13:41:56

Hayvanlar, Bizim Göremediğimiz Renkleri Görebiliyor – Yeni Teknoloji ile Doğanın Gözünden Bir Bakış

Gökkuşağı, bir insana, bir bal arısına ya da bir zebra ispinozuna bizim gördüğümüzden farklı bir şekilde görünür. Bunun temel sebebi, bu hayvanların biz insanların göremediği renkleri algılayabilmesidir. Şimdi ise bilim insanları, yeni bir video kayıt ve analiz tekniği aracılığıyla dünyayı kuşlar ve arılar gibi görebilmek için çaba sarf ediyorlar. Bu doğru ve maliyet açısından daha ekonomik olan yöntem, 23 Ocak’ta yayımlanan bir çalışmada detaylarıyla anlatılıyor ve biyologlara farklı türlerin yaşamları hakkında şaşırtıcı bilgiler sunuyor.

İnsan gözlerinde üç farklı koni hücresi bulunmaktadır. Bu fotoreseptörler genellikle kırmızı, yeşil ve mavi ışık dalgalarını algılarlar. Bu dalgalar, 380 ila 700 nanometre dalga boyundaki görünür ışık spektrumunda milyonlarca farklı renkte birleşir. Ancak bazı hayvanlar, ultraviyole veya UV ışığı olarak adlandırılan daha yüksek frekansta ışığı görebilirler. Bal arıları, sürüngenler ve birçok kuş, bu özellikleri barındırır.

Ancak, bu hayvanların gözünden dünyayı kaydetmek oldukça zordur. Geniş bir ışık aralığını yakalamak için kameraların görsel detaylardan feragat etmeleri gerekir. Bilim insanları, ışığın farklı dalga boylarına veya özelliklerine ayarlanmış birden fazla kameradan elde edilen yüksek çözünürlüklü fotoğrafları birleştirerek bu zorluğu aşabilirler. Ancak bu yöntemler zaman alıcıdır ve genellikle kontrol edilemeyen doğal ortamlarda hareketli görüntüler elde etmek zordur.

İngiltere’deki Sussex Üniversitesi‘nde biyolog olan Vera Vasas ve meslektaşları, hayvanların görüşünü videoya çekmek için özel bir muhafaza ve ışın ayırıcı içeren bir sistem geliştirdi. Bu sistem, UV ışığını algılayabilen modifiye edilmiş bir kamera ve görünür ışığı algılayabilen standart bir kamera içerir. İki kamera, aynı anda geniş bir ışık spektrumunu kapsayan yüksek kaliteli video kaydeder. Ardından, algoritmalar bu iki videoyu hizalar ve farklı hayvan türlerinin renk görünümlerini temsil eden versiyonlarını üretir.

Bu yöntem, kuşların güvenli pencerelerini geliştirmek veya ışık kirliliğinin böcekler üzerindeki etkilerini anlamak gibi bilimsel araştırmalar için büyük potansiyele sahiptir. Ayrıca, bu tekniğin kullanılmasıyla elde edilen veriler, hayvan davranışları üzerine yapılan araştırmalara yeni bir perspektif kazandırmaktadır. Yeni düzenek, daha önce görünmeyen fenomenleri ortaya çıkarmış ve bilim dünyasına bu konuda önemli keşifler sunmuştur.

Çalışmanın baş yazarı Vera Vasas, bu tekniğin bilim dünyasına getirdiği şaşırtıcı doğruluk seviyesini vurgulayarak, “Henüz hayal edemediğimiz pek çok şeyi ortaya çıkaracağını düşünüyorum" diyor. Bu yeni teknoloji, hayvanlar dünyasına benzersiz bir bakış açısı sunarak, bilim insanlarının doğayı daha kapsamlı bir şekilde anlamalarına olanak tanıyor.

Bu içeriği beğendiyseniz lütfen çevrenizle paylaşınız…