00:54:05

Tekelini Korumak İçin Uyguladığı Taktiklerle Yasaları Çiğnediğini İddiası
Federal hükûmetin modern internet çağının ilk tekel davası bir haftadan daha kısa bir süre önce başladı, ancak şimdiden ana karakter ortaya çıktı: veri. Verinin rolü, kullanımı ve gücü, ABD Adalet Bakanlığı’nın Google’a karşı açtığı davanın kilit konuları.

ABD hükûmeti, Google‘ın Apple ve Samsung gibi akıllı telefon üreticilerine ve tarayıcı üreticisi Mozilla‘ya rüşvet vererek ve zorbalıkla öne çıkan arama motoru olmasını sağladığını, böylece Google‘a çok daha fazla veri akışı sağladığını ve rakiplerinin önünü kestiğini iddia ediyor.

Hükümete göre veri, Google‘ın başarısının çarkını döndürüyor. Her arama sorgusu veri ekliyor, bu da arama sonuçlarını iyileştiriyor, daha fazla kullanıcı çekiyor ve bu da daha fazla veri ve reklam geliri sağlıyor. Hükümet, Google‘ın sürekli artan veri avantajının rakipleri için aşılamaz bir engel olduğunu ileri sürüyor.

Adalet Bakanlığı‘nın baş avukatı Kenneth Dintzer Salı günü yaptığı açılış konuşmasında, verinin “bir arama motoru için oksijen" olduğunu söyledi.

Hükûmetin iddiası Google‘ın bir arama devi haline gelirken yasaları ihlal ettiği yönünde değil. Bunun yerine hükümet, Google‘ın hakim konuma geldikten sonra, tekelini korumak için uyguladığı taktiklerle yasaları çiğnediğini iddia ediyor. Hükümetin iddiasına göre, sektör ortaklarıyla varsayılan arama motoru olmak için yapılan sözleşmeler bir silahtı – rakipleri devre dışı bırakan özel anlaşmalar. Yani Google artık verilerle inşa edilmiş bir kalenin arkasında rekabetten korunuyor.

Google, hükümetin davasının gerçeklerle desteklenmeyen yanıltıcı bir teoriden ibaret olduğunu söylüyor. Google‘ın baş avukatı John Schmidtlein açılış konuşmasında hükûmetin “kaçınılmaz gerçekleri görmezden gelmeyi" seçtiğini iddia etti.

Google‘a göre bu gerçekler, şirketin arama alanındaki lider konumunu teknik inovasyonu sayesinde koruduğudur. Temerrüde düşürme sözleşmeleri için diğerleriyle rekabet ediyor ve esas olarak Google en iyi arama motoru olduğu için kazanıyor. Google, bu sözleşmelerin akıllı telefon fiyatlarının düşmesine yardımcı olduğunu ve tüketicilere fayda sağladığını savunuyor.

Google, hükûmetin verilerin önemini abarttığında ısrar ediyor. Şirket bu ay yayınladığı bir özette, “Google kullanıcı verilerinin arama kalitesini artırabileceğini inkar etmiyor, ancak Google ölçeğe göre azalan getiriler olduğunu gösterecektir" dedi.

Duruşma bu hafta Adalet Bakanlığı‘nın davasını sunmaya devam etmesiyle yeniden başlıyor. Pazartesi günü ifade vermesi planlanan ilk tanık, Verizon‘da mobil cihaz ve müşteri pazarlamasını denetleyen bir yönetici olan Brian Higgins. Davanın 10 hafta sürmesi planlanıyor. Yargıç Amit P. Mehta‘nın vereceği karar önümüzdeki yıl açıklanacak.

Google, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki arama motoru pazarının yüzde 90’ını elinde tutarken, Microsoft‘un Bing‘i yüzde 5’ten daha az bir oranla çok uzak bir rakip. Google‘a göre bu fark, zengin veri hazinesinin büyüklüğüyle değil, mühendislerinin zekâsıyla açıklanıyor.

Google bu iddiasını kanıtlamak için Virginia Tech‘te bilgisayar bilimcisi olan Edward Fox‘u uzman tanık olarak çağıracak. Profesör Fox, Google adına bir “veri azaltma deneyi" gerçekleştirerek, Google‘ın çok daha az veri – kabaca Bing’in kullandığı miktarda – kullanması halinde arama kalitesinin ne kadar düşeceğini tahmin etti. Google‘ın dosyasına göre sonuç, veri farkının Google ve Microsoft arasındaki arama kalitesi farkının sadece bir kısmını açıkladığı yönündeydi.

Google‘ın bu konuda kamuoyuna verdiği mesajlar yıllar boyunca tutarlı olmuştur. Ancak hükûmet bu mesajların aldatıcı olduğunu iddia ediyor. Dintzer açılış konuşmasında Google‘ın “verilerin önemi konusunda kamuoyunu yanlış yönlendirdiğini" söyledi.

Hükûmet, aldatmacayı göstermek için geçen hafta üst düzey Google çalışanları arasında bu konuda tartışan e-postaları delil olarak sundu. Google‘ın baş ekonomisti Hal Varian, Adalet Bakanlığı‘nın ilk tanığı olarak varsayılanlar ve veriler hakkında sorgulandı.

Söz konusu olan, Varian‘ın 2009 yılında teknoloji haber sitesi CNET‘e verdiği bir röportajda yaptığı yorumlardı.

Varian makalesinde “Ölçek argümanları oldukça sahte" demişti.

Açıklamak için makaleye şunları eklemiştir: “Fark yaratan malzemelerin miktarı ya da kalitesi değil. Önemli olan tariflerdir." Bu, malzemelerin veri, tariflerin ise Google mühendisleri tarafından yazılan akıllı algoritmalar olduğu ustaca bir benzetmeydi. Varian‘ın açıklaması Time dergisindeki bir makalede yer alınca daha geniş bir kitleye ulaştı.

Ancak kısa bir süre sonra Google‘ın arama ekibinde kıdemli bir mühendis olan Udi Manber, Varian‘a gönderdiği bir e-postada ekonomistin açıklamasına itiraz etti. Manber, “Ölçeğin önemli olmadığı kesinlikle doğru değil," diye yazdı. “Elimize geçen her şeyi çok iyi kullanıyoruz."

Manber, diğer Google çalışanlarıyla birlikte yazdığı bir e-posta dizisinde, “İyi okunduğunu biliyorum ama ne yazık ki gerçekte yanlış" diye yazdı.

O zamandan bu yana çok şey değişti. Hükûmet e-postaları, Google‘ın mahkemede söylediklerinin güvenilirliği konusunda şüphe uyandırmak için sundu. Bunlar, Yargıç Mehta‘nın tartması ve değerlendirmesi için yığınla kanıt, tanıklık ve çürütme üretecek uzun bir jürisiz duruşmanın başlangıcındaki birkaç parçacık anlamına geliyor.

Ancak şimdiden açık olan bir şey var ki, aramada veri tartışması -pazar belirleme gücüne sahip olup olmadığı- çok önemli bir konu ve her iki taraf da büyük olasılıkla duruşmada tekrar tekrar dönmek zorunda kalacak.

Bu içeriği beğendiyseniz lütfen çevrenizle paylaşınız…