Dünya Çapında Dört Türü Var...
02:07:59
Limulus Polyphemus
At nalı yengeçleri (Limulus polyphemus), mavi kanlarıyla bilinen ilginç bir türdür. Mavi kanlarının nedeni, hemocyanin adı verilen bir bakır bazlı proteinin varlığıdır. Hemocyanin, oksijen taşıma işlevi görür ve kanın rengini mavi yapar. Bu, demir bazlı hemoglobinin neden olduğu kırmızı renkten farklıdır.
At nalı yengeçleri (Merostomata Sınıfı) gerçek yengeçler değildir ve araknidlerle (örümcekler, akrepler, keneler ve akarlar) daha yakından ilişkilidir. Antenleri yoktur – bunun yerine, ilk çift beslenme uzantıları chelicerae adı verilen dar beslenme yapılarıdır. Bunların arkasında beş çift yürüme bacağı bulunur. Vücut kalkan şeklinde bir ön karapaks, bir arka karın ve uzun, ince, başak benzeri bir telson şeklinde bölümlere ayrılmıştır. Her yürüme bacağının coxa’sı (bazal segment), yiyecekleri parçalayan ve ağza doğru ilerleten gnathobaz adı verilen dikenlerle ağır bir şekilde silahlandırılmıştır. İlk dört çift yürüme bacağı şelattır (çift pençelerle sonlanır) – son çift tek pençelidir ve pençelerin tabanına bağlı dört yaprak benzeri yapıya (kazmak için kullanılır) sahiptir. Karnın alt tarafında solunum ve yüzme için kullanılan beş çift kitap solungacı bulunur. Limulus polyphemus’un yetişkin dişileri toplam 600 mm uzunluğa ulaşır – erkekler daha küçüktür. Yumurtadan yeni çıkan ve “trilobit” larvası olarak bilinen yavrular yaklaşık 1 cm uzunluğundadır ve yüzerek tortu içinde yuva yaparlar.
Dünya çapında dört tür at nalı yengeci görülür. Limulus polyphemus Kuzey Amerika’nın Atlantik ve Körfez kıyılarında bulunur – diğer üçü Doğu Asya’da görülür.
Atlantik At Nalı Yengeci, Maine’deki Taunton Körfezi’nden (Mount Desert Adası yakınında) Meksika’daki Yucatan Yarımadası’na kadar Kuzey Amerika’nın Atlantik Kıyısı’na özgüdür. Avrupa sularında, Kaliforniya ve Yeni Zelanda kıyılarında ara sıra görüldüğü bilinmektedir; ancak bu popülasyonların hiçbirinin yerleşik olmadığı bilinmektedir. At nalı yengeçleri genellikle özel ve kamu akvaryumlarında tutulur ve bazen yabancı sulara bırakılabilir. San Francisco Körfezi’nde ya da yakınlarında ilk ortaya çıkanlar muhtemelen nakledilen Doğu İstiridyeleri (Crassostrea virginica) ile tanıştırılmışlardır.
At nalı yengeçleri, özellikle tıbbi ve bilimsel araştırmalarda önemli bir rol oynar. Kanları, endotoksinleri tespit etmek için kullanılır; bu, tıbbi aletlerin ve ilaçların sterilizasyonunu kontrol etmek için kritik bir yöntemdir. Yengeçler, çoğunlukla kıyılarda toplanır ve bu nedenle popülasyonları üzerinde baskı oluşabilir.
Bu yengeçler, hem ekosistem dengesi hem de tıbbi araştırmalar açısından önemli bir türdür. Bunun yanı sıra, avlanma ve habitat kaybı gibi tehditlerle karşı karşıya kalmaktadırlar.