Spoiler: Onu Gerçekten Ay Sanmıyorlar...
00:18:38
Böcekler ve Gece Işığı Hakkındaki Binlerce Yıllık Gizeme Yeni Bir Açıklama Geliyor
Geceleyin Kosta Rika bulut ormanında Yash Sondhi ve uluslararası bilim insanlarından oluşan küçük ekip bir ışık yaktı ve bekledi. Çok geçmeden irili ufaklı böcekler karanlığın içinden çıkageldi. Her kanadında göz kırpmayan gözlere benzeyen benekleri olan güveler, parlak zırhlı böcekler ve sinekler. Bir keresinde peygamber devesi bile vardı. Her biri sanki görünmez bir iple bağlıymış gibi ampulün etrafında aynı hipnotik, baş döndürücü şekilde dans etti…
Hayatları boyunca bu fenomene tanıklık etmiş olsalar da, araştırmacılar grubuna heyecan yayıldı. Aradaki fark, yüzlerce böceğin takip edilmesi zor hareketlerini haritalandırmak ve geceleri ışık etrafında neden bu kadar garip davrandıklarına dair sırları ortaya çıkarmak için artık ellerinde en son teknoloji ve böceklerin hızlı, çılgın yörüngelerini yakalayabilen yüksek hızlı kameralar olmasıydı.
Verilerde şaşırtıcı bir ayrıntı ortaya çıktı: Böcekler uçuş sırasında sırtlarını yapay ışık kaynağına dönük tutuyorlardı.
Florida Uluslararası Üniversitesi‘nden yeni mezun olan ve şu anda Florida Doğa Tarihi Müzesi‘nde doktora sonrası araştırmacı olarak çalışan Sondhi, “Videoları ağır çekimde izliyorsunuz ve bunun tekrar tekrar gerçekleştiğini görüyorsunuz" dedi. “Belki insanlar bunu fark ettiklerinde, örneğin sundurma lambalarının veya bir sokak lambasının etrafında, doğrudan ona doğru uçuyorlarmış gibi görünüyor, ama durum böyle değil."
Nature Communications dergisinde yayımlanan ve daha önce hiç belgelenmemiş olan bu davranış yeni bir açıklama getiriyor. Milyonlarca yıl boyunca böcekler, gördükleri en parlak şeye, yani gökyüzüne güvenerek uçuş ustası olmak üzere evrimleştiler. Bugün, aydınlık dünyamız onların içgüdülerini bir döngüye sokuyor. Böcekler buldukları sahte “gökyüzünü" gerçek gökyüzü sanıyor ve yönlerini bulmaya çalışırken yorucu bir döngünün içine hapsoluyorlar. Aslında bu, beceriksiz manevralara ve zaman zaman da doğrudan ışık kaynağına çarpmalara neden olan nafile bir çaba.
Yerçekimini iyi kavramak tüm hayvanlar için zorunludur, özellikle de insan pilotlarınkine eşdeğer hatta onları aşan uçuş becerileri sergileyen böcekler gibi uzman uçucular için. Ancak uçarken o kadar hızlı bir ivmelenme yaşarlar ki yerçekimi algılamaları tutarsız hale gelir. Bunun yerine, hangi yönün “yukarı" olduğunu anlamak ve havada kontrolü sağlayarak yollarına devam etmek için geceleri bile gökyüzüne ihtiyaç duyarlar. Işık kaynağı devasa ve dağınık olduğunda bu kolaydır. Konsantre parlak bir nokta olduğunda mı? Bu o kadar da kolay değil.
Sondhi, 2017 yılında FIU biyoloji doçenti Jamie Theobald‘ın laboratuvarına katıldığında böcek görüşü, ışık ve uçuş arasındaki noktaları birleştirmeye başladı.
Ancak böcek uçuşu ve duyu sistemleri alanlarındaki uzmanlarla bağlantı kurduğunda çalışma gerçekten başladı. Birlikte, eğer bir şey ortaya çıkarsa, ne olduğunu görmek için 3D uçuş verilerini toplamaya ve üzerinde düşünmeye karar verdiler. Bu grupta Sondhi ve Theobald‘ın yanı sıra Londra Imperial College‘dan Sam Fabian ve Huai-Ti Lin ile Monteverde, Kosta Rika’daki Uluslararası Eğitim Değişim Konseyi‘nden Pablo Allen yer alıyordu.
Araştırma projesi, Fabian‘ın çalıştığı ve filmlerde kullanılan türden bir hareket yakalama arenasına sahip olan Lin‘in laboratuvarında başladı – sadece böcek ölçeğinde. Birkaç güve ve yusufçuğun sırtına L şeklinde küçük işaretleyiciler yapıştırıldı, böylece ışık etrafında uçtuklarında nasıl yuvarlandıkları, döndükleri ve üç boyutlu uzayda nasıl hareket ettiklerine dair veriler de toplandı.
“İlk deneylerden birinde, büyük bir sarı alt kanat güvesinin elimden havalanmasına ve doğrudan UV ampulünün üzerinde uçmasına izin verdim ve hemen baş aşağı döndü" dedi. “Ancak o zaman laboratuvarda gördüğümüz ve ölçtüğümüz davranışın vahşi doğada da görülüp görülmeyeceğini bilmiyorduk."
National Geographic‘in sağladığı fon, ekibin bunu öğrenmek için kameralarıyla birlikte çeşitli böcek yaşamıyla zengin bir ülke olan Kosta Rika’ya seyahat etmesine yardımcı oldu. Toplamda, 11 böcek türünü kapsayan 477’den fazla video topladılar ve ardından uçuş yollarını 3D olarak yeniden yapılandırmak için bilgisayarla görme araçlarını kullandılar. Hareket yakalama verileriyle birlikte araştırmacılar, tüm türlerin aslında laboratuvardaki büyük sarı alt kanatlının yaptığını yaptığı sonucuna vardılar.
“Bu tarih öncesi bir soruydu. En eski yazılarda insanlar bunu ateşin etrafında fark ediyorlardı," diyor Theobald. “Bunun neden olduğuna dair tüm spekülasyonlarımızın yanlış olduğu ortaya çıktı, bu yüzden bu kesinlikle parçası olduğum en havalı proje."
Önceki teoriler hikayenin tamamını anlatmamış olabilir, ancak bu yeni teori başka bir sorunu daha keskin bir gerçekliğe dönüştürüyor: Işık böcekler için düpedüz yıkıcıdır ve bir koruma sorunudur. İyi haber şu ki, ekibin çalışması ışığın yönünün önemli olduğunu gösteriyor. En kötü ışık türü yukarı doğru yönlendirilen veya çıplak bir ampulden yayılan ışıktır. Örtme veya kalkanlama, böcekler üzerindeki olumsuz etkileri dengelemenin anahtarı olabilir.
Ayrıca ışık rengi ve sıcak tonların farklı etkileri olup olmadığı ve tabii ki ışığa karşı çekimi çevreleyen hâlâ açıklanamayan gizem ve bunun uzak mesafelerde ilk etapta nasıl gerçekleştiği hakkında düşünüyorlar. Bunun cevabını bulmak kolay olmayacak ama bu soru da durduğu yerde duruyor orta yerde.
Sondhi, “Daha önce bana bunun gibi soruları neden soramayacağımı, bir anlamı olmadığını söylemişlerdi," diyor. “Ancak ısrarcı davranarak ve doğru insanları bularak, hiçbirimizin aklına gelmeyen, ancak ışığın böcek popülasyonlarını nasıl etkilediği konusunda farkındalığı artırmak ve onlara yardımcı olabilecek değişiklikleri bildirmek için çok önemli olan bir yanıt bulduk."