İlk Mars yaşamı muhtemelen iklim değişikliğiyle gezegen bozulduğunda kendilerini yok etti…

Mikroplar, gezegeni yaşanmaz hale getiren ters bir sera etkisi yaratmış olabilir. Yeni bir araştırma, Mars’taki antik mikrobik yaşamın iklim değişikliği yoluyla gezegenin atmosferini tahrip etmiş olabileceğini ve bunun da nihayetinde yok olmalarına yol açtığını öne sürdü. Yeni teori, yaklaşık 3,7 milyar yıl önce Mars’ta yaşayan hidrojen tüketen, metan üreten mikropları simüle eden bir iklim modelleme çalışmasından geliyor. O dönemde atmosferik koşullar, aynı dönemde eski Dünya’da var olanlara benzerdi. Ancak Nature Astronomy dergisinde 10 Ekim’de yayımlanan çalışmaya göre, Marslı mikroplar Dünya’da olduğu gibi gelişmelerine ve evrimleşmelerine yardımcı olacak bir ortam yaratmak yerine, daha başlarken kendilerini mahkum etmiş olabilirler.

Model, yaşamın Dünya’da gelişip Mars’ta yok olmasının nedeninin iki gezegenin gaz bileşimleri ve Güneş’e olan göreceli uzaklıkları olduğunu öne sürüyor. Yıldızımızdan Dünya’dan daha uzakta olan Mars, yaşam için elverişli sıcaklıkları korumak için karbondioksit ve hidrojen gibi ısıyı hapseden sera gazlarından oluşan güçlü bir sise daha fazla bağımlıydı. Dolayısıyla, eski Mars mikropları hidrojen – güçlü bir sera gazı – yiyip metan – Dünya’da önemli bir sera gazıdır ancak hidrojenden daha az etkilidir – ürettikçe, gezegenlerinin ısıyı hapseden örtüsünü yavaş yavaş yuttular ve sonunda Mars’ı karmaşık yaşamın artık gelişemeyeceği kadar soğuk hale getirdiler.

Mars yüzey sıcaklıkları 68 ila 14 derece Fahrenheit arasında tolere edilebilir bir aralıktan eksi 57 C düştüğünde, mikroplar gezegenin daha sıcak kabuğunun derinliklerine kaçtılar – soğuma olayından sadece birkaç yüz milyon yıl sonra 1 kilometre daha derine indiler.

Araştırmacılar teorilerine kanıt bulmak için bu eski mikroplardan hayatta kalan olup olmadığını öğrenmek istiyorlar. Mars’ın seyrek atmosferinde uydular tarafından tespit edilen metan izlerinin yanı sıra NASA‘nın Curiosity keşif aracı tarafından tespit edilen ‘uzaylı geğirmeleri’ de mikropların hâlâ var olduğunun kanıtı olabilir.

Bilim insanları bulgularının, yaşamın ortaya çıktığı her elverişli ortamda doğuştan kendi kendini sürdüremeyebileceğini ve kazara kendi varlığının temellerini yok ederek kendini kolayca yok edebileceğini gösterdiğine inanıyor.

Fransa’nın başkenti Paris’teki Institut de Biologie de l’Ecole Normale Supérieure‘de astrobiyolog olan çalışmanın başyazarı Boris Sauterey yaptığı açıklamada, “Yaşamın bileşenleri evrenin her yerinde bulunuyor. “Yani yaşamın evrende düzenli olarak ortaya çıkması mümkün. Ancak yaşamın gezegenin yüzeyinde yaşanabilir koşulları sürdürememesi, neslinin çok hızlı tükenmesine neden oluyor. Deneyimiz, çok ilkel bir biyosferin bile tamamen kendi kendini yok edici bir etkiye sahip olabileceğini gösterdiği için bunu bir adım daha ileri götürüyor."

Bu içeriği beğendiyseniz lütfen çevrenizle paylaşınız…