Güler Yüzlü Bir Elçi...
Miss Noraly adını okuduğunuzda büyük olasılıkla ya koşan bir dişiden ya da damızlık bir anneden bahsettiğimi sanacağınıza eminim. Ama işin aslı öyle değil. Bahsedeceğim isim tüm dünyayı motosikletiyle tek başına gezmeye, tanımaya, tanıtmaya çalışan ve bunu da gayet iyi başaran Hollandalı bir kadın seyyah…
İşini iyi yapanlara destek vermek gerekiyor. Hele ki bu dönemde…
Herkes Youtuber olup para ve şöhret kazanmak peşinde…
Tabii ki bu herkesin hakkı…
Ama işi şaklabanlığa dönüştürmeden bunu becerenlerin sayısı çok az…
Bu ortamların izleyici kitlesinin olgunluk yaşının çok altında olmasının da bu şaklabanlıklara prim verilmesinde etkisi büyük…
Zamanla olgunlaşma yaşanacak, daha iyi içerikler üretenler oluşacak ve bu tip insanlar daha çok izlenecektir diye düşünüyorum…
İşte Miss Noraly kaliteli içerik üretenlere iyi örneklerden birisi bana göre…
O, soytarılık yapan bazı Youtuberlar gibi internete kafa ya da uçan tekme atmıyor örneğin…
Aksine her video başlangıcında internet dünyasını selamlayarak “Günaydın internet" diyor bir hanımefendi gibi.
Çok güler yüzlü…
Üç cümle kursa birinde gülümsemesi garanti…
Son derece pozitif bir insan…
Yolculukları esnasında;
Yağmur yağıyor, gülümsüyor…
Karla karşılaşıyor, gülümsüyor…
Dağın başında motosikletinin lastiği patlıyor, gülümsüyor.
Bir Avrupalı olarak gittiği yerlere hiç tepeden bakmıyor…
O yörenin insanlarıyla, bilhassa çocuklarla gayet samimi ve kolayca iletişim kuruyor…
Ziyaret ettiği ülkelerin kurallarına riayet ediyor, bunu burun kıvırmadan ve içtenlikle yapıyor…
Hayvanlarla arası çok iyi ve onlara saygılı davranıyor.
Örneğin;
Miss Noraly‘yi İran’da baş örtüsüyle gezerken izleyebilirsiniz…
Miss Noraly‘yi Tacik çocuklarla sohbet ederken izleyebilirsiniz…
Miss Noraly‘yi dağın başında bağlandığı ipi koparıp kaçan bir Pit Bull’u kurtarırken izleyebilirsiniz…
Miss Noraly‘yi Ermenistan’da yaşlı çobanların davetini kırmamak adına ayak üstü bir kadeh içkiyi yudumlarken izleyebilirsiniz…
Miss Noraly‘yi bizim Kapadokya’da ya da ayçiçeği tarlalarımızda motosiklet sürerken izleyebilirsiniz.
Türkçe alt yazı var…
Yapmacıklık, kurgu yok, sahici bir insan…
Bu çok önemli…
Çünkü;
Yorumlara bakılırsa insanlar ona güveniyor ve ülkeler hakkında medya tarafından kendilerine anlatılanla gerçeklerin farklı olduğunu öğreniyorlar sayesinde…
Bilhassa Batılılar için geçerli bahsettiğim bu durum…
Örneğin İran’nın, Kırgızistan’nın hiçte Batı basınında aktarıldığı gibi olmadığını düşünmeye başlıyor insanlar…
Ya da başka ülkelerin.
Yeryüzünün büyük yüzdesinde aslında iyi insanların sayısının kötülerden çok daha fazla olduğunu görüyoruz…
Bu durum gelecek açısından insanlara umut verici oluyor…
Biliyorsunuz Hollanda devleti artık ülkelerinin adının Holland olarak değil de Netherlands olarak anılması kararını yeni aldı…
Biz şimdilik Hollanda diye bahsedelim, sonrasına bakarız…
Diyeceğim şu; Hollanda devleti acaba kaç tane böyle iyi niyet elçisine sahip?
Ülkesi adına da büyük tanıtım yapıyor Miss Noraly.
Maalesef bizim ‘bazı’ Youtuber gezginlerimiz bir anlamda modern dilencilik yaparak, arsız, yüzsüz bir şekilde gezerek ülke insanının da onurunu incitiyor…
Sıkışınca insan tabii ki yardım ister ama bunu başka boyutlara taşıyanlar var…
Hatta bu düzeysizliğin seviyesi ne kadar yüksekse abone sayısı da o derece artıyor gibi bir durum söz konusu.
Bu hanımefendi de böyle bir durum da yok ve bu çok önemli…
Diyeceksiniz ki maddi imkanı var demek ki ama pek öyle olduğunu da sanmıyorum.
Gelmek istediğim konu sponsorluk müessesesi…
Bu gezgin sayesinde hiç duymadığım bir motosiklet markasını tanıdım…
Royal Enfield…
Benim eksiğim diyelim ama sonuçta öğrenmiş oldum bu sayede markayı…
İnternetten araştırınca Hindistan yapımı bir motosiklet olduğunu öğrendim ve böylece firmayı da tanımış oldum…
Demek ki doğru mecralara sponsor olununca tanınırlık akıl almaz bir şekilde ilgili ilgisiz her kesime ulaşabiliyor…
Sanırım henüz sponsor olan yok, bizim firmalar – kurumlar kafa yorsa bu işlere keşke…
Noraly Rebecca Schoenmaker 23 yaşındayken yüksek lisansını tamamlamış…
Jeokimya okumuş…
Avustralya’ya, doktora araştırması için jeokimyasal örnekler toplamak için gitmiş…
Olaylar umduğu gibi gelişmeyince Hollanda’ya geri dönmek istememiş ve orada altın madenciliği işinde çalışmaya başlamış…
İki yılın sonunda Hollanda’ya geri dönmüş…
Beş yıl uluslararası bir müteahhitlik firmasında çalışmış ve dünyanın bir çok yerine seyahat etmiş…
Sonunda bir karar verip işini bırakmış, eşyalarını satmış ve yeniden bir gezgin olarak yola çıkmaya karar vermiş…
2015 yılında motosiklet ehliyetini aldıktan sonra ilk motosikletini satın almış…
İkinci el Ducati Monster 796 motosikletini çok sevmesine rağmen dünya gezisi için satmak zorunda kalmış.
Hindistan’da bir Royal Enfield Himalaya kiraladıktan ve Himalaya dağlarında 3.000 km boyunca sürdükten sonra bu motosikleti çok sevmiş…
Ve yeni bir Royal Enfield almaya karar vermiş…
“Basanti” adını verdiği bu motosikletle Hindistan’dan Malezya’ya, Orta Doğu ve İran’a kadar sele üstünde 36.000 kilometre seyahat etmiş…
Sonunda Rusya, Kafkasya ve Türkiye üzerinden Hollanda’ya dönmüş…
“Basanti" ile yolculuk macerası evrak sorunları nedeniyle Hollanda’da sona ermiş…
Şimdi yeni siyah Dhanno‘su ile yoluna devam ediyor…
Patagonya’dan Alaska’ya sürecek yeni yolculuğuna başladı bile…
İşini iyi yapanlara destek vermek gerekir bence.
Kuş uçmaz kervan geçmez yollarda seyahat söz konusu…
Değil kadın bir çok erkeğin bile tek başına gezmeye çekineceği coğrafyalardan bahsediyoruz…
Miss Noraly erkeksi görünen kadınlardan da değil…
Bir kadın olarak gittiği yerlerde sanırım ona saygı duyuluyor ve araya mesafe konuluyor…
Fakat her şeye rağmen gezginlere limitleri fazla zorlamamak gerekiyor derim ben…
Sadece günün sonunda kalacağı yere ulaştığında mekân vasat ya da azıcık vasat üstü olduğunda küçük bir kız çocuğu gibi sevinip nasıl mutlu olduğunu görmek için bile izleyebilirsiniz videoları…
Sitesi: Itchy Boots
Youtube: Itchy Boots
Instagram: Itchybootstravel
Facebook: Itchyboots
Miss Noraly‘nin dediği gibi;
“LETS GO!"
Tayfun ÜNAL – 7 Ekim 2019