûmet koalisyonunun parçası olarak iktidara gelme şansı çok az görünüyor. Eğer Musk CDU‘nun şansölye adayı Friedrich Merz üzerinde baskı kurmayı umuyorduysa, köşe yazısı onu sadece kışkırtmış gibi görünüyor -Pazar günü gazetecilere Musk‘ın yorumlarının “müdahaleci ve küstahça” olduğunu söyledi.
Merkez sol Sosyal Demokrat Parti (SPD) üyesi olan Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Musk‘ı doğrudan eleştirmeyi reddetti ve bunun yerine yeni yıl konuşmasında “Almanya’nın geleceğine karar verecek olanların en yüksek sesle bağıranlar değil, mantıklı ve saygın insanların büyük çoğunluğu olduğunu” teyit etti.
Diğer hükûmet yetkilileri ise daha az ihtiyatlıydı. “Musk Avrupa’yı zayıflatanları güçlendiriyor. Zayıf bir Avrupa, regülasyonların güçlerini uygunsuz bir şekilde sınırlandırdığı kişilerin çıkarınadır,” dedi Şansölye Yardımcısı Robert Habeck kendi Yeni Yıl konuşmasında. Habeck, Scholz‘un geçen ay dağılan hükûmet koalisyonunda küçük ortak olarak yer alan merkez sol parti Yeşiller‘in bir üyesi.
SPD eş lideri Saskia Esken, ister Rusya tarafından isterse “Elon Musk ve Springer yönetim kurulundaki milyarder arkadaşlarının yoğunlaşmış mali ve medya gücü” tarafından organize edilsin, “seçimimizi dışarıdan etkilemeye çalışan herkese” karşı “sert bir direniş” gösterme sözü verdi.
Musk herhangi bir Avrupa Birliği ülkesinin vatandaşı olmasa da, şirketlerinin yabancı iştirakleri aracılığıyla siyasi partilere ve adaylara normal yabancı kuruluş sınırlarını çok aşan miktarlarda para katkısında bulunabiliyor. Çarşamba günü İngiltere’nin aşırı sağcı milletvekili Nigel Farage çeşitli haber kaynaklarına yaptığı açıklamada Musk ile Donald Trump‘ın Mar-a-Lago tatil köyünü ziyareti sırasında tanıştığını ve teknoloji milyarderiyle “para konusunu” görüşmeye devam ettiğini söyledi. Farage‘a göre, Musk‘ın göçmen karşıtı Reform UK partisine “Birleşik Krallık şirketleri aracılığıyla yasal olarak” nasıl 100 milyon dolara kadar bağışta bulunabileceğini görüştüler.
İngiltere’nin iki büyük siyasi partisine atıfta bulunan Farage, Musk‘ın “İşçi Partisi ve Muhafazakâr Partiyi tek parti olarak tanımladığını ve arkamızda olduğuna dair hiçbir şüphe bırakmadığını” sözlerine ekledi.
Yabancı bir ülke vatandaşından böylesine büyük bir bağış gelme ihtimali, seçim dürüstlüğü gözlemcileri ve İşçi Partisi hükûmetinin yolsuzlukla mücadele baş yetkilisi arasında uzun süredir var olan endişeleri arttırdı. Hükûmet liderleri şu ana kadar reformun hızlandırılması çağrılarına cevap vermeyi reddederek, zaman çizelgesini hızlandırmanın geri tepeceğinden ve Farage’a seçimlere hile karıştırdıklarını iddia etme şansı vereceğinden korkuyor.
The Guardian‘a konuşan bir hükûmet kaynağı “Reformu, Elon Musk’tan para almalarını engellemek için kuralları değiştirmek yerine argümanlarını yenerek yeneceğiz” dedi. “Popülistleri engellemek için kuralları değiştirerek onlarla başarılı bir şekilde mücadele edemezsiniz.”
The Guardian tarafından yapılan bir anket, siyasi bağışlara üst sınır getirilmesinin popüler bir öneri olduğunu gösterdi: anketin bulgularına göre, katılımcıların %56’sı böyle bir sınır olması gerektiğine inanırken, sadece %16’sı üst sınır olmaması gerektiğini düşünüyor. Katılımcıların üçte biri ise halihazırda bir sınırın mevcut olduğunu düşünmektedir.
Birleşik Krallık’ta bir sonraki seçim, Başbakan Keir Starmer daha erken bir tarihte yapılmasına karar vermezse, en geç 2029 yılında yapılacak. Musk, X‘te Starmer hükûmetine yönelik bir saldırı başlattı bile; geçen yaz göçmen karşıtı isyancıların tutuklanmasını “zalim bir polis devletinin” baskısı olarak niteledi ve “iç savaşın kaçınılmaz olduğunu” ilan etti. Musk‘a yakın kaynaklar, Starmer‘ın 2024 yılında Musk‘ı bir yatırımcılar konferansına davet etmeyi reddettiğini ve Musk‘ın bunu bir hakaret olarak algıladığını söyledi.
Bazı siyasi gözlemciler Musk‘ın, özellikle de çevrimiçi güvenlik uzmanlarının internetteki aşırılık yanlısı ve kışkırtıcı söylemlerin kısmen körüklediğini söylediği 2024 isyanlarından sonra, sosyal medya ağlarına yönelik düzenlemeleri sertleştirme planları nedeniyle Birleşik Krallık hükûmetine kızgın olduğuna inanıyor.
Musk, Perşembe günü attığı tweet’te, İngiliz yetkililerin aşırı sağcı elebaşı Tommy Robinson‘u hapisten çıkarması gerektiğini söyleyerek, bu söylemi kullananlara sempati duyuyor gibi görünüyor. Göçmen karşıtı mitingleri binlerce destekçiyi çeken Robinson, belgesellerinden birinde Suriyeli bir öğrenci hakkında ortaya attığı yanlış iddialarla ilgili mahkeme kararını ihlal ettiği gerekçesiyle geçtiğimiz Ekim ayında 18 ay hapis cezasına çarptırılmıştı.
İsmi açıklanmayan bir İşçi Partisi milletvekili medyaya yaptığı açıklamada Musk‘ın kullandığı dilin “tehlikeli” olduğunu söyledi ve “toplumların bir araya gelip birlikte çalışması gereken bir zamanda, çok fazla nüfuza sahip birinin ayrılık tohumları ektiği ve nefret yaydığı” uyarısında bulundu.
Bir diğeri ise “Tommy Robinson’un hükûmetin verimliliği ya da çalışan insanların durumuyla ilgili söyleyecek bir şeyi olduğunu sanmıyorum” dedi.