06:00:00
CSIRO, ‘Yaklaşan küresel sağlık krizi’: ilaca dirençli süper bakterilerin yayılmasını önlemek için acil eylem gerekiyor…

Ulusal bilim ajansı, 2050 yılında yaşam süresi, yaşam kalitesi ve hayvancılık üretiminde düşüşlerin yaşanacağı ‘antibiyotik sonrası dünya’ konusunda uyarıda bulundu. MRSA, ölümcül enfeksiyonlara neden olabilen ilaca dirençli bir ‘süper bakteri’. CSIRO, yeni antibiyotik arayışının uygun olmadığı ve antimikrobiyal dirence karşı diğer yöntemlerin araştırılması gerektiği konusunda uyarıyor.

Ulusal bilim ajansı tarafından ortaklaşa hazırlanan yeni bir rapora göre, “küresel bir sağlık krizi" yaklaşırken süper böcek tehdidini azaltmak için Avustralya genelinde acilen daha iyi bir koordinasyona ihtiyaç duyulmaktadır.

Antimikrobiyal direnç, bakterilerin antibiyotik direnci geliştirmesi ya da mantarların antifungal ilaçlara dirençli hale gelmesi gibi mikroorganizmaların kendilerini yok eden ilaçlara karşı koruma mekanizmaları geliştirmesiyle ortaya çıkar.

CSIRO ve Avustralya Teknoloji Bilimleri ve Mühendislik Akademisi tarafından yayımlanan rapor, antimikrobiyal direnci, modern tıbbın en kritik ilaçlarından bazılarını etkisiz hale getirme kabiliyetine sahip “yaklaşan bir küresel sağlık krizi" olarak tanımlamaktadır.

Raporda, “Antimikrobiyal direncin yükselişine karşı çabalarda koordinasyon eksikliği, eyaletler ve sektörler arasında önemli veri siloları ve antimikrobiyal direncin sorunları ve etkileri hakkında toplum anlayışının artırılması ihtiyacı var" denildi.

Raporda, “Bu koordinasyon olmadan, iklim değişikliğinin antimikrobiyal direncin ortaya çıkmasını ve yayılmasını hızlandırabilecek etkileriyle mücadele etmek zor olacaktır" denildi.

Rapor, acil önlem alınmaması halinde 2050 yılında yaşam süresinin, yaşam kalitesinin ve hayvancılık üretiminin azalacağı, “etin nadir ve riskli" olacağı bir “antibiyotik sonrası dünya" uyarısında bulunuyor.

Birleşmiş Milletler daha önce, acil müdahale edilmediği takdirde, ilaca dirençli mikropların 2050 yılına kadar küresel olarak her yıl 10 milyon kişinin ölümüne yol açacağını öngörmüştü.

CSIRO Antimikrobiyal Direnci Azaltma Misyonu lideri Dr. Branwen Morgan, “Antibiyotikleri ne kadar çok kullanırsak o kadar hızlı kaybederiz" dedi.

Basına konuşan Morgan, “Avustralya’daki en büyük sorun yeterli bilgiye sahip olmamamız" dedi. “Onkologlar bunun kanser hastalarında ikinci en büyük ölüm nedeni olduğunu söylüyorlar."

Bir basın brifinginde Morgan, daha iyi verilerin uzmanlara “ülkenin hangi bölgelerinde hangi antibiyotiklere ihtiyaç duyulduğu konusunda fikir vereceğini, çünkü kuzeyden güneye ve doğudan batıya hangi tür ilaca dirençli enfeksiyonların en yaygın olduğu konusunda oldukça büyük bir tutarsızlık olduğunu" söyledi.

Morgan, “Bir kadının yaşamı boyunca, tüm kadınların neredeyse yarısı idrar yolu enfeksiyonu geçirecektir" dedi. “Birinci basamak ilaçların genellikle ilk olarak verilenlerin işe yaramadığını zaten biliyoruz. Bu nedenle farklı antibiyotik sınıflarından farklı bir ilaç kullanmanız gerekiyor – ve bazı durumlarda bunlar da işe yaramıyor."

“Raporun tavsiyelerinden biri, bir gözetim sisteminde hangi verilerin toplanması gerektiğini ve bunların nasıl standart hale getirilebileceğini anlamaktır; böylece hayvan sektöründe ve aynı zamanda – insan sağlığında – ne verildiğine dair daha iyi bir resim elde edebiliriz" diyen Morgan, Avustralya’nın hayvancılık endüstrilerinde antimikrobiyallerin sıkı kullanımına ilişkin net yönergelere sahip olduğunu da sözlerine ekledi.

Morgan potansiyel çözümler konusunda şunları söyledi: “Başarısız olanların yerine yeni ilaçlar üretmek kadar basit değil çünkü yeni antibiyotiklerin keşfedilmesi yavaş ve pahalı bir süreç. Yüksek bir başarısızlık oranına sahipler – çoğu insan klinik deney aşamasına geçemiyor."

Rapor, antimikrobiyal direncin yayılmasını önleyebilecek yeni teknolojilere odaklandı.

Avustralya Teknoloji Bilimleri ve Mühendislik Akademisi üyesi Sue MacLeman, basın brifinginde “tehlikeli patojenlerle temas ettiğinde renk değiştiren yüzey spreyleri, kanalizasyon sistemlerimize yerleştirilen ve zararlı mikropları su yollarımıza karışmadan önce tespit edip etkisiz hale getirebilen nötralize edici teknolojiler, ağız sağlığımız hakkında veri sağlayan ve kullanımdan sonra kendi kendini sterilize eden diş fırçaları" gibi yaklaşımları anlattı.

Morgan, küresel ısınmayla birlikte bakteri ve diğer mikroorganizmaların daha hızlı büyüdüğünü ve yeni coğrafi alanlara yayılabildiğini söyledi. İklim krizinin bir sonucu olarak sel gibi daha aşırı hava olayları, “kanalizasyon veya yağmur suyu taşmalarına neden olabilir, bunlar genellikle ilaca dirençli bakterilerin evrimi ve yayılması için sıcak noktalardır" diye ekledi.

CSIRO ve Avustralya Antimikrobiyal Direnç Ağı tarafından Kasım ayında yayımlanan bir önceki raporda, süper virüslerin Avustralya’da her yıl 1.000 kişinin ölümüne yol açtığı tahmin edilmişti.

Bu içeriği beğendiyseniz lütfen çevrenizle paylaşınız…