e-HABER, e-SİNEMA

Pedro Almodóvar’ın Venedik Süksesi

pedro-almodovarin-venedik-suksesi

“Gezegenin ve İnsanların Durumu...”

01:26:03

Pedro Almodóvar’ın ‘The Room Next Door’ Filmi Venedik Film Festivali’nde 18 Dakikalık Büyük Alkış Aldı

Pedro Almodóvar bu akşam Venedik Film Festivali‘nde son filmi ve ilk İngilizce filmi olan The Room Next Door‘u tanıttı ve 18 dakika 36 saniyelik bir alkış aldı. Işıklar yanar yanmaz ve seyirciler ayağa kalkar kalkmaz Almodóvar başrol oyuncuları Julianne Moore ve Tilda Swinton‘ın ellerini öptü. Alkışların alışılmadık derecede uzun sürmesi muhtemelen oyuncular ve Almodóvar‘ın galeriden inip bir süre kalmaları ve kalabalıkla birlikte alkış tutmalarından kaynaklanıyordu…

İspanyol üstada dünya prömiyeri gösteriminde başrol oyuncuları Moore ve Swinton da eşlik etti. Oyuncu kadrosunda ayrıca Alessandro Nivola, Juan Diego Botto, Raúl Arévalo, Melina Mathews ve Victoria Luengo da yer alıyor.

Filmde Moore, Swinton‘ın canlandırdığı savaş gazetecisi arkadaşı Martha ile ilişkisini yeniden canlandıran çok satan bir yazar olan Ingrid rolünde. İki kadın kendilerini geçmişlerine kaptırırlar, ancak Martha‘nın yeni güçlenen bağlarını test edecek bir isteği vardır. Bu film Almodóvar‘ın ilk İngilizce kısa filmi olan ve benzer şekilde Venedik’te gösterime giren 2020 yapımı The Human Voice‘te rol alan Swinton ile yeniden bir araya gelmesi anlamına geliyor.

Bugün erken saatlerde Venedik’teki basın mensuplarına “Yeni bir dönem başlatmak için” İngilizce bir film yapmaya karar verdiğini söyledi. Ancak, “bunu yapmak için doğru araca ihtiyacı vardı”. Bunu da “kitabın sayfalarının ortasında” bulmuş. Sonuçta dil “sorun olmadı” çünkü hem Swinton hem de Moore “hikayeyi anlatmak istediğim tonu tam olarak anladılar” diyen Almodovar, ikiliyi “iki harika oyuncunun festivali” olarak nitelendirdi.

Almodóvar ayrıca basına yaptığı açıklamada filmin “gezegenin ve insanların durumu” hakkında olduğunu söyledi. Filmin, Swinton‘ın karakterinin ölümcül bir kanser teşhisinin ardından niyetlendiği şey olan ötenazi konusundaki duygularını “net bir şekilde” ifade etmesini istedi. Almodóvar şöyle diyor: “Kendi deneyiminizin sahibi olabilmelisiniz.”

Swinton ise şunları söyledi: “Bu filmi ilk etapta Ingrid ve Martha arasındaki bir aşk hikayesi olarak görüyorum… ve aynı zamanda ister savaştan, ister iklim felaketinden bahsediyor olsun, evrimle ilgili… Filmde, bizi nereye götürürse götürsün evrimin gerekliliğine ve kaçınılmazlığına dair bir inanç var.”

Moore, Almodóvar‘ı objektifini “kadın arkadaşlığı ve yaşça büyük kadın arkadaşlarla ilgili bir hikayeye odakladığı için övdü… Dünyada Pedro’dan başka bunu yapabilecek başka bir sinemacı tanımıyorum.” Moore, bu tür ilişkilerin “adı sanı duyulmamış” olduğunu söylüyor ve ekliyor: “Önemleri göz ardı edilemez.”

Warner Bros, film yapımcısının ana vatanı İspanya’nın yanı sıra İtalya, İngiltere, Almanya, İskandinav ülkeleri, Orta ve Doğu Avrupa (Polonya hariç), Latin Amerika ve Japonya da dahil olmak üzere Asya-Pasifik’in bir kısmı da dahil olmak üzere bazı önemli uluslararası pazarlara sahip.

Almodóvar‘ın sık sık birlikte çalıştığı Sony Pictures Classics ise Kuzey Amerika, Orta Doğu, Hindistan, Güney Afrika, Avustralya ve Yeni Zelanda’da hak sahibi. Filmin yurt içi vizyon tarihi 20 Aralık olarak belirlendi.

Yapımcılığını Almodóvar‘ın El Deseo‘sunun üstlendiği The Room Next Door‘un çekimleri Movistar Plus+‘ın desteğiyle Madrid ve New York arasında gerçekleştirildi.

Bu, Almodóvar‘ın 2021’de Venedik’te gösterime giren ve Penelope Cruz‘un filmdeki rolüyle En İyi Kadın Oyuncu Volpi Kupası‘nı kazandığı Parallel Mothers‘tan bu yana ilk uzun metrajlı projesi.

Bu içeriği beğendiyseniz lütfen çevrenizle paylaşınız…
error: İçerik korunmaktadır !!