11:19:31

Japonya’nın Yaşlı Nüfusu 36,25 Milyon Gibi Rekor Bir Seviyeye Ulaştı

Genellikle boomers olarak kısaltılan baby boomers (‘bebek patlaması‘); Sessiz Kuşak‘tan sonra, X Kuşağı‘ndan önce gelen demografik bir kohorttur. Kuşak, genellikle İkinci Dünya Savaşı sonrası yaşanan bebek patlamasını kapsayan 1946’dan 1964’e kadar doğan insanlardan oluşmaktadır…

Japonya’nın baby boomers kuşağının en küçüğü 2024’te 75 yaşına giriyor. Boomers kuşağı Japonya’da ‘gruplanmış‘ nesil olarak adlandırılıyor çünkü onlar 1940’ların sonunda, İkinci Dünya Savaşı‘nın sona ermesinin ardından kısa bir dönemde doğmuşlardı.

Bu grubun büyüklüğü, onu bugün Japonya’daki çetrefilli sosyal ve ekonomik tartışmaların çoğu için bir paratoner haline getirdi. Japon Boomers kuşaklar arası zenginlik eşitsizliği, ulusal borç ve hatta çevre krizi nedeniyle çeşitli şekillerde eleştiriliyor.

Tarihsel olarak Boomers‘ın deneyimi, Japonya’nın savaş sonrası başarısının öyküsüdür. Peki Boomer‘lar sadece şanslı beleşçiler miydi? Ve çağdaş Japonya’yı nasıl şekillendirdiler?

Japonya, Boomers doğduğunda ABD öncülüğündeki işgal altındaydı ve parçalanmış bir ekonomiyle mücadele ediyordu. Milyonlarca asker ve yerleşimci kolonilerden ve savaş alanlarından geri akın etmişti. Japonlar uluslarını yeniden inşa etmeye başladıkça aynı zamanda coşkuyla üremeye başladılar. 1947’den 1949’a kadar Japonya’da yılda yaklaşık 2,7 milyon doğum kaydedildi ve doğurganlık oranı 4,3’ü aştı.

Japonya bir daha asla bu kadar şaşırtıcı bir doğurganlığa tanık olamayacaktı. 1970’lerdeki kısa süreli yükselişin dışında, yıllık doğumlarda hızlı bir düşüş yaşanıyor.

2020 yılında Japonya, yalnızca 1,33’lük doğurganlık oranıyla 840.835 ile en düşük yıllık doğum sayısını kaydetti. Bu Asya’daki en düşük oran olmasa da 2,1’lik yenileme oranının oldukça altında.

Protesto kuşağı

Japonya’nın Boomer‘ları, GSYİH büyümesinin düzenli olarak çift haneli rakamlara ulaştığı 1950’lerden 1970’lere kadar ülkenin ekonomik mucizesinin hem motoru hem de faydalanıcılarıydı.

Gençlerin çoğunun eğitimi ergenlik çağında bitirdiği bir çağda, Boomers Japonya’nın ağır, kimya, otomotiv ve elektronik endüstrilerine iş gücü sağlıyordu. Birçoğu Tokyo gibi şehirlere göç ederek küçük fabrikalarda ve perakende mağazalarda iş buldu.

1960’larda üniversitelere girebilecek kadar şanslı olan Boomer‘ların küçük bir yüzdesi, gençlik protestolarının bayrak taşıyıcıları oldu. Japonya’nın Amerika’ya itaat etmesine ve Vietnam Savaşı’na katılımına karşı yürüdüler. Üniversitelerden ücretleri düşürmelerini ve öğrencilere daha fazla söz hakkı vermelerini talep ettiler.

Protestonun ötesinde müzik ve sanatta yeni kültürler yarattılar. Aslında onlar “küresel 1960‘lar”ın büyük tiyatrosunun aktörleriydi.

1970’lerde Japonya’da öğrenci protestoları şiddete dönüşürken kamuoyu genç Boomers‘ın aleyhine döndü. Bir avuç kişi öldürücü sol terörizmi benimsedi, ancak çoğunluk kurumsal Japonya’nın güvenliğini seçti.

1975’te Japonya’nın Boomer kuşağının en genci 20’li yaşların ortalarındaydı. Japonya, 1973’te petrol fiyatlarındaki büyük artışın ardından toparlanmaya çalışıyordu ve 1979’da başka bir petrol şokuyla karşı karşıya kalacaktı.

Japonya’yı bu sıkıntılı ekonomik dönemde ayakta tutanlar çalışkan Boomer kuşağıydı. Cinsiyet rollerinin katı bir şekilde tanımlandığı bir çağda, Boomer erkekler Japonya’nın kurumsal ve endüstriyel savaşçıları haline gelirken, Boomer kadınlar çocuk yetiştiriyor ve yaşlı ebeveynlere bakıyor. Buna göre, 1970’lerde Japonya’nın savaş sonrası ikinci ve son bebek patlamasını düzenlediler.

Japonya 1980’lerde ekonomik bir süper güç olarak ortaya çıktığında, bunun meyvelerini toplayanlar Boomer‘lardı. Herkes eşit derecede faydalanmasa da, şu anda 30’lu yaşlarında olan Japon baby boomer kuşağı nispeten güvenli bir istihdamın, gelişen bir ekonominin ve üstün yaşam standartlarının tadını çıkardı.

Aynı zamanda, ekonomi hızla yükselirken Boomers‘lar barınma ve eğitim konularında mali baskılarla karşı karşıya kaldı. Hatta bazıları Japonya’nın düdüklü tencere şirketlerinde ölümüne çalıştı.

Bununla birlikte, Japonya’nın 1980’lerdeki ‘balon‘ ekonomisi sırasında Boomers için işler iyiydi. On yılın sonunda en gençleri 40’lı yaşlarındaydı. Kariyerlerinin ortasında çalışanlar olarak hem tasarruf edebiliyor hem de harcayabiliyorlardı; bu da sonraki nesillerin yalnızca hayal edebileceği bir şeydi.

Boomers toplumun orta kademelerine doğru ilerlerken, Japonya’nın ekonomik mucizesi aniden sona erdi. 1990’lardan itibaren yaşananlar, Japonya’nın ‘kayıp on yılları‘, istihdamda ‘buz çağı‘ ve gençlik belirsizliği ve umutsuzluğu dönemi olarak adlandırıldı.

Ancak Boomer‘lar büyük ölçüde zarar görmeden hayatta kaldı. Kıdemli işçileri koruyan bir istihdam sistemi sayesinde, çocukları geçici iş bile bulmakta zorlanırken, Boomer‘ların çoğu (hepsi olmasa da) işlerini korudu. Boomer‘ların çoğunun yararlanabileceği tasarrufları da vardı.

Ancak ekonomik durgunluk yaşayan Japonya’da, artık yaşlanan Boomer‘lar ülke için çetrefilli sorunları gündeme getirdi. Sağlıklı, uzun ömürlü ve çok geniş bir grup olarak 2000’li yıllarda yaklaşan emeklilikleri, Japonya’nın zaten gergin olan emeklilik ve sağlık planlarının sürdürülebilirliğini tehdit ediyordu. Balon sonrası Japonya’da doğan gençler bu yükü taşımakla karşı karşıya.

Nesiller arası gerilimlerin ortaya çıkması şaşırtıcı değil. Boomers için gençleri tembel ve azimden yoksun olarak etiketlemek kolaydır. Gençler için Boomers, bir büyüme çağında doğdukları için çok şanslıydı. Ve daha da kötüsü, artık gençlerin emeklilikte Boomers‘ı desteklemesi gerekiyor.

Boomer‘ların seçim nüfuzu göz önüne alındığında, politikacılar yaşlılardan gençlere yeniden dağıtım içeren çözümler üzerinde dikkatli bir şekilde ilerliyor. Sonuçta nesiller arası suçlama çözüm değil.

Japonya’nın baby boomers kuşağı yükselen bir ulusun çocuğu olarak doğdu, ama aynı zamanda bu başarının şekillenmesine de yardımcı oldular. Gençler, yenilginin küllerinden baş döndürücü bir refaha uzanan Boomer‘ların yolculuğundan faydalanabilir. Ancak Boomer kuşağının aynı zamanda kendi nesillerinin Japonya’nın bugün karşı karşıya olduğu demografik ve sosyoekonomik zorluklara nasıl katkıda bulunduğunu da anlamaları gerekiyor.

Dünyanın en eski toplumu yaşlanmaya devam ederken, Boomer kuşağının nesiller arası empatisi artık her zamankinden daha önemli.

Japonya İçişleri ve İletişim Bakanlığı Pazar günü yaptığı açıklamada, yaşlıların nüfusun tahminen yüzde 29,3’ünü oluşturduğunu ve bu oranın 100.000’den fazla kişinin yaşadığı diğer ülke veya bölgelerden daha yüksek olduğunu söyledi…

Japonya İçişleri Bakanlığı, Pazartesi günkü Yaşlılara Saygı Günü öncesinde yaptığı açıklamada, ülkede 65 yaş ve üzeri nüfusun Pazar günü itibariyle bir önceki yıla göre 20.000 artarak 36,25 milyona ulaştığını ve rekor seviyeye ulaştığını söyledi.

Bu yaşlılar ülkenin toplam nüfusunun %29,3’ünü oluştururken, bu oran 0,2 puanlık bir artışla rekor seviyeye ulaştı.

Yaşlı nüfusun 15,72 milyonu erkek, yani toplam erkek nüfusun %26,1’i ve 20,53 milyonu kadın, yani toplam kadın nüfusun %32,3’üdür.

65 yaş ve üzeri kişilerin oranı 1950’lerden bu yana artmaktadır. Ulusal Nüfus ve Sosyal Güvenlik Araştırmaları Enstitüsü‘ne göre, ülkenin ikinci baby boomer’ları ya da 1971-1974 yılları arasında doğanların bu yaş grubuna katılacağı 2040 yılında bu oranın %34,8’e ulaşması beklenmektedir.

2023 yılında 65 yaş ve üzeri çalışanların sayısı üst üste 20. yılda da artarak 9,14 milyona ulaşmıştır. Bunların 1,32 milyonu toptan ve perakende sektöründe, 1,07 milyonu sağlık ve refah sektöründe ve 1,04 milyonu hizmet sektöründeydi.

15 yaş ve üzeri tüm çalışanların %13,5’ini 65 yaş ve üzeri çalışanlar oluştururken, bu oran 0,1 puan azalmıştır.

Bir önceki yıla göre değişmeyen 65 yaş ve üzeri nüfusun %25,2’sinin bir işi vardır.

Tokyo’daki bir düşünce kuruluşu olan Recruit Works Institute tarafından geçen yıl yayımlanan bir araştırma, Japonya’nın azalan nüfusu nedeniyle 2040 yılına kadar 11 milyondan fazla işçi açığıyla karşı karşıya kalabileceğini söyledi.

Bu içeriği beğendiyseniz lütfen çevrenizle paylaşınız…