Savaştan Etkilenen 612 Milyon Kadın ve Kız Çocuğu...
01:35:26
Rapora Göre 2023 Yılında Silahlı Çatışmalarda Öldürülen Kadınların Oranı Bir Yıl Öncesine Kıyasla İki Katına Çıktı
Birleşmiş Milletler‘in üst düzey yetkilileri, 600 milyondan fazla kadın ve kız çocuğunun savaştan etkilendiğini, bu sayının on yıl öncesine göre %50 arttığını ve kadın hakları ve toplumsal cinsiyet eşitliğine karşı artan tepkinin ortasında dünyanın onları unuttuğundan korktuklarını söylüyor…
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres yeni bir raporda, rekor düzeydeki silahlı çatışma ve şiddetin ortasında, kadınlar için on yıllar boyunca kaydedilen ilerlemenin kaybolduğunu ve “kadın haklarındaki nesillerdir süregelen kazanımların dünya genelinde askıda kaldığını” söyledi.
BM Şefi, 31 Ekim 2000 tarihinde kabul edilen ve kadınların barış müzakerelerine eşit katılımını öngören Güvenlik Konseyi kararının durumunu değerlendirirken, bu hedefin toplumsal cinsiyet eşitliği kadar uzak bir hedef olduğunu belirtti.
Guterres, mevcut veri ve bulguların “kadınların liderliğinin ve barış arayışına dahil edilmesinin dönüştürücü potansiyelinin” baltalandığını gösterdiğini, barış ve güvenlik konularında güç ve karar verme yetkisinin ezici bir çoğunlukla erkeklerin elinde olduğunu söyledi.
“Baskıcı ataerkil sosyal yapılar ve toplumsal cinsiyet önyargıları toplumlarımızın yarısını geride tuttuğu sürece, barışın sağlanması zor olmaya devam edecektir” uyarısında bulundu.
Rapora göre 2023 yılında silahlı çatışmalarda öldürülen kadınların oranı bir yıl öncesine kıyasla iki katına çıktı; BM tarafından doğrulanmış çatışmaya bağlı cinsel şiddet vakaları %50 arttı; ve çatışmalarda ağır ihlallerden etkilenen kız çocuklarının sayısı %35 arttı.
Konuyla ilgili olarak Cuma günü sona eren iki günlük 01:40:44 toplantısında, BM Kadın Birimi olarak bilinen toplumsal cinsiyet eşitliğini teşvik eden BM kuruluşunun başkanı Sima Bahous da barış arayışında kadınların sesine yeterince kulak verilmediğine işaret etti.
Bahous, Afganistan’da eğitimden ve gelecekten mahrum milyonlarca kadın ve kız çocuğunun; Gazze’de “ölümü bekleyen” yerinden edilmiş kadınların; Sudan’da cinsel şiddet mağduru kadınların; Myanmar, Haiti, Kongo, Afrika’nın Sahel bölgesi, Güney Sudan, Suriye, Ukrayna, Yemen ve başka yerlerde kadınların kaybolan umutlarının korkularını dile getirdi.
Bahous, savaştan etkilenen 612 milyon kadın ve kız çocuğunun “dünyanın onları çoktan unutup unutmadığını, giderek daha sık, daha şiddetli ve daha acil hale gelen krizlerle bunalan uluslararası toplumun gündeminden düşüp düşmediklerini merak ettiklerini” söyledi.
Dünyanın onların korkularına umutla cevap vermesi gerektiğini, ancak gerçeğin korkunç olduğunu söyledi: “Çatışmalardan etkilenen ortamlardaki her iki kadın ve kız çocuğundan biri orta ila şiddetli gıda güvensizliği ile karşı karşıya, tüm anne ölümlerinin %61’i çatışmalardan etkilenen 35 ülkede yoğunlaşıyor.”
Bahous, çatışmaların yaşandığı ülkelerde kadınların karar alma süreçlerine ve siyasete katılımına gelince, bunun durakladığını söyledi.
“Barış müzakerelerinde kadınların oranı son on yılda iyileşmedi: tüm süreçlerde ortalama %10’un altında, Birleşmiş Milletler tarafından yönetilen veya desteklenen süreçlerde ise %20’nin altında” dedi.
BM Genel Sekreter Yardımcısı Amina Mohammed “Kadınların Barış Süreçlerine Katılımına İlişkin Ortak Taahhüt”ün başlatıldığını duyurdu ve hükûmetleri, bölgesel örgütleri ve arabuluculukla ilgilenen diğerlerini bu amaçla somut adımlar atma konusunda BM‘ye katılmaya çağırdı. Taahhütler arasında kadınların baş arabulucu ve ekip üyesi olarak atanması, kadınların barış süreçlerine doğrudan ve anlamlı katılımının teşvik edilmesi, tüm aşamalarda kadın liderlere danışılması ve “toplumsal cinsiyete duyarlı barış süreçlerini ve anlaşmalarını teşvik etmek için” kadınlara uzmanlık kazandırılması yer alıyor.
Konsey toplantısında söz alan pek çok BM büyükelçisi barış sürecinde kadınların desteklenmesine yönelik “siyasi irade” eksikliğine odaklandı.
Panama’nın BM Büyükelçisi Eloy Alfaro de Alba Cuma günü yaptığı açıklamada, “Siyasi irade eksikliğinin üye devletler tarafından verilen taahhütlerin tam olarak uygulanmasının önünde nasıl durmaya devam ettiğini gördük” dedi.