02:02:36
Pfizer, Covid-19 aşısının liste fiyatının hükûmet sözleşmeleri sona erdiğinde doz başına 130 dolar olabileceğini söyledi…

İlaç üreticisi Pfizer Cuma günü yaptığı açıklamada, hükûmet sözleşmeleri sona erdiğinde, muhtemelen önümüzdeki yılın başlarında, Covid-19 aşısının doz başına 110 ila 130 dolara satılacağını söyledi. Bu fiyat modeli, artan dağıtım maliyetlerinin yanı sıra çok dozlu flakonlardan tek dozlu flakonlara beklenen geçişten kaynaklanıyor.

Bu “ticari liste fiyatı“dır, ancak şirket çoğu insanın cebinden ödeme yapmak zorunda kalacağını tahmin etmediğini söylüyor. Ayrıca, sigortası olmayan kişilerin aşı yaptırmasına yardımcı olan hasta yardım programına da işaret ediliyor – ABD.

Şimdilik Covid-19 aşıları hâlâ ücretsiz olarak temin edilebiliyor. Pfizer, Covid-19 aşı fiyatlandırmasının, aşıların dağıtımı ve geri ödemesi devlet sözleşmelerinden geleneksel sağlık sistemine geçtiğinde, 2023’ün ilk çeyreği gibi erken bir tarihte devreye girebileceğini öngördüğünü söylüyor.

Kaiser Aile Vakfı tarafından bu hafta yayımlanan bir analizde, ek finansman veya koruma olmadan Covid-19 önleyici ve karşı önlemlerin ticarileştirilmesinin, özellikle sigortasız ve yetersiz sigortalılar için aşılara, testlere ve terapötiklere erişim engelleri yaratacağı belirtildi.

İki önemli değişiklik ticarileşmeye yol açacaktır: ABD hükûmetinin halk sağlığı acil durum ilanının sona ermesi ve federal olarak satın alınan tedarikin tükenmesi. Analiz, her bir değişikliğin kendi zorluklarını yarattığını ve birlikte ele alındığında “erişim zorluklarını artırabileceğini" söylüyor.

Her iki değişiklik de henüz gerçekleşmedi; halk sağlığı acil durum ilanı geçen hafta 90 gün daha uzatıldı. Ancak Kongre, Biden yönetiminin Covid-19 karşı önlemlerinin istikrarlı ve erişilebilir bir şekilde tedarik edilmesini sağlamak için milyarlarca dolarlık daha fazla finansman talebi konusunda henüz harekete geçmedi.

ABD Sağlık ve İnsani Hizmetler Bakanlığı‘nda hazırlık ve müdahaleden sorumlu sekreter yardımcısı Dawn O’Connell, hükûmetin daha fazla Covid-19 finansmanı talebinin büyük bir kısmının, koronavirüsün gelecekteki varyantlarına dayanabilecek yeni aşıların ve tedavilerin geliştirilmesini destekleyecek kaynaklar için “kritik bir talep" olduğunu söyledi.

Çarşamba günü KFF‘nin ev sahipliğinde düzenlenen basın brifinginde Connell, “Bu bizi vakalardaki patlama-bast döngüsü dalgalanmasından kurtaracaktır" dedi.

KFF‘nin kıdemli başkan yardımcısı ve küresel sağlık ve HIV politikası direktörü Jen Kates, amacın Delta varyantı için beklenti eksikliği nedeniyle test sıkıntısının yaşandığı geçen kışa benzer bir durumdan kaçınmak olduğunu söyledi.

O’Connell, fonun bir başka kısmının da sigortasızların korunması ve Covid-19 karşı önlemlerine evrensel erişimin sağlanması için kullanılacağını söyledi.

KFF analizine göre, önlemler ticarileştirildiğinde, sigortasız yetişkinler ücretsiz aşılara erişimlerini kaybedecek. Ancak tedaviler ve testler, maliyetin ne kadarının sigorta tarafından karşılanacağını etkileyecek maliyet paylaşımı ile “en ciddi" zorluklarla karşı karşıya kalacaktır.

O’Connell, ticarileşmeye geçişin her zaman planın bir parçası olduğunu söyledi. ABD’de diğer sağlık koşullarına bu şekilde yaklaşılıyor.

“Ancak süreç karmaşık" dedi. “Covid finansmanı alıp almayacağımızdan bağımsız olarak, eninde sonunda bir noktada bu geçişi yapmak zorunda kalacaktık. Covid talebinin bir kısmı bunu biraz daha az zorlu hale getiriyor."

Bu içeriği beğendiyseniz lütfen çevrenizle paylaşınız…