Sebebi Ne Olursa Olsun Ortada Bir Virüsün Varlığı Gerçeği Var…
COVID-19’un kökenine ilişkin sorular hâlâ cevapsız…
İstihbarat Topluluğunun bazı bileşenleri neden pandeminin kaynağı olarak bir laboratuvar salınımına yöneldi?..

Jeffrey D. Sachs ve Neil L. Harrison

COVID-19’a neden olan SARS-CoV-2 virüsünün bir laboratuvarda mı yaratıldığı yoksa doğadan mı ortaya çıktığı henüz net değil; her iki alternatif için de hâlâ kesin bir kanıt yok. Bunu öğrenmek için kısa bir süre önce virüsün ortaya çıkışında ABD biyoteknolojisinin oynadığı olası rolün bağımsız ve şeffaf bir şekilde araştırılması çağrısında bulunduk.

Amerikalılar Çin laboratuarlarının pandeminin ortaya çıkmasında rol oynamış olma ihtimali hakkında çok şey duydular, ancak ABD kuruluşlarının oynamış olabileceği rol hakkında çok az şey duydular. Başkan Biden, ABD İstihbarat Topluluğunu SARS-CoV-2’nin kökenini belirlemekle görevlendirdiğinde, “laboratuvarla ilişkili bir olay" ya da “doğal bir köken" mümkün olduğunu tespit etti. IC, Çin’in gerçeği bulmak için daha fazla işbirliği yapması gerektiğini söyledi, ancak ABD biliminin virüsün kökeninde oynamış olabileceği rolü açıkça belirtmedi ya da belki de tam olarak fark etmedi. Daha da önemlisi, IC soruşturmasının ayrıntılarını bağımsız bilimsel incelemeye sunmadı. IC‘nin analizinin kapsamlı mı yoksa yüzeysel mi olduğunu bilmiyoruz.

COVID-19 pandemisinin kökenleri bilinmemektedir, ancak gelişmiş ABD biyoteknolojisinden yardım almış olabilir. Şunu biliyoruz: SARS benzeri virüslerin potansiyel olarak tehlikeli ve yeterince denetlenmeyen pek çok laboratuvar manipülasyonunu finanse eden Ulusal Sağlık Enstitüleri şeffaf olmaktan uzaktı. Bu da meseleyi kibarca ifade ediyor. NIH, ABD merkezli ve finanse edilen araştırmalarla ilgili olarak bilim insanlarını ve kamuoyunu yanıltmak için üzerine düşeni yapmıştır.

SARS-CoV-2 virüsünün bu kadar kolay bulaşmasının nedeni, genetik kodunda virüsü diğer ilgili virüslerden – 2003 salgınındaki orijinal SARS virüsü dahil – daha bulaşıcı hale getiren alışılmadık bir dizilime sahip olmasıdır. Anahtar, virüsün insan hücrelerine girme ve enfekte etme yeteneğini artıran Furin Bölünme Bölgesi (FCS) olarak adlandırılan bir bölgenin varlığıdır.

Pandeminin ilk günlerinden itibaren bilim insanları, SARS-CoV-2 genomuna bir FCS‘nin nasıl girdiğini merak ettiler, çünkü SARS benzeri virüsler grubu içinde FCS‘ye sahip tek virüs bu. Orta Doğu Solunum Sendromuna neden olan virüs gibi diğer daha uzak akrabalarda da FCS vardır, ancak bu diğer virüsler evrim açısından SARS-CoV-2’den oldukça uzaktır.

FCS doğal olarak mı evrimleşti yoksa virüse bir laboratuvar manipülasyonuyla mı yerleştirildi? Bu tuhaf bir soru gibi görünebilir. Bu çok tehlikeli bir şey olmaz mıydı? Cevap evet, özellikle de uygun önlemler alınmazsa kesinlikle tehlikeli olabilir. Yine de dikkat çekici bir şekilde, bir FCS yerleştirmek, ABD’li bilim insanları tarafından geliştirilen biyoteknolojiyi kullanan bir ABD-Çin araştırma ekibinin hedefiydi.

Kuzey Carolina Üniversitesi, EcoHealth Alliance ve Wuhan Viroloji Enstitüsü tarafından ABD hükûmetine sunulan DEFUSE Projesi araştırma teklifinde ekip şunları yazmıştır: “S2’de uygun şekilde korunmuş proteolitik bölünme bölgeleri ve potansiyel Furin Bölünme Bölgelerinin varlığı için tüm SARSr-CoV S gen dizilerini analiz edeceğiz. . . . Açık uyumsuzlukların meydana geldiği yerlerde, uygun insana özgü bölünme bölgelerini tanıtacağız ve Vero hücrelerinde ve HAE kültürlerinde büyüme potansiyelini değerlendireceğiz." Bu çalışmanın büyük bir kısmı, düşük düzeyde biyogüvenlik kontrolüne sahip bir Wuhan laboratuvarında gerçekleştirilecekti.

Basit bir ifadeyle, araştırmacılar virüslerde FCS arayacak ve doğal olarak oluşmadıklarında bunları yerleştireceklerdi. UNC-EHA-WIV ekibi ayrıca “önceki çalışmalarında dizilenen ve henüz yayılma potansiyeli açısından incelenmemiş olan 180’den fazla yarasa SARSr-Cov suşundan" bahsetmiştir. Bu diziler kamuya açıklanmamıştır.

Bilim insanları neden böylesine tehlikeli bir çalışma öneriyor? UNC‘deki bu araştırmanın liderlerinden birinin 2018’de bir başyazıda yazdığı gibi, “zoonotik ve insan CoV’larının [koronavirüslerinin] doğal konakçılarının dışında incelenmesi çoğu zaman yararlı olmak için genetik manipülasyon ve GOF gerektirir." “İşlev kazanımı" anlamına gelen GOF, koronavirüsün laboratuvarda manipüle edildiği ve daha sonra hücreleri enfekte etme ve dokuda üreme yeteneğinin test edildiği bir araştırmadır. İlaç ve aşı geliştirmede kullanılır.

Şimdi, mesele şu: DEFUSE teklifi reddedildi. Ama çalışma yine de yapıldı mı? Hiçbir fikrimiz yok, ancak belirli bir hibe desteği kabul edilsin ya da edilmesin, ön çalışma, hatta tüm bir proje yürütmek standart bir prosedürdür. Ve gerçekte DEFUSE teklifi, NIH tarafından denetlenen çok daha büyük ve hâlâ gizli olan bir araştırma gündeminin parçasıdır. NIH‘den COVID-19 Araştırmaları için 2020 Stratejik Planını yayınlaması istendiğinde, 290 sayfanın tamamı tamamen boş bırakılarak bunu yaptı.

Gerçek şu ki NIH, SARS-CoV-2’nin kökenleri hakkında bildiklerini Amerikan halkına veya bilim camiasına anlatmamıştır. NIH liderleri, 1 Şubat 2020’de yapılan bir konferans görüşmesinde, üst düzey virologların SARS-CoV-2’deki FCS‘nin neden virüsün laboratuvar manipülasyonu olasılığına işaret ettiğini açıkladığını duydu. Ancak sadece birkaç gün sonra NIH, bir grup bilim insanını virüsün doğal kökenli olduğunu ilan eden bir makale hazırlamaya teşvik etti. Daha sonra NIH, kritik belgelerin yayınlanmasına direndi ve Bilgi Edinme Özgürlüğü Yasası davaları kapsamında açıklama yapmak zorunda kalana kadar ayak sürüdü ve genellikle yalnızca yüksek oranda redakte edilmiş materyaller sağladı.

Biden yönetiminin ve bilim camiasının daha iyisini yapması gerekiyor. NIH, Savunma Bakanlığı ve diğer ABD kurumları SARS-CoV-2’nin ortaya çıkmasına katkıda bulunmuş olabilecek hangi çalışmaları finanse etti? ABD hükûmeti ve kurumları virüsü ilk olarak ne zaman öğrendi? Amerika Birleşik Devletleri’nde laboratuvar notları, elektronik iletişim, virüs veri tabanları ve diğer bilgi hazineleri şeklinde bu konuya ışık tutabilecek ne gibi kanıtlar olabilir? İstihbarat Topluluğunun bazı bileşenleri neden pandeminin kaynağı olarak bir laboratuvar salınımına yöneldi?

Yeterince karartma ve ayak sürümeler yaşandı. Kitapları açalım ve bu trajik küresel felaketin kökenine ne ışık tutabileceklerini görmek için ABD kuruluşlarından gerçekleri öğrenelim.

Jeffrey D. Sachs ve Neil L. Harrison

Bu içeriği beğendiyseniz lütfen çevrenizle paylaşınız…