18:24:56

Az bilinen ama verimli, evinizi ısıtmanın ve soğutmanın farklı bir yolu…

ABD’deki tüm enerji tüketiminin üçte birinden fazlası ve dolayısıyla iklim değişikliğinin önemli bir kaynağı evlerin ve binaların ısıtılması ve soğutulmasından kaynaklanmaktadır

Evlerin ve işyerlerinin dışında gördüğünüz kutu fanlara benzeyen üniteler, daha yaygın olan hava kaynaklı ısı pompalarıdır. Isı için dış havadan enerji çekerler ve içerideki fazla ısıyı emip soğuturken dışarı atarlar. Jeotermal ısı pompaları dış hava yerine yeraltı sıcaklıklarını kullanır.

Diğer ısıtma ve soğutma yöntemlerine göre çok daha az elektrik kullandıkları için insanların toprak kaynaklı ısı pompalarını dikkate almalarını sağlamak için büyük bir çaba gösteriliyor. Amerikan Enerji Verimli Ekonomi Konseyi‘nde binalar programında üst düzey yönetici olan Michael Waite, “Toprak kaynaklı ısı pompaları, ısıtma sezonu boyunca hava kaynaklı ısı pompalarına göre ortalama yüzde 30 daha az elektrik kullanır" dedi.

Maioli, “Evi bir ay boyunca soğutmak belki 10 dolar değerinde elektrik demektir ve bunu yapmanın en verimli yolu budur" dedi. En soğuk kış ayında, en yüksek ısıtma faturalarının 70 dolar civarında olduğunu söyledi.

Toprak kaynaklı sistemleri kurmak için müteahhitler ağır ekipmanlar getiriyor ve bahçenizin birkaç yüz metre derinliğine esnek borulardan oluşan bir döngü gömmek için sondaj yapıyor. Döngü boyunca akan su, oldukça sabit 55 F olan yeraltı sıcaklığından yararlanır.

İç mekânda, genellikle bodrumda, bir ünite soğutucu akışkan içerir – çok fazla ısıyı kolayca emebilen bir sıvı. Yaz aylarında, döngüdeki su ısıyı toprağa boşaltır. Kışın ise şaşırtıcı bir verimlilikle yeryüzünden ısıyı çeker ve iç mekâna taşır.

Fort Wayne, Indiana’da bir jeotermal üreticisi olan WaterFurnace‘ın pazarlama iletişimi direktörü Tim Litton, “Gerçekten bir mega trendin doğru tarafında olduğumuzu hissediyoruz" dedi.

Litton, daha iyi bilinen hava kaynaklı ısı pompalarında, dış kısımların kışın buz tutabileceğini söyledi. Bu durumda sistemin bunları çözmek için içeriden ısı çekmesi gerekir. Ayrıca kir, hayvanlar ve döküntüler de söz konusu.

Litton, WaterFurnace sistemlerinin 5 x 5 metre kadar küçük bahçelere yerleştirilebileceğini söyledi. Ancak sondaj kuleleri evlerin birbirine çok yakın olduğu yerlere giremiyor.

Maryland’deki Earth River Geothermal‘in başkanı Mark Schultz, “şu anda jeotermal için çok fazla talep var" diyor ve karbon emisyonlarını azaltma konusundaki ilginin müşteriler için büyük bir motivasyon kaynağı olduğunu vurguluyor. Schultz, teklif vermeye gittiği sahalar için “Garaj yolunda elektrikli araçları ve çatıda güneş panelleri var" dedi.

Litton, ABD Orta Batı’da geniş bir alıcı yelpazesiyle karşılaşıyor. “İster ilerici bir çevreci ister mali muhafazakâr olun, tüm siyasi yelpazeyi kapsıyoruz" dedi. “Bu bölücü zamanlarda üzerinde anlaşabileceğimiz bir şeylerin olması güzel bir şey" dedi.

Toprak kaynaklı sistemlerin etiket fiyatları geleneksel sistemlerden daha yüksektir. Ancak geçen yıl çıkarılan Enflasyonu Düşürme Yasası, verimliliklerini onaylar nitelikte, %30 vergi kredisi ile bu sistemleri oldukça teşvik ediyor. Yani 30.000 dolarlık bir sistem satın alan bir müşteri 21.000 dolar ödeyecektir. Eğer bir kişinin bir yıl içinde bundan faydalanmak için yeterli vergi borcu yoksa, bunu bir sonraki yıla devredebilir. Ayrıca, 2.000 $ ile sınırlandırılmış olan hava kaynaklı ünitelerin aksine, kredi üzerinde herhangi bir dolar sınırı da yoktur.

Bazı eyaletler bunun da ötesinde krediler sunuyor. Güney Carolina’da yaşayanlar %25 daha kredi alabiliyor, yani bir ev sahibi ilk maliyetten %55 indirim elde edebiliyor. Bazı kamu hizmetleri de teşvikler sunuyor. Blue Ridge Electric Co-op‘a sahip olan Güney Carolina müşterileri, kurdukları sistem için ton başına 1.600 $’a kadar destek alabilmektedir. Örneğin, 2.000 metrekarelik bir eve kurulan 5 tonluk bir ısı pompası, kamu hizmetinden 8.000 $ geri alacaktır.

Kışları soğuk ve yazları sıcak geçen yerlerde yaşayanlar en büyük tasarrufu elde ediyor. Yine de, görüşülen üç şirketin liderleri başlangıç maliyetini bir engel olarak gösterdi.

New York Long Island’da yaşayan Corey Roberts, geçtiğimiz Temmuz ayında Dandelion Energy tarafından üretilen bir jeotermal sistem kurmuş. Tadilat yapıyordu ve yeni bir ısıtıcı ve klimaya ihtiyacı vardı. Ayrıca sürdürülebilirlikle de ilgileniyordu. Maliyetleri doğal gaz sistemiyle karşılaştırdıktan sonra Dandelion‘u tercih etti.

“Evin hiç olmadığı kadar serin olduğunu ve burada yaşadığımızdan beri ısıtmanın hiç olmadığı kadar düzenli olduğunu söyleyebilirim. Çok mutluyuz," diyor Roberts.

İlk maliyet 63.500 $ gibi göz kamaştırıcı bir rakamdı ve 27.000 $’lık doğal gaz seçeneğinden çok daha fazlaydı. Ancak %30 federal vergi kredisi artı jeotermal için 5.000 $ eyalet vergi kredisi artı elektrik şirketinden alınan indirimden sonra rakam yaklaşık 32.000 $ oldu.

“Dandelion, geleneksel bir sistemle arasında sadece 5.000 dolarlık bir fark vardı. Maliyetleri tasarruf olarak geri kazanmanın ne kadar sürdüğünü düşünürseniz, oldukça hızlı olduğunu görürsünüz," diyor Roberts.

Yeni sistem arkadaşlarının ve komşularının da ilgisini çekmiş.

“Sokakta bize nasıl çalıştığını soran pek çok insan var ve biz de bunun sihir gibi olduğunu söylüyoruz. Su yerdeki bir borunun etrafında hareket ediyor ve işte, burada ısıtma ve soğutma yapıyoruz. Bu inanılmaz bir şey" dedi.

2017’de bir Google inovasyon laboratuvarından doğan Dandelion, New York, Connecticut ve Massachusetts’te kendi sistemlerini tasarlıyor, kuruyor ve bakımını yapıyor. CEO Michael Sachse, şirketin ilham kaynağının iklim değişikliğine katkıda bulunmadan evdeki sıcaklığı kontrol etmenin ekonomik bir yolunu bulmak olduğunu söyledi.

Sachse, “Bireylerin karbon emisyonlarını azaltabilmelerinin üç ana yolu var: ne kullandığınızı, ne kadar uçtuğunuzu ve evinizi nasıl ısıtıp soğuttuğunuzu değiştirmek" dedi. “Özellikle kışların soğuk geçtiği bir yerdeyseniz, evinizi nasıl ısıttığınızın çok büyük bir etkisi olacaktır."

Dandelion şu anda ülkenin en büyük ev inşaatçılarından biri olan Lennar Corp ile bir ortaklık üzerinde çalışıyor ve gelecekte yeni evlerin doğal gaz yerine jeotermal ile inşa edileceğini düşünüyor. Dandelion‘un şu anda “bir seferde 100 veya 200 ev üzerinde çalışabileceğimiz" bir topluluk belirlediğini söyledi.

Litton WaterFurnace için de büyüme öngörüyor. Konut tipi jeotermal ısı pompaları şu anda ABD ısıtma ve soğutma pazarının sadece %1’ini oluşturuyor. Ancak daha yüksek fosil yakıt fiyatları ve daha fazla teşvik nedeniyle Avrupa pazarının %20’sini oluşturuyor.

Maliyet ve bahçenin bozulmasının yanı sıra, kısmen bazı yargı bölgelerinin jeotermale alışık olmaması nedeniyle izin gecikmeleri olabilir.

Bir diğer zorluk da görünmezlik – haliyle tanınmazlık.

Litton, “Muhtemelen bugün birkaç jeotermal tesisinin yanından geçtiniz ve hepsi yeraltında olduğu için farkında bile değilsiniz" diyor.

Bu içeriği beğendiyseniz lütfen çevrenizle paylaşınız…