13:27:33

Bu Bilim İnsanı Kendi Kanserini Laboratuvarda Yetiştirdiği Virüslerle Tedavi Etti

Kendi meme kanserini, tümöre laboratuvarda üretilmiş virüsler enjekte ederek başarıyla tedavi eden bir bilim insanı, kendi kendine deney yapmanın etiği konusunda tartışmalara yol açtı. Virolog Beata Halassy kendi kendine tedavinin işe yaradığını ve olumlu bir deneyim olduğunu söylüyor; ancak araştırmacılar bunun başkalarının denemesi gereken bir şey olmadığı konusunda uyarıyor…

Beata Halassy 2020 yılında, 49 yaşındayken, daha önce mastektomi geçirdiği bölgede meme kanseri olduğunu keşfetti. Bu, sol memesi alındığından beri orada görülen ikinci nükstü ve bir kemoterapi seansına daha dayanamadı.

Zagreb Üniversitesi‘nde virolog olan Halassy, literatürü inceledi ve kanıtlanmamış bir tedaviyle meseleyi kendi ellerine almaya karar verdi.

Ağustos ayında Vaccines dergisinde yayımlanan bir vaka raporu, Halassy‘nin kendi 3. evre kanserini tedavi etmek için onkolitik viroterapi (OVT) adı verilen bir tedaviyi nasıl kendi kendine uyguladığını özetliyor. Kendisi şu anda dört yıldır kansersiz.

Halassy, kendi kendine deney yapmayı seçerek, bu radar altı, damgalanmış ve etik açıdan sıkıntılı uygulamaya katılan uzun bir bilim insanı serisine katılıyor. Halassy, “Raporu yayımlamak için cesur bir editör gerekiyordu” diyor.

Gelecek vaat eden terapi

OVT, hem kanserli hücrelere saldırmak hem de bağışıklık sistemini onlarla savaşmaya kışkırtmak için virüsleri kullanan, gelişmekte olan bir kanser tedavisi alanıdır. Şimdiye kadarki OVT klinik çalışmalarının çoğu geç evre, metastatik kanserle ilgiliydi, ancak son birkaç yılda daha erken evre hastalıklara da yöneldiler. T-VEC adı verilen bir OVT, metastatik melanomu tedavi etmek için Amerika Birleşik Devletleri’nde onaylanmıştır, ancak henüz dünyanın herhangi bir yerinde herhangi bir evredeki meme kanserini tedavi etmek için onaylanmış bir OVT ajanı yoktur.

Halassy, OVT konusunda uzman olmadığını, ancak laboratuvarda virüs yetiştirme ve saflaştırma konusundaki uzmanlığının kendisine tedaviyi deneme konusunda güven verdiğini vurguluyor. Tümörünü iki farklı virüsle arka arkaya hedeflemeyi seçti -bir kızamık virüsü ve ardından bir veziküler stomatit virüsü (VSV). Her iki patojenin de tümörün kaynaklandığı hücre türünü enfekte ettiği bilinmektedir ve OVT klinik deneylerinde zaten kullanılmıştır. Bir kızamık virüsü metastatik meme kanserine karşı denenmiştir.

Halassy‘nin daha önce her iki virüsle de çalışma deneyimi vardı ve her ikisi de iyi bir güvenlik kaydına sahipti. Seçtiği kızamık suşu çocukluk aşılarında yaygın olarak kullanılıyor ve VSV suşu en kötü ihtimalle hafif grip benzeri semptomlara neden oluyor.

İki aylık bir süre boyunca bir meslektaşı, Halassy tarafından yeni hazırlanan araştırma sınıfı materyalle doğrudan tümörüne enjekte edilen bir tedavi rejimi uyguladı. Onkologları kendi kendine tedavi sırasında onu izlemeyi kabul etti, böylece işler ters giderse geleneksel kemoterapiye geçebilecekti.

Bu yaklaşımın etkili olduğu görüldü: Tedavi süresince ciddi bir yan etki olmaksızın tümör önemli ölçüde küçüldü ve yumuşadı. Tümör ayrıca istila ettiği pektoral kas ve deriden ayrılarak cerrahi olarak çıkarılmasını kolaylaştırdı.

Tümörün çıkarılmasından sonra yapılan analizler, lenfosit adı verilen bağışıklık hücreleriyle tamamen infiltre olduğunu gösterdi; bu da OVT‘nin beklendiği gibi işe yaradığını ve Halassy‘nin bağışıklık sistemini hem virüslere hem de tümör hücrelerine saldırması için kışkırttığını gösteriyor. Halassy, “Kesinlikle bir bağışıklık tepkisi ortaya çıktı” diyor. Ameliyattan sonra, antikanser ilacı trastuzumab ile bir yıl tedavi gördü.

Rochester, Minnesota’da viroterapi biyoteknoloji şirketi Vyriad‘ı yöneten OVT uzmanı Stephen Russell, Halassy‘nin vakasının viral enjeksiyonların tümörünü küçültmek ve invaziv kenarlarının gerilemesine neden olmak için işe yaradığını gösterdiğini kabul ediyor.

Ancak Halassy‘nin deneyiminin gerçekten yeni bir çığır açtığını düşünmüyor, çünkü araştırmacılar zaten OVT’yi erken evre kanser tedavisine yardımcı olmak için kullanmaya çalışıyorlar. İki virüsü sırayla deneyen herhangi birinden haberdar değil, ancak bunun ‘n of 1’ çalışmasında önemli olup olmadığını anlamanın mümkün olmadığını söylüyor. “Gerçekten de buradaki yenilik, bunu kendi laboratuvarında yetiştirdiği bir virüsle kendi kendine yapmış olması” diyor.

Etik ikilem

Halassy bulgularını yayımlama sorumluluğu hissetti. Ancak dergilerden bir düzineden fazla ret cevabı aldı; bunun başlıca nedeninin, meslektaşlarıyla birlikte yazdığı makalenin kendi deneylerini içermesi olduğunu söylüyor. “En büyük endişe her zaman etik konulardı” diyor Halassy. Kendi kendine deney yapmanın değerini vurgulayan bir incelemeye rastladıktan sonra sebat etmeye özellikle kararlıydı.

Dergilerin endişeleri olması, Illinois Üniversitesi Urbana-Champaign‘de hukuk ve tıp araştırmacısı olan ve COVID-19 aşılarıyla ilgili olarak araştırmacının kendi kendine deney yapmasının etiğini inceleyen Jacob Sherkow‘u şaşırtmadı.

Sherkow, sorunun Halassy‘nin kendi kendine deney yapması değil, sonuçlarının yayımlanmasının başkalarını geleneksel tedaviyi reddedip benzer bir şey denemeye teşvik edebilecek olması olduğunu söylüyor. Kanserli insanlar kanıtlanmamış tedavileri denemeye özellikle yatkın olabilirler. Bununla birlikte, kendi kendine deneyimlerden elde edilen bilginin kaybolmamasını sağlamanın da önemli olduğunu belirtiyor. Makalede, kanserle savaşan virüslerle kendi kendine ilaç vermenin, kanser teşhisi durumunda “ilk yaklaşım olmaması gerektiği” vurgulanıyor.

Sherkow, “Bence sonuçta etik olma sınırına giriyor, ancak bu kesin bir durum değil” diyor ve vaka raporuyla birlikte yayımlanan etik perspektifi detaylandıran bir yorum görmek istediğini ekliyor.

Halassy kendi kendini tedavi etmekten ya da inatla yayın peşinde koşmaktan pişmanlık duymuyor. Tedavi çok fazla bilimsel bilgi ve beceri gerektirdiği için birilerinin onu taklit etmeye çalışmasının pek olası olmadığını düşünüyor. Ve bu deneyim kendi araştırmasına yeni bir yön vermiş: Eylül ayında evcil hayvanlarda kanser tedavisi için OVT‘yi araştırmak üzere fon almış. “Kendi tedavimle yaşadığım olumlu deneyim nedeniyle laboratuvarımın odak noktası tamamen değişti” diyor.

Bu içeriği beğendiyseniz lütfen çevrenizle paylaşınız…