İsveç’te neler oluyor, olanların maliyeti nedir?

Danimarka’nın en önde gelen epidemiyoloji araştırmacılarından biri, İsveç’teki koronavirüs pandemisinin, ülke genelinde bile klasik yüzde 60 eşiğinden uzak kalsa bile nüfustaki bağışıklık nedeniyle “bitebileceğini" söyledi.

Kopenhag’daki Niels Bohr Enstitüsü Politiken gazetesine verdiği demeçte Sneppen, “İsveçlilerin hastalığa karşı bir bağışıklık unsuru kazandıklarına dair göstergeler var ve bu, enfeksiyonun yayılmasını önlemek için uyguladıkları diğer tedbirlerle birlikte hastalık sayısını düşük tutmak için yeterli olabilir."

Derlenen rakamlara göre, İsveç Cuma günü, Danimarka’da 61 ve Norveç’te 20 vakaya kıyasla, önceki yedi gün içinde milyon kişi başına günlük ortalama 23 vaka kaydetti.

Ancak Sneppen, ülkenin Nisan, Mayıs ve Haziran aylarında Danimarka’dakinden çok daha yüksek bir ölüm oranına sahip olduğunu kabul etti.

“Ödedikleri bedel bu. Olumlu tarafı ise artık salgın bitmiş olabilir."

Sneppen, Roskilde Üniversitesi’nden Lone Simonsen ile birlikte, İsveç ve Danimarka’daki salgının yörüngesini açıklamak için, virüsü orantısız bir şekilde yayan ve nüfus içinde bir azınlık olan ‘süper yayıcıların’ önemini vurgulayan bir model geliştirdi.

Tom Britton tarafından Ağustos ayında Stockholm Üniversitesi’nde yayınlanan bir araştırmaya göre, toplumun en sosyal ve aktif üyelerinin enfekte ilk kişi olduğunu varsayarsanız, tam bir sürü bağışıklığı eşiği nüfusun yüzde 43’ü kadar olabilir. Yani epidemiyolojideki klasik eşik olan yüzde 60 ila 70’in altında.

Politiken’e verdiği demeçte Britton, “Sadece yüzde 20 bağışıklık oldukça büyük bir fark yaratıyor, çünkü salgının başlangıcında enfekte olanlar koronavirüse en duyarlı olanlar ve sosyal olarak en aktif olanlardı" dedi.

Danimarka’nın devlet epidemiyoloğu Kåre Mølbak Salı günü düzenlediği basın toplantısında, bahardaki dalganın “kış uykusuna girdiğimiz için tamamen gelişmesi" için zamanı olmadığını düşündüğünden Danimarka’nın hâlâ “ilk enfeksiyon dalgasında" olduğu konusunda uyarıda bulundu.

Aarhus Üniversitesi’nde biyotıp profesörü olan Søren Riis Paludan, giderek daha fazla kanıtın, İsveç Halk Sağlığı Dairesi’nin kontrollü bağışıklık geliştirmesine izin veren bir strateji izlemeyi seçmekte haklı olabileceğini gösterdiğini söyledi.

“Doğru çözümü seçtikleri söylenebilir, ancak başlangıçta bu strateji için yeterince hazırlıklı değillerdi ve savunmasız yakalandılar."

Bu gelişmelere rağmen diğer bazı uzmanlar, İsveç’te hala salgın riski olduğunu söylüyor.

Aarhus Üniversitesi viroloji profesörü Allan Randrup Thomsen ise bir gazeteye verdiği demeçte, “İsveç’in de Danimarka’dakine benzer bir alevlenme yaşayacağının şimdiden göz ardı edilebilmesinin mümkün olduğunu sanmıyorum." Dedi.