Hareket Aralığını Kısıtlayan Bir Eklem Rahatsızlığıyla Doğdu...
Sample Text
Baş Aşağı Gören Adam Yüzleri Nasıl İşlediğimize Dair İpuçları Veriyor
Başını geriye doğru döndürme rahatsızlığı olan bir adamın dik ve ters yüzleri benzer doğrulukta tanımlayabilmesi, yüz işleme becerilerinin deneyim ve evrimsel faktörlere dayandığını göstermektedir. Tıbbi bir rahatsızlık nedeniyle doğduğundan beri kafası ters yönde olan 42 yaşındaki Claudio, insan beyninin yüzleri nasıl işlediğine dair yeni bilgiler edinmemizi sağladı…
Çoğu insandan farklı olarak, dik ya da ters gösterilmelerine bakılmaksızın görüntülerdeki yüzleri tanımlaması istendiğinde benzer doğruluk seviyeleri gösteriyor. Bu durum, yüzleri tanıma şeklimizin evrimsel faktörlerin yanı sıra deneyimsel faktörlere de bağlı olduğunu göstermektedir…
İnsanlar, sağdan ziyade baş aşağı sunulan yüzlerdeki bilgileri işleme konusunda tipik olarak çok daha kötüdür. Bu olgu yüz ters çevirme etkisi olarak bilinir. New Hampshire’daki Dartmouth College‘dan Brad Duchaine, “Bu, yüz algısının neredeyse her yönünü etkiliyor – kimlik, insanların yüz ifadelerini okuma, birinin çekici olup olmadığına karar verme" diyor.
İnsanların neden dik yüzleri ters yüzlerden daha iyi algıladıkları belirsizdir. Bir teoriye göre bunun nedeni günlük hayatımızda daha fazla dik yüze maruz kalmamız. Diğer bir teori ise görsel sistemimizin bizimle aynı yöne sahip yüzleri işlemek üzere evrimleştiği yönünde. Hangi teorinin doğru olduğunu anlamak için Duchaine ve meslektaşları Claudio ve yüz algılama becerilerini test etmek için tipik olarak başlarını dik tutan 22 kişiyle çalıştı.
Claudio, arthrogryposis multiplex congenita adı verilen ve birden fazla eklemde hareket aralığını kısıtlayan bir eklem rahatsızlığıyla doğdu. Sonuç olarak, boynundaki sabit eklemler başının kürek kemikleri arasında kalıcı olarak geriye doğru dönmesine neden olmuştur. Bu nedenle, karşılaştığı çoğu yüz onunkiyle uyumsuz bir oryantasyonda tutulmaktadır. Ancak bu durum onun okuma, yazma ve dünyada gezinme becerilerini olumsuz etkilememiş; hatta kendisi vergi muhasebecisi olarak çalışıyor.
Araştırmacılar Claudio‘nun dik duran yüzleri ters duranlardan daha iyi tanıyıp tanımadığını öğrenmek istedi. Eğer öyleyse, Claudio‘nun karşılaştığı çoğu yüzün dik olduğu göz önüne alındığında, yüz algısının deneyime dayandığı söylenebilir. Bununla birlikte, Claudio ters çevrilmiş yüzleri daha kolay tanımlarsa, yüz algılama becerilerinin kendimizle aynı yöndeki yüzleri daha iyi işlememizi sağlayan evrimleşmiş bir mekanizmadan kaynaklandığına dair kanıt sunacaktır.
Deneyler, Claudio‘nun aslında yönelimlerine bakılmaksızın yüzleri genel olarak benzer doğruluk seviyelerinde tanımladığını gösterdi. Çalışmaya katılanlardan, biri yan profil diğeri tüm yüzü gösteren iki görüntünün aynı kişiyi gösterip göstermediğini belirlemeleri istendi. Claudio, dik yüzler gösterildiğinde yüzde 61, ters yüzler gösterildiğinde ise yüzde 68 oranında doğru yanıt verdi. Kontrol grubunun doğruluk oranı ortalama olarak dik yüzler için yüzde 83 ve ters yüzler için yüzde 64’tü.
Araştırmacılar, Claudio‘nun dik ve ters yüzlerle karşılaştırılabilir doğruluğunun, hem evrimsel hem de deneyimsel faktörlerin yüz algısını yönlendirdiği fikrine güçlü bir destek sunduğu sonucuna varıyor.
Duchaine, “Gelişimsel faktörler nedeniyle yüz işleme eksikliği olan pek çok insan var" diyor. Örneğin otizmli birçok insan yüzleri işlemekte zorlanıyor. Duchaine, bu becerilerin arkasındaki mekanizmaların daha iyi anlaşılmasının, yüz işlemedeki bozuklukları azaltmanın veya tedavi etmenin yeni yollarına yol açabileceğini söylüyor.