Gazeteci David Wallace-Wells beş yıl önce iklim değişikliğine ilişkin en kötü senaryoyu incelemişti, sonuç:
2100 yılına kadar gezegenin 5 santigrat dereceye kadar ısınacağı ve bunun da yaygın aşırı hava koşullarına, ekonomik çöküşe, kıtlığa ve savaşa neden olacağı bir senaryo…

David Wallace-Wells, köşe yazarı olduğu The New York Times Magazine’in bu Pazar günkü iklim sayısı için kaleme aldığı makalede, artık bu düzeyde bir felaketin çok daha az olası olduğunu düşünüyor. Bir zamanlar 5 derecelik ısı artışı mümkün görünürken, bilim insanları artık Dünya’nın 2 ila 3 derece ısınacağını tahmin ediyor. Bu fark çok büyük görünmeyebilir, ancak önümüzdeki on yıllarda daha az rekor kıran sel, fırtına, kuraklık ve sıcak hava dalgası ve potansiyel olarak binlerce veya milyonlarca hayatın kurtarılması anlamına geliyor.

David Wallace-Wells, “Olası iklim gelecekleri penceresi daralıyor ve sonuç olarak, neyin geleceğine dair daha net bir fikir ediniyoruz: yıkımlarla dolu ama aynı zamanda milyarlarca insanın yaşadığı, iklim normallerini çoktan aşmış ama yine de gerçek iklim kıyametinden uzak yeni bir dünya" diye yazdı.

Başka bir deyişle, insanlık bugüne kadar karşılaştığı en ciddi zorluklardan birinde ilerleme kaydetmiştir. David Wallace-Wells, “Eskisinden daha iyimser olmaya başladım," diyor. “Oyunun sonu birkaç yıl öncesine göre daha sakin ve istikrarlı görünüyor."

Peki bu noktaya nasıl geldik? Bunun üç ana açıklaması var: Birincisi, dünya enerjisinin yaklaşık yüzde 30’unu sağlayan kömür kullanımının daha da azalması bekleniyor. İkincisi, yenilenebilir enerji fiyatları 2010’dan bu yana düştü – güneş enerjisi yüzde 85’ten fazla, rüzgar yüzde 55’ten fazla – ve bu satın alınabilirlik onları fosil yakıtlara karşı uygulanabilir bir alternatif haline getirdi.

Son olarak, küresel güçler iklim değişikliğiyle mücadele için ciddi planlar benimsedi. Bu ülkeler arasında, kısa bir süre önce Emisyon Azaltma Yasası ile daha temiz enerji için kapsamlı teşvikler yürürlüğe koyan Amerika Birleşik Devletleri de yer almaktadır. Bu tür politikalar ısınmayı uzmanların şu anda tahmin ettiğinden daha da aşağı çekebilir.

Daha iyi, iyi anlamına gelmez. David Wallace-Wells, 2 ya da 3 derecelik ısınmanın hâlâ bilim insanlarının nispeten güvenli olarak tanımladıkları hedefin üzerinde olduğunu vurguladı. Yeni yayımlanan bir Birleşmiş Milletler raporu, ülkelerin iklim değişikliğiyle mücadele taahhütlerini yerine getiremedikleri ve bunun da bizi önlenebilir felaketlere doğru sürüklediği uyarısında bulundu.

Sadece bu yıl gördüklerimizi düşünün: Avrupa ve Çin’de kuraklık nehirleri kuruttu, batık savaş gemilerini ortaya çıkardı ve ikmal yollarını kesti. Pakistan’da sıcak hava dalgası sıcaklıkları 48°C üzerine çıkardı ve muson selleri ülkenin üçte birini sular altında bıraktı.

En iyimser iklim tahmin modellerine göre bile, bu tür aşırı hava koşulları önümüzdeki on yıllarda daha da kötüleşecek ve daha yaygın hale gelecektir.

Bu durum, iklim felaketlerine uyum sağlamak için daha az kaynağa sahip olan gelişmekte olan ülkeler için özellikle kötü olacaktır, her ne kadar zengin ülkeler iklim emisyonlarının çoğuna katkıda bulunmuş olsalar da.

David Wallace-Wells, “30 yıl önce politik olarak alaycı bir kişiye iklimin geleceğinin nasıl göründüğünü sorsaydınız, dünyanın zengin ülkeleri için zor ama yönetilebilir, ancak gelişmekte olan ülkeler için çok çok daha zor bir sıcaklık seviyesine ulaşacağımızı söyleyebilirdi" dedi. “Görünüşe bakılırsa bu noktaya doğru gidiyoruz."

Buradan çıkarılacak sonuç karışık: Gelişen eğilimler insanlığın bu konuda harekete geçebileceğini ve ilerleme kaydedebileceğini gösteriyor. Ancak, özellikle en savunmasız yerlerde daha fazla iklim felaketini önlemek için hâlâ daha fazla çabaya ihtiyaç var.

Bu içeriği beğendiyseniz lütfen çevrenizle paylaşınız…