Dünya'nın Bazı Sınırları Oldukça Uzun Bir Süre Önce İhlal Edilmiş Durumda...
16:54:18
Bilim İnsanları Dünya Gezegeninde “Sağlık Kontrolü" Yaptı, Buldukları Şeyler Endişelendirdi
Gezegenimiz sağlık kontrolünden geçti – ve ne yazık ki bilim insanlarına göre sonuçlar oldukça vahim. Science Advances dergisinde yayımlanan yeni bir çalışmada, uluslararası bir araştırma ekibi, Dünya’nın hayati önem taşıyan yaşam destek sistemlerinden bazılarının – ya da “gezegensel sınırların" – ihlal edildiği, yani Soluk Mavi Noktamızın “insanlık için güvenli çalışma alanının çok dışında" olduğu konusunda uyarıyor.
Stockholm Üniversitesi Dayanıklılık Merkezi tarafından “insanlığın gelişmeye ve büyümeye devam edebileceği" sınırlar olarak tanımlanan bu dokuz sınır, araştırmacılara gezegenimizin genel sağlığını ve dayanıklılığını test etmenin bir yolunu sunmak üzere tasarlanmıştır ve diğerlerinin yanı sıra biyosfer bütünlüğü, iklim değişikliği, okyanus asitlenmesi ve arazi sistemi değişikliği gibi kategorileri içerir.
Ekip, “tüm gezegen için ilk bilimsel sağlık kontrolünü" gerçekleştirdikten sonra, bu dokuz sistemik kategoriden altısının insan kaynaklı kirlilik ve yıkım nedeniyle bozulduğunu ve Dünya’yı – ve üzerinde var olan yaşamı – güvencesiz bir konumda bıraktığını tespit etti.
Kopenhag Üniversitesi profesörlerinden ve değerlendirmenin lideri Katherine Richardson basına yaptığı açıklamada, “İnsanlığın 10.000 yıldır burada var olan koşullar altında gelişebileceğini kesin olarak biliyoruz" dedi. “Büyük, dramatik değişiklikler altında gelişebileceğimizi bilmiyoruz ve insanların bir bütün olarak Dünya sistemi üzerindeki etkileri biz konuşurken bir yandan artıyor."
Kategorik Başarısızlık
Daha önce yapılan 2,000’den fazla çalışmanın dikkate alındığı analize göre, Dünya’nın bazı sınırları oldukça uzun bir süre önce ihlal edilmiş durumda.
Örneğin, iklim değişikliğiyle birlikte “çekirdek sınır" olarak kabul edilen biyosfer bütünlüğü sınırı 1800’lerde kırılırken, Dünya’nın tatlı su sistemleri için sağlıklı sınır kısa bir süre sonra 1900’lerin başında aşıldı. İklim değişikliği eşiği ise 1980’lerde aşılmıştır.
En endişe verici bulgu hangisi?
Değerlendirmeye göre, biyolojik dünya ile ilgili dört kategorinin tamamı ya en yüksek risk seviyesinde ya da bu seviyeye yakındı.
Ancak, eğer bir umut ışığı varsa, atmosferik ozonumuz hâlâ sağlıklı sınırlar içinde seyrediyor gibi görünüyor – ozonumuzun bir zamanlar büyük bir çöküş riski altında olduğu ve insanların bu hasarı tersine çevirme çabalarının etkili olduğu düşünüldüğünde, özellikle umut verici bir bulgu.
Tüm bunlar kulağa oldukça karamsar ve kasvetli gelse de Richardson, araştırma sonuçlarının mutlaka yok olacağımız anlamına gelmediğini belirtmeye özen gösterdi.
Gezegenimizi yüksek tansiyonu olan bir insanla karşılaştırarak “kesin bir kalp krizine işaret etmiyor" dedi, “ancak riski büyük ölçüde artırıyor."
Ve elbette bu riski düşürmek için insanların harekete geçmesi gerekecek.