İspanyol Gribini Geride Bıraktı...
C ovid-19 pandemisi, 1918 İspanyol gribini aşan bir ölüm oranıyla Amerikan tarihindeki en ölümcül hastalık olayı haline geldi. İspanyol gribi, daha önce Amerika Birleşik Devletleri’nde en büyük can kaybına neden olan hastalık olayıydı; Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri, 1918 salgını sırasında, bu ülkede kabaca iki yıla yayılan hastalık dalgalarında 675.000 Amerikalının öldüğünü tahmin ediyor.
Michigan Üniversitesi Halk Sağlığı Okulu Tıp Tarihi Merkezi direktörü Howard Markel, “Ham ölüm sayıları açısından bu yüksek bir rakam” dedi. “Ve açıkçası, olması gerekenden de daha yüksek."
ABD ölümleri, ülke nüfusu küresel nüfusun yalnızca yaklaşık %4,2’sini oluşturmasına rağmen, bu pandemide bugüne kadar dünya çapında bildirilen yaklaşık 4,7 milyon ölümün kabaca %14’ünü oluşturuyor.
1918 gribinden ölümler hakkında çok fazla araştırma yapan bulaşıcı hastalıklar epidemiyoloğu Cécile Viboud, “ABD’de, yaşlanan nüfusa sahip zengin ülkeler sınıfındaki en kötü etkilenenler arasındayız. Ancak Avrupa’daki diğer ülkeler de kötü bir performans sergilediler" dedi.
Covid pandemisinin ABD tarihindeki en ölümcül olay olarak nitelendirilip nitelendirilemeyeceği, belki de İç Savaş tarihçileri için farklı bir sorudur. Savaşın uzun süredir kabul edilen bedeli, bu salgının çoktan aştığı 620.000 idi. Ancak 2011’de New York eyaletindeki Binghamton Üniversitesi‘nde tarihçi olan David Hacker, Civil War History dergisinde İç Savaş’taki gerçek ölüm sayısının 750.000 civarında olduğunu savunan bir makale yayımladı.
Markel, pandeminin ABD’ye ödettiği ağır bedelin, ülkenin erken dönemde yetersiz yanıt vermesinden kaynaklandığını söyledi. Ulusal Alerji ve Bulaşıcı Hastalıklar Enstitüleri‘nde tıp tarihçisi olan David Morens de aynı fikirde.
1918 grip salgını hakkında da kapsamlı yazılar yazan Morens, “Amerika’nın pandemiyi kontrol etmenin ilk aşamalarında çok iyi bir iş çıkarmadığı dünya çapında genel olarak biliniyor” dedi.
Bir asırdan uzun bir süre arayla meydana gelen olayları karşılaştırmanın tehlikeleri vardır. Örneğin, 1918’de Amerika Birleşik Devletleri’nin nüfusu şimdikinin üçte biri kadardı. Ulusal nüfusun bir yüzdesi olarak, İspanyol gribi ölümleri hala Covid-19’dan önde gidiyor.
Ulusal Sağlık Enstitüleri‘nin Fogerty Uluslararası Merkezi‘nde çalışan Viboud, aynı şekilde, 1918’de ölen insanların yaş ortalaması 28 iken, Covid ile ölümlerin çoğunlukla yaşlılarda meydana geldiğini söyledi. Kaybedilen yaşam yılları açısından, İspanyol gribinin etkisi bu nedenle daha büyük olmaya devam ediyor.
Ancak modern tıp, 1918’de mevcut olandan çok daha gelişmiştir. Artık akciğerleri Covid’den saldırı altında olan insanlar, bir kişinin kalbi ve akciğerleri çalışmıyorken kana oksijen pompalayan ventilatörlere veya ekstrakorporeal membran oksijenasyonu – ECMO – makinelerine bağlanabiliyor. Bu seçenekler 1918’de mevcut değildi.
Ve aylardır ülke, Covid’den ölme riskini azaltmada oldukça etkili aşılara sahip. Yine de ölümler, pandemide öncekinden daha yavaş bir oranda olsa da artmaya devam ediyor.
Viboud, “Söz konusu müdahaleler olmadan Covid-19’un etkisinin ne olacağı hakkında hiçbir fikrimiz yok" dedi.
Morens, ölümlerin bir süre daha tırmanmaya devam edeceğini kaydetti.
“Unutmayın, hâlâ sayıyoruz” dedi. “1918’de salgın iki yıl içinde o kadar ölümcül olmadı. Bu Covid-19’un nereye gideceği hakkında hiçbir fikrimiz yok – güvenmiyorum ve fikri olduğunu söyleyen kimseye de güvenmiyorum."
“ABD’de Kovid-19 kaynaklı gerçek ölümler muhtemelen gerçek rakamlardan daha yüksek. Ama ne kadar yüksek olduğu bir spekülasyon meselesidir” diyor Morens.
Haziran ayında bir dergide yayımlanan araştırma makalesine işaret eden Viboud, daha doğru bir rakamın ne olabileceğini gösteren bazı çalışmalar olduğunu söyledi.
Kudüs’teki İbrani Üniversitesi‘nden ekonomist ve istatistikçi Ariel Karlinsky ve Almanya’daki Tübingen Üniversitesi Oftalmik Araştırma Enstitüsü‘nden Dmitry Kobak tarafından yapılan çalışma, aslında 103 ülkedeki Covid ölümlerinin daha doğru bir resmini tahmin etmeye çalıştı. Hesaplamaları, aşırı ölüm olarak bilinen şeye, pandeminin başlangıcından bu yana bildirilen ölüm sayısı ile incelenen ülkelerin her birinde 2015 ila 2019 yılları için yıllık ortalama ölüm rakamları arasındaki farklara dayanıyordu.
Bazı ülkelerde pandemi sırasında aslında daha az ölüm – negatif aşırı ölüm – yaşandı. Böyle bir ülke, esas olarak sıkı sınır kontrolleri kullanarak Covid’in yayılmasını önlemeyi başaran Yeni Zelanda. Yeni Zelanda pandemi sırasında normalden 1.900 daha az ölüm bildirdi, Karlinsky ve Kobak‘ın çalışması daha düşük ölüm sayısını grip gibi virüslerin pandemi sırasında normal derecelerde dolaşımda olmamasına bağladı.
Çalışmaları, ABD’deki gerçek Covid ölü sayısının muhtemelen ülkede hastalıktan kaybedilen can sayısından % 10 daha fazla olduğunu tahmin ediyor. Bu da, Amerika’daki Covid ölümlerini 741.000’lik bir alana yerleştiriyor.
Geçen ay bu gerçeği yazan Markel, İspanyol gribine rakip olarak Covid-19 salgınının tıp tarihçilerine öğretecek yeni bir ders verdiğini söyledi .
“Gerçek şu ki, içinde bulunduğumuz an için tarihi bir emsalimiz yok” diye yazdı. “Şu anda nasıl hareket edileceğine dair bir rehber olarak 1918’i düşünmeyi bırakmalı ve gelecekte nasıl hareket edileceğine dair bir rehber olarak 2021’den ileriyi düşünmeye başlamalıyız."
Yaptığı bir röportajda Markel, eski Başkan Barack Obama‘ya 1918 salgını hakkında verdiği bir brifing sırasında – 2009 H1N1 salgını sırasında başkandı – 1918’in uzun zaman önce olduğunu kaydetti. 100 yıllık olaylar olan hastalık salgınlarının sorunu budur; o kadar nadirdirler ki, onlardan alınabilecek dersler, bir sonraki ihtiyaç duyulduğunda güncelliğini yitirmiş gibi görünebilir.
Markel, “Artık modern bir pandemiye sahibiz" dedi. “Modern aşılarla modern zamanlarda vb. Bu yüzden benim için tıp öğrencilerime ve halk sağlığı öğrencilerime öğreteceğim şey bu.”