18:08:08

Her Zaman İnsan Dokunuşu Gerektirir

Yeni bir işe mi başvuruyorsunuz? Özgeçmişinizi ilk inceleyen kişi bir insan kaynakları temsilcisi ya da işe alım müdürü olmayabilir. Bunun yerine, yapay zekâ destekli bir araç olabilir. Bazı iş ilanlarının yüzlerce ya da binlerce başvuru almasıyla birlikte, şirketler başvuruları insan işe alım uzmanına ulaşmadan önce sıralamak için giderek daha fazla yapay zekâ kullanıyor…

İş arayanlar için kaynak sitesi Resume Genius‘un verilerine göre, işe alım yöneticilerinin %48’i özgeçmişleri ve başvuruları taramak için yapay zekâ kullandığını bildiriyor ve Society for Human Resources Management‘a göre, yapay zekâ işe alım sektörünün 2023 ile 2030 yılları arasında yıllık bileşik %6,1’lik bir büyüme oranı yaşaması bekleniyor.

Şirketler özgeçmişleri beceriler ve anahtar kelimeler açısından ayrıştırmak için uzun süredir başvuru takip sistemlerini (ATS) kullanırken, yapay zekâ uygun adayları bulmak için özgeçmişleri ve başvuruları “okuyarak" süreci daha da otomatikleştirme potansiyeline sahip.

Ancak bu, bir özgeçmişin bir insan tarafından görülmesini garanti altına almayı daha zor hale getirebilir mi? Uzmanlar yapay zekânın, başvuruların algoritma tarafından bütünüyle “görülmesini" sağlayarak ve adayları özgeçmişlerinden belirli kelimeleri çıkardıkları için cezalandırabilecek anahtar kelime tarama yöntemlerine olan bağımlılığı azaltarak hem işe alım uzmanlarına hem de adaylara fayda sağlayabileceğini söylüyor.

Anahtar kelimelerin ötesine geçmek

Bir iş ilanında yer alan anahtar kelimeleri özgeçmişe dahil etme uygulaması yeni değildir. Örneğin, bir başvuru sahibi bu becerileri gerektiren yazılım mühendisliği işleri için özgeçmişine Python veya C++ kodlama dillerini ekleyerek otomatik sistemler tarafından algılanma şansını artırabilir.

Ancak bir İK danışmanlık firması olan Aptitude Research‘ün baş analisti Madeline Laurano, yeni yapay zekâ araçlarının bir özgeçmişin içeriğini anlayabildiğini, yani özgeçmişlerinde belirli kelimeler geçmese bile adayları tespit etmeye yardımcı olabileceğini söyledi.

Laurano, “Yapay zekâ sağlayıcıları beceri temelli bir yaklaşım benimsiyor" dedi. “Diyorlar ki, ‘Özgeçmişte anahtar kelimeler kullanmıyoruz. Daha bütünsel bir resim ve bireyin tam bir görünümünü oluşturabilmek istiyoruz, bu yüzden becerileri çıkarıyoruz."

Sistem daha sonra işe alım yöneticilerine ilgili adayların bir listesini sunabilir ve bunları sıralayabilir; Laurano bunun hem işe alımcılara hem de işe alım görevlilerine zaman kazandırarak fayda sağladığını söylüyor.

Resume Genius‘ta kariyer uzmanı olan Nathan Soto yaptığı açıklamada, otomatik araçların özgeçmişleri çöpe attığı fikrinin yanlış bir kanı olduğunu söyledi. Soto, “çoğu İK temsilcisi ya da işe alım müdürü özgeçmişlere hâlâ baktıklarını söylüyor" diye ekledi. Ancak işe alım müdürleri genellikle yardıma ihtiyaç duyuyor çünkü bazıları yapay zekâ tarafından oluşturulmuş olabilecek başvurularla dolup taşıyorlar.

Soto, “Bunları ayıklamak için yapay zekâyı kullanmaktan başka çareleri yok," dedi. “Aldıkları başvuru sayısı giderek artıyor."

Yine de temel bilgileri hatırlamak önemli: Özgeçmişinizde belirtilen becerilerin iş ilanıyla eşleştiğinden emin olun ve grafikler, sütunlar veya alışılmadık yazı tipleri gibi karmaşık görsellerden kaçının.

Soto, “Ne yazık ki, insan gözüne ne kadar sıkıcı görünürse, ATS’nin istediği de bu oluyor" dedi.

İşe alım temsilcileri geliyor

İşe alım firmaları, özgeçmişleri okumak için yapay zekâyı kullanmanın ötesinde, işe alım sürecini basitleştirmek için teknolojiyi kullanıyor.

Geçtiğimiz yıl, insan kaynakları yazılım sağlayıcısı Workday, yapay zekâ işe alım aracı geliştiricisi HiredScore‘u satın aldı ve Indeed, adayları bulabilen ve sosyal yardım mesajları hazırlayabilen bir Akıllı Kaynak Bulma aracı yayımladı.

LinkedIn, Ekim ayında başvuruları taramak gibi sıradan İK görevlerini yerine getirmek için bir yapay zekâ aracını tanıttığında bu fikri bir adım daha ileri götürdü. İşe alım yöneticileri, İşe Alım Asistanı adı verilen aracıya aradıkları aday türünü söylüyor ve LinkedIn‘in yapay zekâ yardımcısı, başvuru sahiplerinden veya ağın profillerinden elde edilen en iyi adayların bir listesini sunuyor. Hatta işe alım uzmanı asistanı mevcut bir çalışana yönlendirerek benzer adayları bulmasını isteyebiliyor.

Araç, başvuru sahipleriyle mesai saatleri dışında da sohbet edebiliyor, ancak gerektiğinde insan işe alım görevlisi sohbete girebiliyor.

LinkedIn‘in ürünlerden sorumlu başkan yardımcısı Hari Srinivasan verdiği demeçte, “Günümüzde işe alım uzmanı olmanın en büyük zorluklarından biri, işin büyük bir kısmının akşamları ve geceleri yapılmak zorunda olması" dedi.

Srinivasan, adayın bir botla sohbet ettiğini her zaman bileceğini söyledi.

Ancak sadece işe alım uzmanları değil; LinkedIn iş arayanlar için de süreci kolaylaştırmayı umuyor. LinkedIn, iş arayanların belirli bir iş unvanı aramak yerine istedikleri rolün açıklamasını yazmalarına olanak tanıyacak bir araç üzerinde çalışıyor. Srinivasan‘a göre buna bir örnek şöyle bir arama olabilir: “Bana uzaya gidecek bir görevde çalışabileceğim bir iş bulun" ve sistem ilgili sonuçları gösterecektir.

Şirket şu anda bu aracı LinkedIn Premium aboneleriyle test ediyor.

“Birdenbire sahip olduğunuz fırsatların sayısı artmaya başlıyor" dedi.

Bir başka yapay zekâ özelliği olan Job Match, iş arayanlara deneyimlerinin belirli bir rolle uyuşup uyuşmadığını söylüyor; Srinivasan, iş arayanların ilanlara toplu olarak başvurmak yerine en alakalı pozisyonları bulmalarına yardımcı olabileceğini söyledi.

LinkedIn sözcüsü, Hiring Assistant‘ın şu anda birkaç yüz LinkedIn Recruiter müşterisi tarafından kullanıldığını ve bu sonbaharda daha geniş çapta kullanıma sunulacağını söyledi.

Ancak yapay zekâ ne kadar gelişmiş olursa olsun, yine de önyargıya meyilli. Örneğin Washington Üniversitesi‘nde yapılan bir araştırma, işe alımlarda kullanılan üç büyük dil modelinin (LLM) beyazlarla ilişkili isimlere sahip kişilerin özgeçmişlerini siyahlarla ilişkili isimlere göre daha fazla tercih ettiğini ortaya koydu.

Yapay zekâ bazen “halüsinasyon" olarak bilinen yanlış bilgiler de verebilir, bu nedenle bir başvuru sahibinin özgeçmişini yanlış anlayabilir ve bir işe alım görevlisine yanlış bilgi verebilir.

Laurano, adayların verilerinin yapay zekâ tarafından işlenmesine izin vermelerinin de önemli olduğunu sözlerine ekledi.

“Hiring Assistant gibi yapay zekâ araçları işe alım sürecindeki pürüzleri gidermeye yardımcı olabilir, ancak doğru kişiyi işe almak her zaman insan dokunuşu gerektirir.”

Laurano, “Yapay zekâ işe alım konusunda bir karar vermemeli" dedi. “Günün sonunda bir insanın karar vermesi gerekiyor."

Bu içeriği beğendiyseniz lütfen çevrenizle paylaşınız…