39'undan 27'si (%69) - PFAS İçermekteydi...
09:49:32
Plastik sorunu: kağıt pipetler daha ‘çevre dostu’ olmayabilir – çoğu tehlikeli kimyasallar içeriyor
Araştırmacılar, popüler kağıt pipetlerin plastiğe karşı en ‘çevre dostu’ alternatif olmayabileceğini belirttiler…
Çelik pipetler kağıt pipetlere kıyasla daha güvenli ve çevre dostu olabilir; ancak yeni bir çalışma, pipetlerde bulunan potansiyel olarak tehlikeli kimyasalların plastik versiyonlardan daha iyi olmayabileceği uyarısında bulunuyor…
Belçikalı araştırmacılar tarafından yapılan ve 24 Ağustos Cuma günü Food Additives and Contaminants dergisinde yayımlanan yeni bir çalışmada, test edilen 20 kağıt pipet markasının 18’inde, çevrede binlerce yıl kalabilen ve potansiyel olarak insanlar ve vahşi yaşam için zararlı olan “sonsuza kadar kalıcı kimyasallar" bulundu.
Araştırmacılar, ‘PFAS’ olarak bilinen bir grup sentetik kimyasal için toplam 39 pipet markasını analiz etti. Bunların çoğunda, en yaygın olarak da kağıt ve bambudan yapılanlarda bulundu.
Araştırmacılar, “çevre dostu" olarak adlandırılan kağıt pipetlerin uzun ömürlü ve potansiyel olarak toksik kimyasallar içerdiği ve çevre için plastik versiyonlardan daha iyi olmayabileceği konusunda uyardı.
Antwerp Üniversitesi‘nde çevre bilimci olan Thimo Groffen, basına verdiği demeçte, ekibinin ABD’de satılan pipetlerde PFAS bulunmasının ardından Belçika ve Avrupa’da satılan bitki bazlı pipetlerde PFAS olup olmadığını öğrenmek istediğini söyledi.
Ekip, kağıt, bambu, cam, paslanmaz çelik ve plastik olmak üzere beş malzemeden yapılmış 39 pipet markasını çoğunlukla mağazalardan, süpermarketlerden ve fast-food restoranlarından satın alarak iki tur testten geçirdi.
Markaların çoğunluğu – 39’undan 27’si (%69) – PFAS içermekteydi ve toplamda 18 farklı PFAS tespit edildi; kağıt pipetler, test edilen markaların %90’ında tespit edilen kimyasallarla en kötü suçlular oldu.
PFAS ayrıca beş bambu pipet markasından dördünde, dört plastik pipet markasından üçünde ve beş cam pipet markasından ikisinde tespit edilmiştir. Beş çelik pipet türünün hiçbirinde tespit edilmemiştir.
Araştırmacılar, kimyasalların neredeyse her marka kağıt pipette bulunmasının, bazı durumlarda su itici bir kaplama olarak kullanıldığı anlamına geldiğini söyledi.
Dr. Groffen, “Kağıt ve bambu gibi bitki bazlı malzemelerden yapılan pipetler genellikle plastikten yapılanlara kıyasla daha sürdürülebilir ve çevre dostu olarak tanıtılıyor" dedi. “Ancak bu pipetlerde PFAS bulunması, bunun her zaman doğru olmadığı anlamına geliyor."
Araştırmacılar, kimyasalların muhtemelen kağıt pipetler için su itici bir kaplama olarak kullanıldığına inanıyorlardı, ancak çalışma PFAS’ın pipetlerden sıvılara sızıp sızmadığına bakmadı – ancak tespit edilen bazı çeşitler bunu yapma riski taşıyordu.
Bilim insanları, PFAS konsantrasyonlarının düşük olmasına ve insan sağlığı için sınırlı bir risk oluşturmasına rağmen, PFAS’ın vücutta uzun yıllar kalabileceği ve zamanla birikebileceği konusunda uyardı.
Bu kimyasallar tiroid hastalığı, yüksek kolesterol seviyeleri, karaciğer hasarı, böbrek kanseri ve testis kanseri gibi bir dizi sağlık sorunuyla ilişkilendirilmiştir.
Dr. Groffen şöyle devam etti: “Küçük miktarlardaki PFAS, kendi başına zararlı olmasa da, vücutta zaten mevcut olan kimyasal yüke katkıda bulunabilir.
“Paslanmaz çelik pipetlerde herhangi bir PFAS tespit etmedik, bu nedenle tüketicilere bu tür pipetleri kullanmalarını ya da hiç pipet kullanmamalarını tavsiye ediyorum."
Öte yandan kimi uzmanlarda şunu soruyor; daha ağır çelik pipetlerin üretimi ve nakliyesi sera gazı emisyonlarını kesinlikle artıracaktır. Daha az plastik ve daha az kalıcı kimyasal, atmosferde daha fazla karbona değer mi?