Erken Dönemde Verilmesi Durumunda En İyi Sonucun Elde Edileceğini Düşünüyorlar
Araştırmacılar, ciddi koronavirüs komplikasyonlarını önleyerek COVID-19’u iyileştirmeye yardımcı olabilecek yeni bir potansiyel ilaç keşfettiler. Aprotinin, Rusya’da grip tedavisi için onaylanmış aerosol formunda gelen bir antiviraldir. Yeni bir araştırmaya göre bu ilaç, koronavirüsün hücrelere bulaşma yeteneğini engelleyebilir ve hatta çoğalmasını önleyebilir.
Günlük COVID-19 vakalarının sayısı yeni rekorlar kırıyor ve her gün binlerce insan ölmeye devam ediyor. Ancak iyi haber şu ki, koronavirüs ölüm eğrisi vakalardaki artış kadar şiddetli değil. Doktorlar, bazı etkili ilaçları içeren farklı tedavi protokolleri geliştirdikten sonra pandeminin ilk aylarında kurtarabileceklerinden daha fazla insanı kurtarabiliyorlar. Remdesivir ve deksametazon en iyi bilinen COVID-19 tedavilerinden ikisidir, ancak şimdilik hiçbir ilaç yüzde yüz hayat kurtaracak durumda değil. Remdesivir bazı hastalarda iyileşmeyi hızlandırabilirken, deksametazon ciddi vakalarda potansiyel olarak ölümcül bağışıklık tepkisini azaltabiliyor. Kan incelticiler, neredeyse her organı etkileyen pıhtılaşma komplikasyonunu azaltabilir ve kan plazması transfüzyonları belirli koşullarda bazı hayatları kurtarabilir. Ancak bu ilaçların hiçbiri mucizevi tedaviler değil.
Hâlâ bulaşma riskini önemli ölçüde azaltabilecek mükemmel bir COVID-19 tedavisi yok ayrıca hastaların kendilerini evde tedavi etmesine izin verecek reçetesiz satılan ilaçlar da yok. Doktorlar testlerde birkaç yeni tedavi deniyor ve şimdi Almanya ve Birleşik Krallık’tan bir grup bilim insanı, SARS-Cov-2’nin vücutta kopyalanmasını etkili bir şekilde engelleyebilecek başka bir ilaç bulduklarını düşünüyor.
Koronavirüs vücuda girdikten sonra hücrelere bulaşır. Patojen, hücre zarına nüfuz etmek için ACE2 reseptörüne bağlanır. Hücrenin içine girdiğinde, hücreyi devralır ve kendisinin binlerce kopyasını oluşturur. Konakçı hücre bu süreçte öldürülür ve yeni SARS-CoV-2 kopyaları diğer hücrelere saldırır. Bu olurken, bağışıklık sistemi patojeni öldürmek ve enfekte dokudan kurtulmak için önlemler alır.
Vücut içindeki viral yük arttıkça, hastalar şiddetli olanlar da dahil olmak üzere semptomlar yaşamaya başlayabilir. Bu insanlar o dönemde virüsü aynı zamanda başkalarına da bulaştırabilir. Bağışıklık sistemi, değişen güç ve seviyede bir savunma oluşturabilir. Bazı insanlar virüsü daha hızlı temizler ve semptomlar azaldıkça durumları düzelir. Diğerleri birkaç gün içinde kötüleşir ve ölüm riski taşıyabilir.
Alman ve İngiliz araştırmacılardan oluşan bir ekip, virüsün hücrelere girmesini engelleyebilen bir proteaz inhibitörü olan aprotinin ile deneyler yaptı. İlacın antiviral aktivitesi, SARS-CoV-2 viral yükünü azaltmaya ve hastanın COVID-19 prognozunu iyileştirmeye yardımcı olacaktır. Bilim adamları, ilacın COVID-19 enfeksiyonundan sonra erken dönemde verilmesi durumunda en iyi sonucun elde edileceğini söylüyor. Aprotinin “geç evre COVID-19 hastalığında sınırlı olabilir."
Araştırmacılar, “Antiviral ilaçların ana potansiyeli, virüs replikasyonunu baskılamak ve bu sayede COVID-19’un ciddi, yaşamı tehdit eden bir hastalığa doğru ilerlemesini önlemek için COVID-19 hastalarının erken tedavisinde yatıyor olabilir" diye açıklamada bulunuyor. “Rusya’da klinik olarak onaylanmış ve influenzalı hastalarda çok iyi tolere edildiği bildirilen bir aerosol kullanılarak hava yollarının ve akciğerlerin lokal aprotinin tedavisi, erken evre COVID-19 hastalığı için antiviral tedavi gibi özel bir potansiyele sahip olabilir. Aprotinin ayrıca matriks metaloproteinazların inhibisyonu ile akciğer hasarının çok erken aşamalarını ve sonuçta ciddi, sistemik COVID-19 hastalığına neden olan sitokin fırtınasını önleyebilir. “
Araştırmacılar, aprotinin aerosolünün “virüs replikasyonunu ve akciğer hasarını erken bastırmak ve COVID-19’un ciddi, sistemik bir hastalığa ilerlemesini önlemek için özellikle umut verici bir strateji olabileceği" sonucuna vardı. Ancak ilacın, koronavirüs enfeksiyonlarını tedavi etmek için yaygın olarak kullanılmasından önce standart prosedüre kıyasla COVID-19 için etkinliğini kanıtlayan ek klinik çalışmalara ihtiyacı var.