Tedaviyle birlikte kullanılmak üzere patentli bir psilosibin formu geliştiren İngiltere merkezli klinik aşama şirketi olan Compass Pathways, bu hafta çok beklenen faz 2B klinik denemesinden umut verici sonuçlar bildirdi. Çalışma, terapiyle birlikte tek bir psikedelik dozda 25 miligram psilosibin alan hastaların, 1 miligram doz verilen hastalara kıyasla haftalar süren depresif semptomlarda neredeyse anında ve önemli bir azalma bildirdiklerini buldu ki bu aslında çok düşük bir dozdur.

Compass Pathways’i eşi ve tıp doktoru Ekaterina Malievskaia ve Lars Christian Wilde ile birlikte kuran George Goldsmith, olumlu sonuçları gördüklerinde “çığır açıcı” olduklarını fark ettiklerini söylüyor.

İlaç, 1950’lerde ve 60’larda psikiyatrik bir tedavi olarak umut vaat etti, ancak bununla ilgili araştırmalar, 1970’de psychedelics’in Kontrollü Maddeler Yasası tarafından tüm amaçlar için etkin bir şekilde yasadışı hale getirilmesiyle durma noktasına geldi.

Bununla birlikte, psychedelic terapi fikri, son zamanlarda yeniden canlandırılırken tam da bunun ortasında gelen Compass’ın çalışması, bugüne kadar bunu destekleyen en sağlam kanıtlardan bazılarını sağlıyor görünüyor.

Çalışmanın baş araştırmacılarından biri olan David J. Hellerstein, “Artık, iyi tasarlanmış büyük bir denemeden elde edilen kanıtlara sahibiz, psilosibinin tedaviye dirençli majör depresif bozukluğu olan kişiler için etkili olabileceğine dair kanıtlarımız var" dedi.

Deney: Compass’ın faz 2B aşaması denemesi, tedaviye dirençli depresyonu olan ve denemeye başlamadan önce herhangi bir antidepresan almayı bırakan 233 kişiyi içeriyordu.

Katılımcılar üç gruba ayrıldı ve 1 miligram (mg), 10 mg veya 25 mg dozlarda COMP360 adı verilen Compass sentetik psilosibin verildi. (1 mg grubu, gözle görülür etkilere sahip olamayacak kadar küçük olduğu için kontrol grubu olarak görev yaptı.)

Psilosibin tedavisine ek olarak, tüm gruplardaki katılımcılar, deneme süresince eğitimli terapistlerden de destek aldı.

İyi haber: Katılımcıların depresyon düzeyleri, Montgomery-Åsberg depresyon derecelendirme ölçeği (MADRS) kullanılarak tedaviden önce ve sonra ölçüldü.

Tedaviden üç hafta sonra, 25 mg grubundaki ortalama puan 1 mg grubundan 6.6 puan daha düşüktü. 1 mg grubundaki %7.6 ile karşılaştırıldığında, 25 mg grubunun yaklaşık %30’u remisyona girdi (yani MADRS skorları <10 idi).

Compass’a göre, 25 mg’lık grup ayrıca psilosibin tedavisinden sadece bir gün sonra MADRS puanlarında istatistiksel olarak anlamlı bir düşüş görüldü.

Compass CEO’su George Goldsmith Bloomberg‘e verdiği demeçte, “Yüksek dozda psilosibin, çok sayıda insan için hemen, ertesi gün çalışır ve çalışmaya devam eder" dedi .

Kontrol grubundaki bir kişi, tedavi gruplarındaki 11 kişiye kıyasla ciddi sorunlar yaşadı.

Kötü haber: 25 mg grubundaki beş kişi ve 10 mg grubundaki altı kişi, tedaviyle ortaya çıkan ciddi yan etkiler (TESAE’ler) bildirdi – başka bir deyişle, tedaviden sonra ortaya çıkan ciddi sorunlar. Bu olaylar arasında intihar davranışı, kasıtlı kendine zarar verme ve intihar düşüncesi yer almaktadır.

Majör depresyonu olan hastaların bu sorunlar için risk altında olduğu bilinirken, çalışma sırasında 1 mg’lık kontrol grubunda sadece bir kişi böyle bir olay yaşadı. Compass şimdi, psilosibin tedavisi ile bu TESAE’ler arasında – eğer varsa – hangi bağlantı olduğunu bulmak istiyor.

Compass CMO’su Guy Goodwin, “Planımız vakalara mümkün olduğunca ayrıntılı bir şekilde bakmak, ancak buna ek olarak ikincil analizlerde her hastadan her ziyarette toplanan Columbia intihar ölçeklerine bakmak."

“Bu bize, tedavi ile hem intihar düşüncesi hem de intihar eylemi arasındaki ilişkiyi çok daha doğru bir şekilde anlatacaktır” diye devam etti.

Compass sonuçlarının akran incelemesinden geçmesi gerekiyor, eğer sonuçlar olumlu olursa psilosibin’in tedaviye dirençli depresyonu olan birçok kişiye yardımcı olabileceğine dair bugüne kadarki en sağlam kanıt olacaktır.

Ancak potansiyel yan etki riskini anlamak ve neden bazı hastalarda depresyonda büyük iyileşmeler görürken diğerlerinin ciddi yan etkiler yaşadığını anlamak için daha fazla araştırmaya ihtiyaç var.

Yine de bu deneme, psychedelics ve beyin hakkında daha fazla araştırmayı teşvik edebilir ve belki bir gün, ihtiyacı olan milyonlarca kişi için yeni bir tür depresyon tedavisine yol açabilir.

Bu içeriği beğendiyseniz lütfen çevrenizle paylaşınız…