Coronavirus Aerosolleri 10 Kat Seyahat Etti ve 25. Kattaki Tuvalete Ulaştı
Sifon çekmenin de kuralı var. Yeni koronavirüs havada yayılabiliyor ve bu artık kimse için sır değil.
Artan sayıda çalışma bu olguyu belgelemiş ve yüz maskelerinin diğer insanların yanında, iç mekanlarda ya da kalabalık dış mekanlarda takılması gerektiğini açıkça ortaya koymuştur. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) dahil olmak üzere sağlık yetkilileri, virüsün yayılmasının başlıca yolunun damlacıklar olduğunu söylese de, aerosoller damlacıklardan farklıdır.
Aerosol iletimi, konuşurken dışarı atılan veya tuvalet sifonu çekilirken oluşan daha küçük damlacıklar şeklinde oluşmaya başlar. Su buharlaşır ve bu küçük damlacıklar, normal damlacıklardan çok daha uzağa gidebilen aerosollere dönüşür. Son araştırmalar aerosollerin canlı virüs taşıdığını göstermiştir.
Çin’de koronavirüs aerosolleri üzerine yapılan yeni bir araştırma, meydana gelebilecek beklenmedik başka bir aerosol bağlantılı olayı gösteriyor. Araştırmaya göre virüs, çok katlı binalardaki kanalizasyon borularından geçebiliyor ve örneğin kaynağın 10 kat üzerinde bulunan bir banyoda ortaya çıkabiliyor. Bu parçacıklar mutlaka bulaşıcı olmayabilir ancak çalışma virüsün havada sanılandan çok daha kolay ilerleyebileceğini kanıtlıyor.
Araştırmada Koronavirüs aerosollerinin gözlemlenebileceği çeşitli senaryolar incelendi. Bir binanın 16. katında uzun süredir boşalan bir dairenin lavabosu, musluğu ve duş kolunda virüs izlerinin bulunduğu bir durum tespit edildi. Görüldü ki boşaltılmış dairenin altındaki dairede yaşayan beş kişinin hepsinde COVID-19 vardı.
Çin CDC bilim adamları daha da ileri giderek “yerinde izleme simülasyon deneyi" gerçekleştirerek virüsün atık borularından bir kattan daha uzağa yayılabileceğini keşfettiler. Coronavirus aerosolleri 10 kat seyahat etti ve 25. kattaki tuvalete ulaştı:
15. kattaki tuvalette sifon çekilip yıkandıktan sonra kanalizasyon borusundan aerosol taşınması, 25. ve 27. kattaki dairelerin tuvaletlerindeki aerosollerin varlığı izleyici simülasyon deneyiyle tespit edilerek doğrulandı.
Çalışma, paylaşılan bir asansör aracılığıyla aktarımın da dışlanamayacağını gösteriyor. Bulgular, SARS salgını sırasında yaklaşık 20 yıl önce bir binada meydana gelen benzer bir salgınla tutarlı bir şekilde benzeşiyor. Hong Kong’daki Amoy Gardens özel konut arazisinin yaklaşık 329 sakini SARS ile enfekte olmuş ve bunlardan 42’si yaşamını kaybetmişti. Arızalı kanalizasyon borularından aerosol iletimi, kısmen binadaki salgından sorumluydu. SARS, COVID-19’a neden olan SARS-CoV-2 ile aynı koronavirüs ailesinin bir parçasıdır.
Çin çalışmasındaki bulgular, hastaneler gibi çok sayıda enfekte insan bulunan yerlerde COVID-19 yayılması açısından özellikle önemli olduğunu gösteriyor. Bilim insanları “Tuvaletler günlük bir zorunluluktur, ancak özellikle hastanelerde yanlış kullanıldığında dışkıdan türetilmiş aerosol geçişini teşvik edebilir" diye belirtiyorlar. Makale, tuvaleti sifon çekerek temizlemenin virüs aerosollerini havaya nasıl yayabileceğini gösteren başka çalışmalara atıfta bulunuyor ki bu, aynı zamanda virüsün içeride yayılması içinde bir risk faktörüdür.
Kore CDC’sinden yakın zamanda yapılan bir araştırma, yolcuların güvenliğini sağlamak için sağlık görevlileri tarafından izlenen bir uçuşta, İtalya’dan dönen bir kadının virüsü asemptomatik yolcularla aynı tuvaleti paylaşarak kapmış olduğunu göstermiştir.
Araştırma, hastanelerde ve diğer kamu ortamlarında koronavirüs aerosollerine maruz kalmayı sınırlamak için çeşitli yöntemler önermektedir. Bunlar arasında odaların ve kamusal alanların uygun şekilde havalandırılması, klima kullanımının azaltılması, toplu taşıma ve tuvaletlerin artan temizliği – dezenfeksiyonu ve tuvalet sifonunun kapak kapalıyken çekilmesi yer alıyor.
Bilim insanları, insanların aerosol bulaşma riskini artırabilecek kalabalık, yetersiz havalandırılmış alanlarda sosyal aktivitelerden kaçınmaları gerektiğini belirterek, halka açık yerlerdeki tüm faaliyetler için yüz maskeleri takılması tavsiye ediyor.