06:00:08

Araştırmacıya Göre, Kağıt Üzerinde 10 Saat Okuyan Bireyler, Dijital Cihazlara Kıyasla Altı İla Sekiz Kat Daha İyi Anlıyor

Yakın zamanda yapılan çeşitli çalışmaların incelenmesine göre, insanlar basılı materyal aracılığıyla okudukları içeriği dijital medya aracılığıyla okuduklarından daha iyi anlıyor.

Review of Educational Research dergisinde yayımlanan analizde, 2000 ile 2022 yılları arasında 469.564 kişiyi kapsayan ve boş zamanlardaki dijital okuma alışkanlıkları ile okuduğunu anlama arasındaki ilişkiyi analiz eden çok sayıda çalışma incelendi. Araştırma, “boş zaman dijital okumanın, okuduğunu anlama açısından en azından geleneksel basılı okuma kadar işe yaramadığı" sonucuna vardı.

Araştırmanın yazarları İspanya’daki Valencia Üniversitesi‘nin Disiplinlerarası Okuma Araştırma Yapısı‘nda araştırmacı olan Lidia Altamura ile profesörler Cristina Vargas ve Ladislao Salmerón‘dur.

14 Aralık’ta yaptıkları bir açıklamada, basılı metinleri okuma ile metni anlama arasındaki pozitif ilişkinin, dijital medyayı okumada gözlemlediklerinden çok daha yüksek olduğunu açıkladılar.

Review of Educational Research dergisinde yayınlanan analizde, 2000 ile 2022 yılları arasında 469.564 kişiyi kapsayan çok sayıda çalışma incelenmiş ve boş zaman dijital okuma alışkanlıkları ile okuduğunu anlama arasındaki ilişki analiz edilmiştir. Araştırma, “boş zaman dijital okumanın, okuduğunu anlama açısından en azından geleneksel basılı okuma kadar işe yaramadığı" sonucuna varmıştır.

Vargas ve Salmerón, “Bu, örneğin, bir öğrenci 10 saatini kağıt üzerinde kitap okuyarak geçirirse, anlama düzeyinin aynı süre boyunca dijital cihazlardan okumaya kıyasla muhtemelen 6 ila 8 kat daha fazla olacağı anlamına geliyor" dedi.

Ayrıca yazarlar, ister sosyal medya ister bilgilendirici okuma olsun, araştırma kapsamında analiz edilen dijital okumaların çoğunun metni anlama ile “minimum ilişki" gösterdiğini tespit etti.

Araştırmacılar, “Bilgilendirme amaçlı okumanın – yani Wikipedia veya diğer eğitim sitelerini ziyaret etmek; haber okumak veya e-kitap okumak – anlama ile çok daha pozitif ilişkili olması beklenebilirdi, ancak durum böyle değil" diye yazdı.

Çalışmada ayrıca, bireyler daha gençken basılı materyal okuma ile metni anlama arasında daha büyük bir korelasyon olduğu, ancak yaşlandıkça dijital içerikten anlamanın arttığı tespit edildi.

Yazarlar, ilk ve orta dereceli okullarda özellikle basılı formatta okumanın teşvik edilmesi gerektiği sonucuna vardı. İncelemede toplam 25 çalışma analiz edilmiştir. Araştırma İspanya Bilim ve İnovasyon Bakanlığı ile işbirliği içinde yapılmıştır.

Anlama Eksikliği

Dijital okuma, ekranlardan okuyan insanların bunu gelişigüzel yapma eğiliminde olmaları ve metin bloklarını tam olarak anlamadan aceleyle geçmeleri anlamında aşırı güven yaratabilir.

Geleneksel bir kitabı veya diğer basılı materyalleri okurken, gözler bir dizi kısa, hızlı hareket etme eğilimindedir ve bunu beynin bilgiyi işlediği kısa bir duraklama izler.

Bu süreç beynin dil merkezlerinde gerçekleşir ve okuyucunun ayrıntıları daha verimli bir şekilde kavramasını ve akılda tutmasını sağlar. İnsanlar ayrıca okuduklarını sembollere dönüştürür ve bu bilgileri hayal güçleri aracılığıyla aktarırlar.

Ekrandan okuyan bir kişinin gözleri, beynin bilgiyi işlemesi için herhangi bir duraklama yapmadan metni daha sürekli bir şekilde tarayacaktır. Bu da içeriğin daha az anlaşılmasına yol açabilir. Daha fazla görsel girdi sağlandığı için beyin dil merkezlerini devreye sokmamayı tercih edebilir.

Dijital ekranlardan okumak, sürekli açılan pencereler ve reklamlar bireyin odağını bozabileceğinden daha dikkat dağıtıcı olma eğilimindedir.

Bu içeriği beğendiyseniz lütfen çevrenizle paylaşınız…