e-BİLGİ, e-HABER

Işık Kirliliği Paranoya mı Gerçek Tehdit mi?..

isik-kirliligi-paranoya-mi-gercek-bir-tehdit-mi

Işık Kirliliğindeki Artış Düşünülenden Daha da Kötü Olabilir...

00:20:51

Gökbilimciler uydulardan kaynaklanan ışık kirliliği konusunda alarm veriyor…

Pazartesi günü gökbilimciler, Dünya’nın yörüngesindeki uydu sayısının artmasının yarattığı ışık kirliliğinin “doğa için eşi benzeri görülmemiş bir küresel tehdit" oluşturduğu uyarısında bulundular. ABD’li SpaceX şirketinin binlerce uydudan oluşan ilk “mega takımyıldızını" fırlattığı 2019 yılından bu yana alçak Dünya yörüngesindeki uydu sayısı iki kattan fazla arttı…

Yeni internet takımyıldızlarından oluşan bir donanmanın yakında fırlatılması ve Dünya’dan 2.000 kilometreden daha az yükseklikteki zaten sıkışık olan alana binlerce uydu daha eklenmesi planlanıyor.

Her yeni uydu, Dünya yörüngesindeki başka bir cisme çarparak daha fazla enkaz yaratma riskini arttırıyor.

Bu da zincirleme çarpışmaların daha küçük enkaz parçaları yaratarak ışığı Dünya’ya geri yansıtan “uzay çöpü" bulutunu daha da büyüttüğü bir zincirleme reaksiyon yaratabilir.

Nature Astronomy dergisinde yayımlanan bir dizi makalede gökbilimciler, artan bu ışık kirliliğinin mesleklerinin geleceğini tehdit ettiği konusunda uyarıda bulundular.

Bir makalede araştırmacılar, ilk kez daha parlak bir gece gökyüzünün büyük bir gözlemevinin çalışmalarını finansal ve bilimsel olarak ne kadar etkileyeceğini ölçtüklerini söylediler.

Modelleme, Şili’de yapımı devam eden dev bir teleskop olan Vera Rubin Gözlemevi için, gece gökyüzünün en karanlık kısmının önümüzdeki on yıl içinde yüzde 7,5 daha parlak hale geleceğini öne sürdü.

Çalışmanın eş yazarı John Barentine AFP‘ye yaptığı açıklamada, bu durumun gözlemevinin görebildiği yıldız sayısını yaklaşık yüzde 7,5 oranında azaltacağını söyledi.

Merkezi ABD’nin Arizona eyaletinde bulunan Dark Sky Consulting firmasından Barentine, bunun gözlemevinin araştırmasına yaklaşık bir yıl ekleyeceğini ve yaklaşık 21,8 milyon dolara mal olacağını söyledi.

Barentine, daha parlak bir gökyüzünün hesaplanması imkansız bir başka maliyeti daha olduğunu da sözlerine ekledi: insanlığın asla gözlemleyemeyeceği gök olayları.

Ve ışık kirliliğindeki artış düşünülenden daha da kötü olabilir.

Nature dergisinde yayımlanan bir başka çalışmada, ışık kirliliğine ilişkin mevcut ölçümlerin bu olguyu önemli ölçüde hafife aldığını öne sürmek için kapsamlı modellemeler kullanıldı.

Bu saldırıyı durdurun
Araştırmacılar, gece gökyüzünün parlaklaşmasının sadece profesyonel astronomları ve büyük gözlemevlerini etkilemeyeceği uyarısında bulundu.

San Francisco Üniversitesi‘nde astronom olan Aparna Venkatesan, bu durumun “gece gökyüzüyle olan kadim ilişkimizi" de tehdit ettiğini söyledi.

Nature dergisinde yayımlanan bir yorum yazısında Venkatesan, “Uzay bizim ortak mirasımız ve atamızdır – bizi bilim, hikaye anlatımı, sanat, köken hikayeleri ve kültürel gelenekler aracılığıyla birbirimize bağlar – ve şimdi risk altında" dedi.

İspanya, Portekiz ve İtalya’dan bir grup gökbilimci, bilim insanlarına doğal geceye yönelik “bu saldırıyı durdurma" çağrısında bulundu.

Nature dergisinde yayımlanan yorum yazısında gökbilimciler, “K2’nin zirvesinde, Titicaca Gölü kıyısında ya da Paskalya Adası’nda bile olsa, tüm dünya için bozulmamış bir gece gökyüzünün doğal yönünün kaybedilmesi, doğa ve kültürel miras için eşi benzeri görülmemiş bir küresel tehdittir" dedi.

“Eğer durdurulmazsa, bu çılgınlık giderek daha da kötüleşecek."

Gökbilimciler, mega takımyıldızların büyük ölçüde sınırlandırılması çağrısında bulunarak, “bunları yasaklama olasılığını reddetmemeliyiz" diye eklediler.

Söz konusu ekonomik çıkarlar göz önüne alındığında, “hızla yükselen uzay ekonomisinin, buna zorlanmadığı takdirde kendini sınırlayacağını ummanın saflık olduğunu" söylediler.

Bu içeriği beğendiyseniz lütfen çevrenizle paylaşınız…
Etiketler: , ,